Kevin B. Anderson
Marx başka bir paragrafta da
buna benzer bir şey yapmıştır: Kapitalizmin kökenini köylülüğün
mülksüzleştirilmesinde irdelediği ilk birikim konusundaki bölümden bir
paragraftır bu. Standart İngilizce ve Almanca basımlarda Marx şöyle yazar:
"Tarımsal üreticinin, köylünün mülkünden, topraktan yoksun bırakılması tüm
sürecin temelidir (...) Bu yalnızca İngiltere'de
klasik biçimini almıştır, bu yüzden orayı örnek gösteriyoruz" (Marx
1976, 876; vurgu eklenmiştir). Bununla birlikte, daha sonraki Fransızca basımda
bu pasaj şöyledir: "Ama tüm bu gelişmenin temeli köylülerin mülklerinden
yoksun bırakılmalarıdır. Şimdiye kadar İngiltere
bunun eksiksiz uygulanıp yerine getirildiği tek ülkedir (...) ama Batı Avrupa
ülkelerinin hepsi aynı gelişme sürecinden geçiyor" (Marx 1963, 1170-1;
vurgu eklenmiştir). Marx bir kez daha Rusya ve Batılı olmayan diğer toplumlar
için alternatif bir gelişme olasılığına kapı aralamıştır.
Marx'ın Batılı olmayan ve
kapitalizm öncesi toplumlar üzerine geç dönem yazılarındaki ikinci unsur
Rusya'ya ilişkindir. Marx'ın o ülkeye yeniden ilgi göstermesi, Almanca dışında ilk
basım olarak Kapital'in 1872'de
Rusçaya çevrilmesiyle hiç kuşkusuz çok yakından bağlantılıydı. Dahası, kitabın
orada tartışmalara konu olması Marx'ı şaşırttı (Resis 1970). Marx, Rusya'nın ve
Asyalı tarım toplumlarının Batı tarzında modernleşmeye mahkûm olup olmadıkları
sorununu birçok yazısında yeni baştan irdelemiştir. Teodor Shanin ve arkadaşları,
Rusya'yla ilgili bu yazıları bağlam içine oturtmuşlardır (Shanin 1983). Rus
yazar N. K. Mihaylovski'nin Kapital
eleştirisine yanıt verdiği 1877 tarihli bir mektubunda Marx, tek çizgicilik
suçlamasına karşı kendini savunuyordu. Kapital'in
yukarıda anılan Fransızca basımındaki ikinci örneği aktararak şunu da öne sürüyordu: “İlk birikim konusundaki bölüm, kapitalist ekonomik düzenin Batı
Avrupa'da feodal ekonomik düzenin rahminden doğarken izlediği yolun izini
sürmenin ötesinde bir iddia içermiyor" (Shanin 1983, 135). Tek çizgicilik suçlamasına
gelince, Marx, "alınyazısı gibi tüm halklara dayatılmış genel seyre ilişkin
tarihsel-felsefi bir kuram" geliştirdiğini de şiddetle reddediyordu (136).
Öyle görünüyor ki, bu mektup hiç gönderilmedi.
Rus devrimci Vera Zasuliç'e
1881'de yazdığı ünlü mektubunda konu bir kez daha Rusya'nın Batı Avrupa'da
halen gerçekleşmekte olan kapitalist gelişim yoluna sürüklenmeye mahkûm olup
olmadığı idi. Marx yine Kapital'in Fransızca
basımındaki aynı paragrafı örnek gösterdikten sonra şunu belirtiyordu: "Bu
seyrin 'tarihsel kaçınılmazlığı' bu nedenle açık seçik olarak Batı Avrupa ülkeleri ile
sınırlıdır" (Shanin 1983, 124; özgün metinde vurgulanmıştır). Yine,
alternatif gelişme yollarının mümkün olabileceği sonucuna ulaşıyordu. Bu
yargısını, büyük ölçüde, komünal mülkiyetin bulunduğu Rusya köyü ile Batı
Avrupa'daki Ortaçağ köyünün toplumsal yapıları arasındaki belirgin
farklılıklara dayandırıyordu. Rusya toplumuna ilişkin yaptığı yeni incelemelerin
sonucu olarak, "komünün Rusya'da bir toplumsal yenilenmenin odağı olduğu
kanısına vardığı"nı sözlerine ekliyordu (124). Zasuliç'e yazdığı mektubun çok
daha uzun olan taslaklarında Marx, irdelemekte olduğu komünal toplumsal
ilişkilerin Hindistan gibi Batılı olmayan toplumlarda da bulunduğunu
belirtiyordu.
Son olarak Marx, yayımlanmış
en son yazısı olan ve Engels'le birlikte kaleme aldıkları Komünist Manifesto'nun 1882 Rusça basımına önsözde, obsçina ya a mir sisteminin yürürlükte
olduğu Rusya köyünün komünal biçimi konusuna yeniden dönüyordu.
Ciddi
derecede aşınmış olsa bile Rusya'da toprak üzerindeki ilkel komünal mülkiyetin
bir biçimi olan obsçina, komünal mülkiyetin daha yüksek, komünist biçimine
doğrudan doğruya geçebilir mi? Yoksa ilk önce Batı'nın tarihsel gelişmesine
damga vuran aynı dağılma sürecinden mi geçmelidir? Bugün bunun tek bir olası
yanıtı vardır. Eğer Rusya devrimi Batı'da proletarya devrimi için bir işaret
haline gelirse, böylece ikisi birbirini tamamlarsa, o zaman Rusya'daki köylü
komünal toprak mülkiyeti komünist bir gelişim için çıkış noktası olarak işlev
görebilir. (139)
* Başlık bizim tarafımızdan
konulmuştur. Bu alıntı, Anderson’un Marx’ın Batılı Olmayan ve Kapitalizm Öncesi
Toplumlar ve Toplumsal Cinsiyet Üzerine Geç Dönem Yazıları adlı
makalesindendir. Bkz; Çağdaş Marksizm Seçkisi-Yüzyıla Damga Vuran Metinler,
Yordam Kitap, 2019, s. 556-69
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.