Marksist Araştırmalar [MAR] | Komünizm tarihin çözülen bilmecesidir.

19 Haziran 2025 Perşembe

Vatan savunması

MAR


Devrimci İşçi Partisi (DİP) 18.07.2025 tarihinde ABD-İsrail ile İran devleti arasındaki savaşa ilişkin “Siyonist terör cebren yenilmeli! İsrail’e karşı İran’ın yanındayız” başlıklı bir bildiri yayınlamış bulunuyor. Bu bildiride yanlış olduğuna inandığımız ifadeler şunlardır:

“Şartların oluştuğu durumlarda, bu savaşın başarılı bir savunmanın ötesine taşınması ve Siyonist terör devletinin zor yoluyla ortadan kaldırılması da emekçi halkımızın çıkarınadır. Bu savaşa emekçi halkın tarafından bakan Devrimci İşçi Partisi, tam da bu bilinçle, haklı savaşında İran’ın yanındadır. İran bu savaştan muzaffer çıkmalı, haydut İsrail devleti ezilmeli ve onun arkasındaki büyük güç olan ABD emperyalizmi de İsrail’le birlikte yenilgiye uğratılmalıdır.”

İran devleti, İsrail devletini savaşarak yensin, İsrail devletini ezsin, İsrail adlı ülkedeki kapitalist iktidarı “zor yoluyla ortadan kaldırsın” deniyor. Daha durun, bu yetmiyor, İran devleti, “ABD emperyalizmini de yenilgiye uğratmalı” deniyor. ABD’nin askeri gücünün büyüklüğünün farkında olmayan bildiri yazar(ları), İran’da da İsrail’de de orta doğuda da İsrail ve ABD saldırganlığını durduracak tek gücün örgütlü emekçi ve ezilen halkların hareketi olacağını unutmuşa benziyor. İran devletinden İsrail devletini ezmesini beklemek, bundan medet ummak, pek devrimci bir tavır olsa gerek(!).

Bildiri yazar(lar)ı şunları da yazıyor: “Biz ise bu savaşta tereddütsüz biçimde İran’ın zaferini istiyoruz.” “İran’ın haklı vatan savunması”, “İran devletinin meşru vatan savunmasının…” Bu yazar(lar) İran devletinin kendi iktidarını korumak için savunma yaptığını ve sonra İsrail’e karşılık verdiğini göremiyorlar mı?.. Ne “vatan”ı, ne “vatan savunması”?.. İran molla rejiminin “vatan”dan anladığı emekçiler ve ezilen halklar üzerinde kurdukları iktidarlarıdır. Onlar için “vatan”, İran halkları üzerindeki egemenlikleri ve kasalarındaki emekçilerin alın terinin ve iliğine kadar sömürünün ürünü paracıklardır. Biz emekçiler için “vatan”ın anlamıysa başkadır. İran’lı bir askere, işçiye, çiftçiye göre “vatan” üzerinde ortaklaşa yaşadıkları topraktır, birlikte ürettiği yurttaşıdır; bunlar kendilerini ve yoğuruldukları toprağı ve kültürü savunur. Bir molla “vatanımızı savunalım” diyip emekçileri ikna edebilir, çünkü bu demagojik söyleminin muhatabı emekçinin başına da İsrail devletinin attığı bombalar düşmektedir.

“İran’ın kendini savunma hakkı vardır” denirken, İran devletinin bir “hakkından” bahsedilmektedir. Sosyalistler ve emekçiler, bir kapitalist devletin “kendini/kendi iktidarını savunmaya ya da başka bir devlete/halka saldırmaya hakkı var mıdır?” sorusunu sormazlar ve cevaplamazlar. Bu bir bakış açısından “hak” olarak görülebiliyorsa da biz emekçilere göre bir hak değildir. Savaşlarda savunma ile saldırı birer hak olarak değerlendirilemez. İran devletinin kendi iktidarını savunma “hakkı” bizi ilgilendirmez. İran devletinin İsrail devletinin saldırganlığına karşı İsrail yerleşimlerindeki halklar üzerine füzeler atması da bir hak değildir.

Öte yandan, İran devletini savunmakla değil, İran ve ayrıca İsrail halklarıyla ilgileniriz. Dünya emekçileri ve sosyalistleri, mevcut savaş durumunda ölen halkların yanında yer alır, barış ister, bunun için eylemler yaparlar. İran’lı ve İsrail’li işçilerin ve ezilen halkların kendi iktidarları için verecekleri mücadeleleri desteklerler.

Peki savaştan doğrudan etkilenen İran’lı ve İsrail’li emekçiler ne yapsın? Birbirleriyle savaşmasınlar mı?.. Evet, savaş politikalarını oluşturan ve savaşan taraflar devletlerdir, fakat emekçi halklar da bu politikalara ikna edilip savaştırılmaktadır. Bu savaş İran ya da İsrail halklarının katılım göstermesi gereken ve ülkeleri için “kurtuluş savaşı” olan bir savaş değildir. Öyle olsaydı durum farklı olurdu. Üzerlerine füze yağan halkların bu iki kapitalist devlet arasındaki savaşa karşı bu devletlerden bağımsız bir üçüncü yol oluşturması ve barış talebiyle mücadele etmesi gerekmektedir. Her iki ülkedeki sosyalistler savaşa karşı aktif mücadele etmeli, iki ülkedeki emekçileri dayanışmaya ve egemenlikleri altında bulundukları kapitalist devletlerin savaş politikalarını protesto etmeye çağırmalıdır.

İran topraklarına doğrudan emperyalist bir işgal gerçekleşirse, o zaman, dünyanın her yerinden gönüllü gelecek olan dayanışmacıların da katılımıyla İran’lı emekçiler ve ezilen halklar kendilerini savunmak üzere harekete geçer. İran devletini savunmadan fakat onunla birlikte emperyalist işgale karşı direniş gösterir.

Alıntılar için kaynak: https://gercekgazetesi1.net/dip-bildirileri/siyonist-teror-cebren-yenilmeli-israile-karsi-iranin-yanindayiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.

LİDER

Karl Marx - Kapital

Kısa Sovyet Film ve Belgeseller [Türkçe]