Marksist Araştırmalar (MAR) | Komünizm tarihin çözülen bilmecesidir.

14 Nisan 2025 Pazartesi

Boyun eğme, itaat ve mücadele

Mahmut Boyuneğmez

İtaat, saygı ve sevgi, güven, minnettarlık duyulmasıyla, bilgisi, düşünceleri, davranışları ve kılavuzluğu/yol göstericiliğiyle etki oluşturmasıyla bir otoritenin dediklerini yapma, emirlerini yerine getirme; sorunlarla boğuşmaktan ve aşırı çalışmaktan başını kaldıramama; keyif veren ve meşgale oluşturan davranışlarda bulunma ve bu tür etkinliklere katılma gibi durumlarla ortaya çıkan uyumlu olma, biat etme, kabul ve bağlılıktır.

İtaat, otoritenin veya iktidarın insanlar arası ilişkilerde ve pratiklerdeki bir görünümüdür. İktidarı, otoriteden ayıran özellik (diferentia spesifica) “itaat” yanı sıra “boyun eğme” içermesidir.

Boyun eğ(dir)mek, korkutma, baskı uygulama, baskı/şiddet ve cezalandırılma iması ya da tehdidi sonucu geri basma, yıldırmadır. Boyun eğdirme sayesinde almaşık davranış ve eylemlere yeltenilmez, yasaklara uyulur ve alternatif örgütlenmeler/siyasal pratikler ve ilişkiler geliştirilmez, direnç gösterilmez, direnişte bulunulmaz. Boyun eğmek, itiraz etmemek, tepki vermemek, eleştirmemek/sorgulamamak, rahatsızlıkları dışa vurmamaktır. Boyun eğmek/ram olmak, koşullara ve hükümlere karşı koymamak, teslim olmaktır. Bunların “boyun eğme” olması için baskı, zorlama, cezalandırma, yıpratma, yıldırma gibi süreçlerin yaşanması ya da potansiyel bir tehdit halinde bulunması gerekir.

Kapitalist sistemde sermaye sınıfının toplumsal iktidarı itaat + boyun eğdirme mekanizmaları ve pratikleriyle sağlanır. Bunlara toplumsal iktidarın hegemonya mekanizmaları ve pratikleri denir.

Devrimci durumda iktisadi ve siyasal/yönetim krizinin yanı sıra var olan hegemonya krizinde, sermaye sınıfının toplumsal iktidarını oluşturan ve sürekliliğini sağlayan hegemonya mekanizmalarında ve pratiklerinde etkisizleşme söz konusudur. Bu mekanizmaların ve pratiklerin içerisinde gerçekleştiği toplumsal iktidarın hegemonya yapıları/organizasyonlarında işlev yitimleri ve aksamalar gelişmiştir. Toplumun harekete geçen aktif bölmelerinde (emekçiler ve ara tabakalar arasında çeşitli toplum kesimleri) itaatsizlik ve boyun eğmeme durumu ortaya çıkmıştır. Ayrıca bir hegemonya krizi, eş deyişle devrimci durum varlığında karşı-hegemonya organizasyonları (sosyalist medya, kültür kurumları, öncü sosyalist parti ve örgütlenmeler, devrimci/kızıl sendikalar, dernekler, meslek birlikleri ve diğer mücadele örgütleri, konsey/meclis/şura türünden alternatif iktidar nüveleri vd.) oluşmuş ve faal durumdadır.

Devrimci durumlarda toplumsal hareketlenmelerde itaatsizlik + boyun eğmeme (direnç ve direniş) + aktif örgütlü mücadele birlikteliğinde devrimci güçlerin ve süreçlerin, statükocu, karşı-devrimci ve düzeni koruyan güçlere ve süreçlere galebe çalması olanaklıdır. Bu olanağın adı sosyalist devrimdir. Ancak devrimci durum devrime ulaşmadığında, karşı-devrimin yaşanması (örneğin 1979 İran karşı-devrimi), gerici güçlerin “devrimi çalması” (örneğin öncü örgütlenmelerin zayıf olduğu 2010 yılındaki Arap Baharı), askeri darbe (örneğin 12 Eylül 1980 askeri darbesi) ya da paramiliter faşist örgütlenmelerin uyguladıkları terör eylemleriyle devrimci vektörlerin oyalanması, yıpratılması, iktidar hedefinden saptırılması ile birlikte sosyal demokratik liberalizmin sistemin emniyet supabı işlevini yerine getirmesi de (örneğin 1970’lerin Türkiye’si) mümkündür.

Mücadele, aktif karşıtlık içermesi bakımından pasif ve savunmacı özellikteki direnişten ve direnç göstermekten farklıdır. Mücadele boyun eğmemeyi/direnişi içermesine ek olarak rakip ve düşmanlara karşı girişilen savaşımı, taarruzu, saldırı ve hamleleri barındırır. Sosyalizm mücadelesi kolektif/örgütlü eylemleri ve süreçleri, toplumsal ölçekte itaatsizlik örneklerini, boyun eğmeyen direnişleri, işçi sınıfının organik aydınlarının bireysel ve organize çalışma ve etkinliklerini, siyasal/ideolojik/kültürel mücadeleleri ve karşı-hegemonya oluşturma faaliyetlerini kapsar.

Öyleyse slogan şu olmalıdır: “Boyun eğme, mücadele et!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.

[Toplumbilim İçin Materyalist Kılavuz]

Mahmut Boyuneğmez Giriş Maddenin organizasyon düzeyleri ya da gelişim evreleri bulunmaktadır. Bunlara biz temel gerçeklik katmanları diyo...