28 Mayıs 2023 Pazar

Bonapartizm


Alm.: Bonapartismus; Bonapartism; Fr: Bonapartisme; Rusça: Bonapartizm

Hep somut analizler yapma derdinde olan Marx, III. Napolyon'un kurduğu ve egemen sınıfı temsil etmezmiş gibi görünen atipik rejimin toplumsal temellerini ilk sorgulayanlardan oldu. O sırada "devlet tamamıyla bağımsızlaşmış gibi görünüyordu" (yine de, "devlet erki havada asılı durmaz") (18 Brumaire, 1963, 104; Toplu Yapıtlar 8, 197-198).

Aslında, "tüm dünyada toplumun kurtarıcısı olarak alkışlanan" Bonaparte yönetimi "burjuvazinin yönetemediği ve işçi sınıfının ulusu yönetme gelişkinliğine ulaşamadığı bir dönemde" (Fr. İç Savaş, 40) olası tek iktidar formülüydü. Bu yönetim, üretim tarzlarının sonucu olarak birbirlerinden yalıtılmış bulunan, çıkarlarını savunacak tutarlı ve bilinçli bir sınıf oluşturma yetisinden yoksun oldukları için "temsil edilme ihtiyacı" (MEW 8, 198) duyan ve Fransız taşrasında Napolyon'un anılarının canlılığından dolayı tarihsel geleneğin değerli kıldığı kişiyi benimseyen küçük toprak sahibi muhafazakâr köylülerin büyük bir bölümü tarafından da destekleniyordu. Bir diğer destek "kesesini kurtarmak için tacını kaybetmesi gereken" (age, 154) ve iktidarı maddi çıkarlarını koruyacağına inandığı 2 Aralık serüvencisine emanet eden burjuvaziden geliyordu.

Bonapartizmi çatışma halindeki iki temel sınıf arasında kurulan tarihsel bir denge durumu olarak değerlendiren Marx, devleti, egemen sınıfa/sınıflara onlardan kaynaklandığını belli etmeden hizmet ettiği ve ezilen sınıfların bir bölümünden destek aldığı göreli özerk bir konuma yerleştiriyordu.

Kerenski hükümetini Bonapartizmin başlangıcı olarak çözümleyen Lenin de aynı yorumu paylaşmaktaydı: "Askeri katmandan destek alan (...) devlet gücü, az çok denge halinde bulunan iki düşman sınıf ve toplumsal güç arasında yalpalıyor". Köylüler "ancak tüm sınıflara hiç utanmadan hiçbirini tutamayacağı sözler veren Bonapartist bir hükümet tarafından" kontrol edilebilir (T. Y., 25, 241; ayrıca 15, 288-289; 18, 348).

Bu olguyla ilgili terminolojiyi ve düşünceyi geliştiren Gramsci, felaketin habercisi olan bir güçler dengesinin damgasını vurduğu tarihsel-politik bir dönemde "hakemlik görevinin" önemli bir şahsiyete emanet edilmesi demek olan Sezarcılık (Marx 1869'da, 18 Brumaire ile birlikte Sezarcılık sözcüğünü kullanmaktan vazgeçtiğini belirtiyordu. MEW 16, 359) ifadesine geri dönüyordu (Gr., s. 517).

Gramsci buradan yola çıkarak, Sezarcılığı ilerici (Sezar, I. Napolyon) ve gerici (III. Napolyon, Bismarck) olarak ikiye ayırıyor, ayrıca dar bir değerlendirmeye karşı önlemini alarak: "askeri olmaktan çok siyasi olan modern Sezarcılık", "Sezar olmadan bile Sezarcı bir çözüm olabilir" diye ekliyordu.

Sezarcılık ve Bonapartizm, derin bir tarihsel ve siyasi çözümleme gereğini ortadan kaldırmasalar da, genel bir hipotez ve kullanışlı bir sosyolojik şema sunarlar.

Kaynak: Marksizm Sözlüğü, Yordam Kitap, 2016, 1. Basım, s. 144

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.