Marksist Araştırmalar [MAR] | Komünizm: Tarihin Çözülen Bilmecesi
Nuri Bilge Ceylan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nuri Bilge Ceylan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ekim 2023 Salı

Son filmi vesilesiyle ‘NBC üstüne’

Mahmut Boyuneğmez

Nuri Bile Ceylan (NBC), bireyler, davranışları ve ilişkileri üzerine birçok gözlemde bulunuyor ve bu gözlemlerini anlamlandırıyor. Bunda sorun bulunmuyor. Roman ve sinema, kitleleri ve eylemlerini değerlendirebileceği gibi bireylerin davranışlarını, diğer bireylerle olan ilişkilerini, psikolojilerini de konu edinebiliyor. Fakat NBC, bireylerin psikolojilerini, davranışlarını ve diğer bireylerle ilişkilerini toplumsal bir arka planı da dikkate alıp, işlemiyor. Toplumsal ilişkiler tarafından bireylerin belirlendiğini kavramadığından, bireylere dair gözlem sonuçlarını genellemeye gitmesi kaçınılmaz oluyor. Bu gözlemlere bakarak, bu gözlemleri anlamlandırarak insanı gerçekçi bir şekilde kavramak mümkün değildir.

Gerçekçilik/toplumsal gerçekçilik, bir perspektif olarak NBC'ın sinemasında bulunmuyor. Çaresizlik, çıkışsızlık, kıskançlık, bencillik, arkadaşını aldatma, umutların tükenmesi/umut etmekten yorulmak, çocukları geliştirmeye dönük isteksizlik, yöre gençlerinin dağa çıkması, veterinerin insana küsmesi ve anti-politik tutumu vb. vb. bütün bunlar, toplumsal ilişkiler içerisindeki insanların bütüncül bir perspektifle ele alınıp, işlenmesiyle sunulmuyor. NBC'ın yaptığı eleştiriler, elbette var ve yer yer bunlar politik eleştiriler. Fakat bu eleştirileri günlük hayatta herkes, sıradan insanlar/”kuru otlar” da yapıyor; yakınıyor, öfkeleniyor, duruma üzülüyor ve sağlıklı gözlemleri de var herkesin. Bir aydının ise eleştirilerini bütünsel bir perspektif içerisinden yapması, bireylerin koşullarını değerlendirmeye alması, onları bu koşullarla birlikte değerlendirmesi ve bu “bahtsız” durumlardan çıkış için, çözüm için doğrultular, eğilimler önermesi de gerekiyor.

NBC gerçekçi bir perspektife sahip olmadığından, nihilist, eklektik düşünce ve duygulanımlar taşıyan, bir bütünsel paradigmaya bağlanmamış Samet öğretmeni olumluyor. Samet öğretmeni, solcu Nuray öğretmenle diyalogunda baskın ve daha haklı gösteriyor. NBC kendisinin yönetmen olarak çektiği fotoğrafları, film içerisinde Samet öğretmene çektiriyor ve bu öğretmen "tepeden baktığında", aslında kendisinin insanlara kuşbakışı ve mecazi anlamda da tepelerden bir yerden baktığını ima ediyor.

Oysa insanların koşullarını, insanları müşkül durumlarda yaşamaya iten nedenleri ve koşullayıcıları, yorumlamak/değerlendirmek ve almaşıklara işaret etmek, ilerici bir aydının misyonu oluyor. Bunu yaparken ise, “tepeden bakmak” yerine, “kuru otlar”dan biri olmak, fakat gelişkin ve ilerici olanı yakalayıp, topluma anlatmak gerekiyor.

Özetle, NBC’nın gözlemleri oldukça yüzeysel ve toplumsal arka planla birlikte bir “insan” değerlendirmesi yapmıyor. Bu gözlemleri “sokaktaki” herkes yapıyor. NBC, gerçekçi bütünsel bir perspektifle insana yaklaşmıyor. İnsanların güzel ve sağlıklı özelliklere de sahip olduğu, koşullar zor olsa da, güzel insan olarak da kalabileceklerini görmezden geliyor. Teorik bakış olmadığında, insanları yetkin ve realist şekilde kavramak mümkün olmadığı gibi, onları geliştirecek, ilerletecek bir perspektif de türetilemiyor. NBC’ın toplumsal aydınlanmamıza katkısı çok sınırlı kalıyor.

