Mahmut Boyuneğmez
Seçimlerin boykot edilmesi, seçime katılmama, seçimi görmezden gelme ya da seçim yokmuş gibi davranma olarak kavranırsa, bu kavrayışla yapılacak bir boykot çağrısı, politik güçsüzlüğün bir dışavurumudur ve politik bir hatadır.
Sandığın
boykot edilmesi, oy verme işlemini sekteye uğratacak kitlesel eylemlerle
birlikte ve onlara dayanarak kullanılacak bir mücadele aracı olarak görülmediğinde,
sadece oy vermeye gitmeme çağrısı şeklinde kurgulanırsa, sosyalist sol adına
yanlış, pasif ve apolitik bir tavırdır. Seçimlerin boykot edilmesi, ancak aktif
mücadele içerisinde, kitlelerin eylemleriyle, grev ve ayaklanmalarla birlikte
olursa bir anlam taşır ve bir işlev kazanır. Seçimlerin boykot edilmesi
arkasına kitlelerin mücadelesini almalıdır.
Seçimlerin
boykot edilmesi çağrısı, toplumsal koşullar uygunsa işlevseldir. Devrimci
yükseliş döneminde, kitlelerin hareketlendiği bir evrede, seçimlerin boykot
edilmesinin mücadeleye getireceği yararlar olacaktır. Fakat toplumda emekçiler
içerisinde halihazırda var olmayan bir mücadeleyi icat etmek için devrimci
demokratik cafcaflı sözler kullanarak boykot sloganları atmak, nesnel durumu
Marksist olarak kavramamanın bir sonucudur.
Seçim
boykotu kapitalist düzene karşı muhalefeti örgütlemeye ve mücadeleyi başlatmaya
yaramaz. Tersine, toplumsal muhalefetin yükselişi ve mücadelenin gelişmesi, sandığı
boykot etme çağrısını gündeme getirir. Toplumsal mücadelelerde bir yükseliş
yoksa seçimlerin boykotu çağrısı yanıtsız kalır ve başarısızlıkla sonuçlanır.
Lenin'in
Boykota Karşı adlı yazısından bir alıntıyla bu değiniyi noktalayalım:
"Bu, Rusya için de geçerlidir.
Boykotun uygulanma koşullarını incelemeliyiz; boykotun, tamamen meşru ve
devrimin yükseldiği anlarda bazan temel yöntem olduğunu (boş yere Marx’ın adını
anan çok bilmişler ne derlerse desinler) yığınların kafalarına yerleştirmeliyiz.
Ama devrimin gerçekte yükselmekte olup olmadığı -ve bu, bir boykotun ilânı için
temel koşuldur- bağımsız olarak konulması ve gerçeklerin ciddî bir
çözümlemesine dayanılarak kararlaştırılması gereken bir sorudur. Gücümüz
dâhilinde olduğu ölçüde böyle bir yükselişin yolunu hazırlamak ve uygun anda
boykotu reddetmemek bizim görevimizdir; ama boykot sloganına, her kötü ya da
çok kötü temsilî kuruluşa uygulanabilir gözü ile bakmak kesin bir yanılgı
olacaktır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.