Mahmut Boyuneğmez
Bilimsel sosyalizm ile Marksizm aynı anlamlara gelir. Fakat Marksist teorik sistemin bilimselliği, bir felsefe olan tarihsel ve diyalektik materyalizmi (=felsefe, bilim değil) içermesi yüzünden, bu felsefi paradigmanın, toplumsal tarihin, üretim biçimlerinin, toplumsal formasyonların, ideolojilerin vd. bilimsel incelemesi sırasında zemin olarak alınmaya, kalkış noktası yapılmaya, referans olmaya uygun olmasından kaynaklanır. Tarihsel-diyalektik materyalizm, somut bilimsel araştırmaların sonucunda soyutlanmış genel felsefi bir paradigmik çerçevedir. Yeni bilimsel incelemelere de kılavuzluk edecek niteliktedir. Bu felsefi paradigma, bilimsel incelemenin kendisi değildir.
Kapitalist üretim tarzının
incelenmesi ve buradan kalkarak geleceğe ilişkin projeksiyonlar yapılması,
bilimsel üretimin, devrimcileşmesini getirmiştir. Bu inceleme, bu üretim
tarzının aşılması sürecinde devrimci ve pratik bir eleştiriye yol açmıştır.
Siyasetin, mutlak “doğru”ları
yoktur. Başka bir deyişle siyaset, bilimsel/teorik bir referansa sahiptir,
fakat hangi siyasetin devrimci hangisinin devrimci olmadığı gibi konuların,
belirli bir yere kadar bilimsel/teorik çerçeveyle değerlendirilmesi mümkündür.
Kanımca Marksist teorik sistem içerisinde siyaset bilimi ya da teorisi olarak
nitelenebilecek bir soyutlama alanı vardır, ancak siyasetin belirlenimleri ve
etkileşimleri çok yönlü ve dinamik olduğundan, siyasette hangi tarzın/yolun
sağlıklı olduğu konusunda nihai karar verici tarihsel süreçlerdir.
Marksizm, sosyalist ideoloji
ve siyasetin referans çerçevesidir, bunların alabilecekleri biçimleri sınırlar;
fakat Marksizmle sosyalist siyaset ve ideolojinin somut içerikleri doğrudan
belirlenmez.
Marksizm, kapitalizmden
komünizme geçişteki dünya görüşüdür. Dolayısıyla devrimci bir dünya görüşü…
Marksizmin bir dünya görüşü olmasında materyalizmin ve komünist devrimci
perspektifin birbirini bütünleyen ve uyumlu birlikteliği önem taşımaktadır.
Ancak Marksizm, bugün için proletaryanın sınıfsal ideolojisi ya da dünya görüşü
değildir. Bizim için proletarya, bu dönüşümü gerçekleştirecek tek devrimci
sınıf olsa da, gelişkin bir felsefe ve bilimsel teorilerle buluşması ancak
geleceğin toplumunun kuruluşu sürecinde toplumsal devrimler döneminde mümkün
olacaktır.
Marksizm, “insan toplumunun
bilimi” olarak görülemez. Bir kere doktrin, öğreti, bilim gibi nitelemeleri
yetersiz kılacak biçimde Marksizmin kapsamında felsefi, bilimsel, siyasal
boyutlar uyumlu ve birbirini tümleyecek şekilde bulunur. Bu nedenle Çulhaoğlu
Marksizm için “teorik sistem” demeyi önermiştir. Bunu biz de benimsemiş
durumdayız. Örneğin, toplumsal tarihin, sanat tarihinin, spesifik bir
ideolojinin vb. Marksist teorik sistemin referans çevçevesiyle araştırılıp
incelenmesi mümkündür, fakat bu incelemelerin somut bulguları değil, bu
incelemelerden süzülen bazı üst soyutlamalar, bu teorik sistemi
zenginleştirebilecektir. Başka bir deyişle Marksist antropoloji, Marksist sanat
tarihi, Marksist sosyoloji gibi bilimsel çalışma alanları elbette vardır, fakat
bunlar antropolojidir, sanat tarihidir, sosyolojidir, Marksizm değil… Öte
yandan, Marksizm kapitalizmden komünizme geçiş döneminin salt bilimi değil,
bilimsel dünya görüşüdür. Bu devrimci dönemin üzerinde yükseldiğinden, bu
bilimsel dünya görüşü devrimcidir. Eğer “ideoloji” terimini dar ve pejoratif
anlamıyla kullanmıyorsak, Marksizmin bilim, felsefe ve siyaset teorisi
boyutları olan bir ideoloji/dünya görüşü olduğunu görmek gerekir.
Amprik somutlardan
soyutlamalara ulaşma ve ulaşılan soyutlamalardan gerçeklikteki etkileşim ve
değişim örüntüleri yakalanarak (gerçekliğin diyalektik “mantığı” yakalanarak)
düşüncede somut bütünlüğü yeniden oluşturma, toplum bilimleri alanında
kullanılan bilimsel bir yöntemdir. Bu yöntemi Marx örneğin Kapital adlı eserini
oluştururken kullanır. Bu yönteme biz diyalektik yöntem denmemesini, bir bilim
yöntemi olarak görülmesini öneriyoruz. Bize göre, diyalektik gerçekliğin
“mantığı”dır.
Diyalektik materyalizm topluma
ve tarihe uygulanarak tarihsel materyalizm elde edilmemiştir ve bugün de böyle
yaparak materyalist tarih anlayışına katkı sunulamaz. Diyalektik-tarihsel
materyalizm, gerçekliğin toplum/tarih ve doğa gibi farklı katmanlarının
olduğunu benimser, fakat gerçekliğin materyalist ve diyalektik yorumu,
"tarihsel" ve "diyalektik" denilerek, aralarında bağ
olmadığı yanılsamasını doğuracak şekilde kompartmanlara ayrılmamalıdır.
Materyalist felsefenin geliştirilmesi, doğa ve toplum alanlarında çeşitli bilim
dallarının getirdiği yeni bulguların, anlayışların ışığında yapılacak
soyutlamalarla olanaklıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.