8 Ekim 2023 Pazar

‘Kuru Otlar Üstüne’ ya da ‘İnsan’ Üzerine

Mahmut Boyuneğmez

Nuri Bilge Ceylan’ın yönetmeni olduğu son filmini dün akşam izledik. Yönetmenin, senaristlerin, oyuncuların ve oluşumunda katkıları olan emekçilerin kolektif ürünü olan bu sinema filmi, insanları ve aralarındaki ilişkileri bazı yönleriyle değerlendiriyor ve gözlemlerini anlamlandırıyor. Estetik açıdan güzellikler barındırıyor ve birçok sağlıklı gözlemi de var.

“İnsan” üzerine sayısız gözlem sonucuna varılabilir, bunlardan hayatı anlamlandırmada kullandıklarımız ideolojik perspektifimize katılıyor. Birbirine karşıt ya da güçlendiren, birbirini çelen ya da destekleyen, bir biriyle ilişkili ya da ilişkisiz, parçalı/eklektik şekilde sayılamayacak kadar çok duygulanıma ve düşüncelere ulaşılabilir, insanlar, davranışları ve ilişkileri gözlenerek… “İnsanın” NBC’ın yansıttıklarından ibaret olmadığı ise çok açık. Örneğin insanların koşullara rağmen umutları, sevdaları, tutkuları, bağlanmaları, adanmaları hep var oluyor, insanlar kendini gerçekleştirme çabalarıyla, üretimleri/yaratımları, fedakârlıkları, yorgunluk ve bezmişlik uğrağından geçerek kendilerini tazeleyebilmeleriyle de her zaman hayatı oluşturuyor.

Bize göre amprik gözlemlerin genellemesiyle oluşturulabilecek genel bir “insan” teorisi yoktur. İnsanlar arası ilişkilerin çeşitli boyutlarıyla sanatsal ve bilimsel açıdan yorumlanmasıdır hep yapıla gelmekte olan.

“Umut etmekten yorulmamak” için, aslında tek başına “umut da etmemek” gerekiyor. Sıradan bir insan olarak kitaplar okunur/yazılır, çalışılır, kendini gerçekleştirirken başkaları için de bir şeyler yapılır, sevilir/sevilinir, çocuk olunur/çocuklar yetiştirilir, filmler izlenip, hobilere devam edilir… Hayatta kahramanlar, büyük adamlar/kadınlar yoktur, hayatlarını anlamlandırmaya çalışan sıradan insanlar vardır. İnsanların tek tek bireyler olarak tersine özellikler gösterebildiği biliniyorsa da, aynı zamanda değişebilir, gelişebilir, doğruları kavrayabilir, çıkarları için eylemlerde bulunabilir toplumsal canlılar oldukları da hakikatin diğer yanıdır.

İnsanlara dönük güvenin ve umudun üzerinde yükselebileceği bir temel, tarih bilinciyle/bilimsel-realist düşüncelerle yani teoriyle, nesnel ve toplumsal gerçekliğe bakmaktır. Sol düşüncelerin ve duyguların, bir insan hayatının farklı evrelerinde kalıcılığını ve yeniden üretimini sağlayan ana etmen bilimsel/teorik perspektif olmalıdır. Bu perspektif sağlam değilse ve tahkim edilip geliştirilmiyorsa, “umut etmekten yorulmak”, nihilizme savrulmak, “insandan umudu kesmek”, hayatın yorucu ve yıpratıcı süreçleri içerisinde her zaman mümkündür. Tarih ve toplum teorisi, insan kolektiviteleri arası ilişkilerdeki örüntüsel eğilimleri, yapıları, kitlelerin düşünceleri ile eylemleri arasındaki bağıntıyı incelediğinden, buradan kalkılarak "insana" gidilmelidir.

“Kuru otlar”a bir tepenin üzeriden/"tepeden" bakmak ya da baktığını sanmak yerine, bu “otlardan” biri olmak, aynı zamanda farklılaşıp gelişkini ve ileriyi onlara anlatmak, onlar arasında birlikte bu doğrultuda çalışmak… Çünkü aydın, arayışçıdır; gelişkini ve ilerici olanı arar. Aramalıdır.

Merak ile, tutku ile, aşk ile, teori ile, çünkü yaşamanın heyecanı ile…

[MAR] YOUTUBE KANALI

LİDER

Karl Marx - Kapital

Kısa Sovyet Film ve Belgeseller [Türkçe]