3 Nisan 2025 Perşembe

Nasıl bir dil?..

Mahmut Boyuneğmez

Sosyalist politikalar oluşturur, halka buluştururken ve yine bu esnada ideolojik mücadele yürütülürken kullanılan dil, sade, anlaşılır, somut toplumsal olaylarla bağlantıları her daim kurulmuş, merak ve ilgi uyandıran, vicdan muhasebesini ve düşünmeyi teşvik edici ve tetikleyen, sorgulayıcı bir üslupta olmalıdır. Bu propaganda dili, yaşanılan somut sorunların ve dertlerin arkasındaki hemen bir çırpıda görülmeyen nedenleri kavratmaya dönüktür. Bu sayede sorunların çözümleri konusunda bir doğrultu gösterilebilir. Ayrıca topluma seslenme dili, yaşanılan sorunların birbirleriyle ve toplumun işleyiş mekanizmalarıyla bağlantılarının sezilmesi için ipuçları da sunulmalıdır. Bir örnek verelim. İnşaat işçilerinden mürekkep bir topluluğa, çay içilirken yapılan bir sohbette neler söylenebilir?..

“Koca koca apartmanları yapıyorsunuz da aldığınız yevmiye/ücretle bu apartmanlardaki bir dairenin bir göz odasında oturacak durumunuz yok. Müteahhit firma patronu ya da taşeron şirket patronları, apartmanın dairelerinin sahibi oluyor ve bunları satarak karına kar katıyor. İşçi/amele ise öğlen arası ekmek-helvayla karnını ancak doyuruyor. Aldığınız yevmiyeleri/ücretleri toplasak, 2-3 yılda yapıp bitirdiğiniz binanın yapılma süresi boyunca bunları birbirine eklesek, bir dairenin fiyatı etmiyor. Müteahhit patron(lar), arsa fiyatını da dahil ediyor, dairelerin satış fiyatına elbette. Fakat sizin alın terinizin karşılığı olarak aldığınız ücretlerin ve malzeme maliyetlerinin çok üzerinde bir bedelle satılan evler bunlar. Patron(lar), maliyetleri ve size verdiği ücretleri düştüğünde, geriye kalan bedeli cebe indiriyor. Yani siz, ailenizin karın tokluğuna yaşaması için yetecek bir ücret alırken, evleri üretmek için harcadığınız emeklerin karşılığını değil, bunun çok çok altında bir bedeli ücret olarak alıyorsunuz. Buna sömürü deniyor. Size gecekonduda ya da kirada bir dairede yaşamayı reva gören bu patron düzeni, ensesi kalınlara/patronlara lüks konutlarda, zevki sefada yaşamayı uygun görüyor. Çünkü sizin alın terinizin çok büyük kısmı, patronların cebine kar olarak giriyor. Oysa iyi koşullarda yaşamaya yetecek bir ücret, aileniz için cüzi bir kirayla oturulacak bir konut, çocuklarınız için kaliteli ve parasız okulların olması, hakkınız. "Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar" denir; işçiler, emekçiler sömürü düzenini ortadan kaldırmak için örgütlenir ve mücadele ederse, her şeyi üreten onlar olduğundan ve sayıca kalabalık olduklarından, önlerinde kimse, hiçbir güç duramaz. Patronların saltanatı ve sömürü düzeni örgütlenerek yıkılabilir. Şu anda yaşadığımız sömürü düzenine kapitalizm, örgütlenip iktidara gelerek kuracağımız patronsuz ve sömürüsüz emekçi/işçi düzenine sosyalizm denir.”

Bu konuşma örneği özetlendiğinden ötürü çok didaktik bulunduysa, daha popüler bir tarzın sohbet sırasında yakalanabileceği gözden kaçmamalıdır. Dikkat edildiyse bu konuşmada “artık-değer”den, “kapitalist üretim ilişkileri”nden ve “rant”tan bahsedilmemiştir.

Sosyalistlerin kendi aralarındaki konuşmalarda kullandıkları kavramların anlamlarına “sıradan” insanların nüfuz etmesinin zor olduğu, dışarıdan bakan bir göz için bu kavramların anlaşılmaz özellikte olduğu bir ölçüde doğrudur. Bu nedenle, propaganda faaliyetleri sırasında günlük hayatın kelimeleriyle konuşmak, yazmak ve çizmek gereklidir. Bunu yaparken, sosyalist dağarcıkta bulunan emperyalizm, kapitalizm, sömürü, sermaye ve işçi sınıfı, sosyalizm, emek gibi kavramları kullanmaktan vaz geçilemez. Çünkü ideolojik/siyasal mücadelede sola ait bu kavramların kullanımı ve karşıdakilere aktarımı önem taşımaktadır. Fakat üretici güçler, üretim ilişkileri, kapitalist üretim tarzı, kapitalist devlet gibi teorik kavramlaştırmaların günlük politik faaliyetlerde olur olmaz kullanımından kaçınmak gerekir. Örneğin “kapitalist sistem” yerine “düzen”, “üretici güçler” yerine “emekçiler”, “üretim ilişkileri” yerine “sömürü” kelimelerinin günlük sohbetlerde ve politik faaliyetlerde kullanımı sağlıklı olacaktır.

Öte yandan, teorik üretimde ve sol içi teorik eğitimde, Marksist terminolojinin kullanımı vazgeçilmezdir. Burada politik/ideolojik mücadelenin dilinin kullanımı, kavrayıştaki derinleşmeyi ve ilerlemeyi engelleyecektir. Teori, bir soyutlama faaliyetidir ve bu etkinlikte kavramların belirli bir soyutlukta kullanımı gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.

[Toplumbilim İçin Materyalist Kılavuz]

Mahmut Boyuneğmez Giriş Maddenin organizasyon düzeyleri ya da gelişim evreleri bulunmaktadır. Bunlara biz temel gerçeklik katmanları diyo...