Mahmut Boyuneğmez
Resim: İdeolojiler, öğretiler olarak değil de günlük hayatta insanların yaşamsal etkinliklerinin ideal boyutu (pratikler/tavırlar/davranışlar vd.) olarak kavranırsa; materyalist tutum, davranış ve düşünme kalıplarına sahip olan bir birey, aynı zamanda metafizik inançlara da sahip olabilir. Örneğin her insan, kırmızı ışıkta yolun karşısına geçerse, bir kazaya kurban gideceğini bilir ve bu konudaki tutumu materyalisttir, yine de burçlara, fala, telepati gibi metafizik inanışlara sahip çok sayıda insan vardır. Materyalist felsefi ideoloji, bilimsel düşüncelerle uyumlu bütünlüklü bir “inanç” olduğundan bir materyalist kendini ateist olarak dar bir çerçevede tanımlamayabilir. Bir ateist, materyalist ve hümanist ve aynı zamanda seküler olarak kendini tanımlayabileceği gibi, militan bir ateist olarak sadece dine karşı savaşım verdiğini iddia edebilir. Bir seküler birey, bir deist olarak materyalist/ateist ya da ayrıca hümanist olmayabilir. Tersine seküler bir insan bunların hepsine sahip çıkabilir. Resimdeki inanç/tutum/düşünce ve davranış kalıplarını anlatan ideolojiler arasındaki kesişmeler ve birliktelikler ile farklılıklar bu şekilde kavranmalıdır.
Ateizmin
birçok çeşidi olsa da bu çeşitlerin hepsinde gözlenen genel nitelik dine/tanrı
inancına referansla kendilerini tanımlamalarıdır. Ateizm dine ve metafizik
düşüncelere reddiye, tanrının varlığına dair bir yadsımadır.
Materyalizm,
evrenin bir yaratıcıya ihtiyaç duyulmadan içerdiği olayların, süreçlerin,
ilişki ve etkileşimlerin gözlemler ve deneyler yapılarak bilimsel açıdan
incelenip kavranabileceğini benimser. Gerçeklik bilinebilirdir ve bilindiği
ölçüde üzerinde denetim ve kontrol kurulabilir.
Materyalizmin
almış olduğu tarihsel-diyalektik materyalizm formunda, tanrı inancının,
metafizik fikirlerin ve dinlerin, toplumsal ilişkiler ve pratikler tarafından
nasıl üretildiğine dair, bilimsel araştırmaların sunduğu bilgilerle oluşturulan
bir perspektif bulunur. Dolayısıyla materyalizm, kendini din-karşıtlığı, tanrı
inancını reddetmeyle sınırlamaz. Materyalizm, ateist bir tavra indirgenemez.
Materyalizm, bunun ötesindedir ve bilimle uyumlu bir felsefi
anlayış/ideolojidir.
“Tanrı”nın
ya da diğer metafizik kavramların nesnel gerçeklikte var olup olmadığına dair
bilimsel bir sorgulama/araştırma yürütmek mümkün değildir. Fakat bu inançların
toplumlarda/tarihte insanların pratikleri içerisinde ve zihinlerinde nasıl
doğup, geliştiklerine, ayrıca yaşamsal etkinlikleri nasıl yönlendirdiklerine
dair bilimsel ve materyalist felsefi bir kavrayış bulunmaktadır.
İnsanların
yaşam etkinliklerinin ideolojik/ideal boyutunda yer alan dinlerin, her gün
yeniden üretimi, temelde insanların doğadaki ve toplumdaki süreçleri
şeffaflıkla ve doğrulukla kavrayamamalarına ve yaşamlarını etkileyen bu
süreçleri kontrol edememelerine bağlıdır. Yaşamsal etkinliklerin, realist ve
bilimsel düşünceleri de doğurduğu görülmelidir. Yani insanlar günlük
etkinliklerinde metafizik fikirlerin yanı sıra materyalist/realist fikirler de
üretirler ve bilimsel de düşünürler. Elbette gerici bir sınıf olan sermaye
sınıfının toplumsal iktidarının korunması ve yeniden üretilmesinde dinlerin ve
metafizik ideolojilerin çeşitli yollarla ve yapılar aracılığıyla öğretilmesi,
aktarılması, propagandası da gerçekleşmektedir.
Doğadaki
ve toplumdaki olguların/süreçlerin, bütün
insanlar tarafından, sağduyu düzeyinde bile
realist/bilimsel/materyalist bir şekilde kavranışı, tarihin komünizm döneminde
gerçekleşecektir. Bu ancak, toplumu bütün üyeleriyle kucaklayacak kolektif bir
örgütlenmeyle, devletin toplumsal örgütlenmeyle eşitlenmesiyle ve planlı
toplum mühendisliği etkinlikleriyle, toplumsal düzenleniş ve işleyiş (=yapılar)
üzerinde kolektif bir denetim ve egemenlik sağlandığında mümkündür.
Komünizme
geçiş toplumu olan sosyalizmde, ateizmin ne propagandası yapılır ne de ateizm
yaygınlaştırılır. Toplumsal aydınlanma seferberliği dâhilinde bilimsel
düşüncelerin ve materyalizmin farklı alanlarda benimsenmesi ve yaygınlaşması
doğrultusunda politikalar izlenirken, bireylerin inançlarına tam bir özgürlük
ortamı sağlanır. Dinin siyasal ve iktisadi örgütlenmelere referans olmasıysa
önlenir.
Tarihteki
idealizm ile materyalizm, başka bir görünüm altında dinler ile bilim arasındaki
karşıtlık ve mücadele gerçek bir olgudur. Toplumsal etkinliklerde üretilen bu
ideolojik/ideal boyutların arasındaki karşıtlığın aşılacağı tarihsel dönemin
adı sosyalizmdir. Komünist dünya toplumunda ise, idealizmin ve dinlerin yerini
ateizm almayacak, bilimsel düşünceleri, materyalizmi, hümanizmi ve günlük
hayatın içindeki bin bir sağduyu öğesini kapsayan realizm, ideolojiler
dünyasına hâkim olacaktır. Çünkü metafizik ideolojiler, nesnel/toplumsal
dünyanın bir bileşeni ve yaşamsal etkinliklerin ideal boyutu olarak, insanların
doğal olmayan/yabancılaşmış ilişkilerinin ve pratiklerinin ürünüdür. Doğadaki
ve toplumdaki süreçler büyük oranda denetlendiğinde veya kontrol altına
alındığında, toplumun işleyişi kolektif olarak belirlenebildiğinde ve bilimsel
kriterlerle düzenlendiğinde, idealizmi, dinleri, mistik inançları ve
irrasyonalizmi kapsayan metafizik ideolojiler yeniden üretilemez duruma gelmiş
olacaktır.
Not: Bu
konuda ileri bir okuma önerimiz şu makaledir:
..... Doğadaki ve toplumdaki süreçler BÜYÜK ORANDA denetlendiğinde......
YanıtlaSilsöz dizininde DENETLEME fiili komünist toplumda olamaz.. Sosyalist Dünya Devleti aşamasında olabilir..
Ki; komünist toplumda ALT YAPIDA din toplum hafızasında SADECE arkeolojik bilgiler manzumesi gibi kalacak;yok olacaktır...