Mahmut
Boyuneğmez
Sosyalist politikalar oluşturur, halka buluştururken ve yine bu esnada ideolojik mücadele yürütülürken kullanılan dil, sade, anlaşılır, somut toplumsal olaylarla bağlantıları her daim kurulmuş, merak ve ilgi uyandıran, vicdan muhasebesini ve düşünmeyi teşvik edici ve tetikleyen, sorgulayıcı bir üslupta olmalıdır. Bu propaganda dili, yaşanılan somut sorunların ve dertlerin arkasındaki hemen bir çırpıda görülmeyen nedenleri kavratmaya dönüktür. Bu sayede sorunların çözümleri konusunda bir doğrultu gösterilebilir. Ayrıca topluma seslenme dili, yaşanılan sorunların birbirleriyle ve toplumun işleyiş mekanizmalarıyla bağlantılarının sezilmesi için ipuçları da sunulmalıdır. Bir örnek verelim. İnşaat işçilerinden mürekkep bir topluluğa, çay içilirken yapılan bir sohbette neler söylenebilir?..
“Koca
koca apartmanları yapıyorsunuz da aldığınız yevmiye/ücretle bu apartmanlardaki
bir dairenin bir göz odasında oturacak durumunuz yok. Müteahhit firma patronu
ya da taşeron şirket patronları, apartmanın dairelerinin sahibi oluyor ve
bunları satarak karına kar katıyor. İşçi/amele ise öğlen arası ekmek-helvayla
karnını ancak doyuruyor. Aldığınız yevmiyeleri/ücretleri toplasak, 2-3 yılda
yapıp bitirdiğiniz binanın yapılma süresi boyunca bunları birbirine eklesek,
bir dairenin fiyatı etmiyor. Müteahhit patron(lar), arsa fiyatını da dahil
ediyor, dairelerin satış fiyatına elbette. Fakat sizin alın terinizin karşılığı
olarak aldığınız ücretlerin ve malzeme maliyetlerinin çok üzerinde bir bedelle
satılan evler bunlar. Patron(lar), maliyetleri ve size verdiği ücretleri
düştüğünde, geriye kalan bedeli cebe indiriyor. Yani siz, ailenizin karın
tokluğuna yaşaması için yetecek bir ücret alırken, evleri üretmek için
harcadığınız emeklerin karşılığını değil, bunun çok çok altında bir bedeli
ücret olarak alıyorsunuz. Buna sömürü deniyor. Size gecekonduda ya da kirada
bir dairede yaşamayı reva gören bu patron düzeni, ensesi kalınlara/patronlara
lüks konutlarda, zevki sefada yaşamayı uygun görüyor. Çünkü sizin alın
terinizin çok büyük kısmı, patronların cebine kar olarak giriyor. Oysa iyi
koşullarda yaşamaya yetecek bir ücret, aileniz için cüzi bir kirayla oturulacak
bir konut, çocuklarınız için kaliteli ve parasız okulların olması, hakkınız.
"Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar" denir; işçiler, emekçiler
sömürü düzenini ortadan kaldırmak için örgütlenir ve mücadele ederse, her şeyi
üreten onlar olduğundan ve sayıca kalabalık olduklarından, önlerinde kimse,
hiçbir güç duramaz. Patronların saltanatı ve sömürü düzeni örgütlenerek
yıkılabilir. Şu anda yaşadığımız sömürü düzenine kapitalizm, örgütlenip
iktidara gelerek kuracağımız patronsuz ve sömürüsüz emekçi/işçi düzenine
sosyalizm denir.”
Bu konuşma örneği özetlendiğinden
ötürü çok didaktik bulunduysa, daha popüler bir tarzın sohbet sırasında
yakalanabileceği gözden kaçmamalıdır. Dikkat edildiyse bu konuşmada “artık-değer”den,
“kapitalist üretim ilişkileri”nden ve “rant”tan bahsedilmemiştir.
Sosyalistlerin kendi
aralarındaki konuşmalarda kullandıkları kavramların anlamlarına “sıradan”
insanların nüfuz etmesinin zor olduğu, dışarıdan bakan bir göz için bu
kavramların anlaşılmaz özellikte olduğu bir ölçüde doğrudur. Bu nedenle,
propaganda faaliyetleri sırasında günlük hayatın kelimeleriyle konuşmak, yazmak
ve çizmek gereklidir. Bunu yaparken, sosyalist dağarcıkta bulunan emperyalizm,
kapitalizm, sömürü, sermaye ve işçi sınıfı, sosyalizm, emek gibi kavramları
kullanmaktan vaz geçilemez. Çünkü ideolojik/siyasal mücadelede sola ait bu kavramların
kullanımı ve karşıdakilere aktarımı önem taşımaktadır. Fakat üretici güçler,
üretim ilişkileri, kapitalist üretim tarzı, kapitalist devlet gibi teorik
kavramlaştırmaların günlük politik faaliyetlerde olur olmaz kullanımından kaçınmak
gerekir. Örneğin “kapitalist sistem” yerine “düzen”, “üretici güçler” yerine
“emekçiler”, “üretim ilişkileri” yerine “sömürü” kelimelerinin günlük
sohbetlerde ve politik faaliyetlerde kullanımı sağlıklı olacaktır.
Öte yandan, teorik üretimde ve
sol içi teorik eğitimde, Marksist terminolojinin kullanımı vazgeçilmezdir.
Burada politik/ideolojik mücadelenin dilinin kullanımı, kavrayıştaki
derinleşmeyi ve ilerlemeyi engelleyecektir. Teori, bir soyutlama faaliyetidir
ve bu etkinlikte kavramların belirli bir soyutlukta kullanımı gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.