Son Haftada En Çok Görüntülenenler

[Toplumbilim İçin Materyalist Kılavuz]

Mahmut Boyuneğmez Giriş Maddenin organizasyon düzeyleri ya da gelişim evreleri bulunmaktadır. Bunlara biz temel gerçeklik katmanları diyo...

4 Ağustos 2024 Pazar

Sendikalar: Geçmişleri, bugünleri ve gelecekleri | Karl Marx

Çeviren: Mahmut Boyuneğmez

Geçmişleri

Sermaye yoğunlaşmış toplumsal güçtür, işçi ise sadece kendi iş gücünü elden çıkarmaya mahkumdur. Bu nedenle sermaye ve emek arasındaki sözleşme hiçbir zaman adil koşullarda, hatta maddi yaşam ve emek araçlarının mülkiyetini bir tarafa, yaşamsal üretici enerjileri karşı tarafa koyan bir toplum için bile adil koşullarda yapılamaz. İşçilerin tek toplumsal gücü sayılarıdır. Ancak sayıların gücü sendikasızlık tarafından kırılır. İşçilerin sendikasızlığı, kendi aralarındaki kaçınılmaz rekabet tarafından yaratılır ve sürdürülür.

Sendikalar başlangıçta, işçilerin bu rekabeti ortadan kaldırmak ya da en azından kontrol etmek için, kendilerini en azından salt köle durumunun üzerine çıkarabilecek sözleşme koşullarını elde etmek için kendiliğinden girişimlerinden doğmuştur. Bu nedenle, sendikaların ilk hedefleri günlük ihtiyaçlarla, sermayenin aralıksız tecavüzlerini engellemeye yönelik tedbirlerle, tek kelimeyle, ücret ve emek zamanı sorunlarıyla sınırlıydı. Sendikaların bu faaliyeti sadece meşru değil, aynı zamanda gereklidir. Mevcut üretim sistemi devam ettiği sürece bundan vazgeçilemez. Aksine, tüm ülkelerde sendikaların oluşturulması ve birleştirilmesi yoluyla genelleştirilmelidir. Öte yandan, sendikalar, farkında olmadan, tıpkı ortaçağ belediyelerinin ve komünlerinin orta sınıf için yaptığı gibi, işçi sınıfının örgütlenme merkezlerini oluşturmaktadır. Eğer sendikalar sermaye ve emek arasındaki gerilla mücadeleleri için gerekliyse, ücretli emek ve sermaye egemenliği sistemini ortadan kaldıracak örgütlü kurumlar olarak daha da önemlidirler.

Bugünleri

Şu anki halleriyle sadece sermayeyle yerel ve anlık mücadelelere odaklanmış olan sendikalar, ücretli kölelik sistemine karşı harekete geçme güçlerini henüz tam olarak anlamamışlardır. Bu nedenle genel toplumsal ve siyasi hareketlerden çok fazla uzak durdular. Ancak son zamanlarda, örneğin İngiltere'de son siyasi harekete katılmalarından, Birleşik Devletler'deki işlevlerine ilişkin genişleyen görüşlerinden ve Sheffield'deki son büyük sendika delegeleri konferansında kabul edilen aşağıdaki karardan da anlaşılacağı üzere, büyük tarihsel misyonlarının bir miktar bilincine varmış görünüyorlar:

"Bu Konferans, Enternasyonal tarafından tüm ülkelerin emekçilerini ortak bir kardeşlik bağında birleştirmek için sarf edilen çabaları tamamen takdir ederek, burada temsil edilen çeşitli derneklere, tüm çalışan toplumun ilerlemesi ve refahı için gerekli olduğuna inanarak, bu kuruluşa üye olmalarını en içten şekilde tavsiye eder."

Gelecekleri

Asıl amaçlarından ayrı olarak, artık işçi sınıfının örgütlenme merkezleri olarak, onun tam kurtuluşunun geniş çıkarları doğrultusunda bilinçli bir şekilde hareket etmeyi öğrenmelidirler. Bu yöndeki her toplumsal ve siyasi harekete yardım etmelidirler. Kendilerini tüm işçi sınıfının savunucuları ve temsilcileri olarak görerek, toplum dışı insanları saflarına katmaktan geri kalamazlar. Olağanüstü koşullar nedeniyle güçsüz [Fransızca metinde: "örgütlü direnişten aciz"] hale gelen tarım işçileri gibi en düşük ücretli işkollarının çıkarlarını dikkatle gözetmelidirler. Tüm dünyayı, çabalarının dar ve bencil olmaktan uzak, ezilen milyonların kurtuluşunu hedeflediğine ikna etmelidirler [Fransızca ve Almanca metinler: "geniş işçi kitlelerini ikna etmelidirler"].

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.