Mahmut Boyuneğmez
Nuri Bile Ceylan (NBC),
bireyler, davranışları ve ilişkileri üzerine birçok gözlemde bulunuyor ve bu
gözlemlerini anlamlandırıyor. Bunda sorun bulunmuyor. Roman ve sinema, kitleleri
ve eylemlerini değerlendirebileceği gibi bireylerin davranışlarını, diğer
bireylerle olan ilişkilerini, psikolojilerini de konu edinebiliyor. Fakat NBC, bireylerin
psikolojilerini, davranışlarını ve diğer bireylerle ilişkilerini toplumsal bir
arka planı da dikkate alıp, işlemiyor. Toplumsal ilişkiler tarafından
bireylerin belirlendiğini kavramadığından, bireylere dair gözlem sonuçlarını
genellemeye gitmesi kaçınılmaz oluyor. Bu gözlemlere bakarak, bu gözlemleri
anlamlandırarak insanı gerçekçi bir şekilde kavramak mümkün değildir.
Gerçekçilik/toplumsal
gerçekçilik, bir perspektif olarak NBC'ın sinemasında bulunmuyor. Çaresizlik,
çıkışsızlık, kıskançlık, bencillik, arkadaşını aldatma, umutların
tükenmesi/umut etmekten yorulmak, çocukları geliştirmeye dönük isteksizlik,
yöre gençlerinin dağa çıkması, veterinerin insana küsmesi ve anti-politik
tutumu vb. vb. bütün bunlar, toplumsal ilişkiler içerisindeki insanların
bütüncül bir perspektifle ele alınıp, işlenmesiyle sunulmuyor. NBC'ın yaptığı
eleştiriler, elbette var ve yer yer bunlar politik eleştiriler. Fakat bu
eleştirileri günlük hayatta herkes, sıradan insanlar/”kuru otlar” da yapıyor;
yakınıyor, öfkeleniyor, duruma üzülüyor ve sağlıklı gözlemleri de var herkesin.
Bir aydının ise eleştirilerini bütünsel bir perspektif içerisinden yapması,
bireylerin koşullarını değerlendirmeye alması, onları bu koşullarla birlikte
değerlendirmesi ve bu “bahtsız” durumlardan çıkış için, çözüm için doğrultular,
eğilimler önermesi de gerekiyor.
NBC gerçekçi bir perspektife
sahip olmadığından, nihilist, eklektik düşünce ve duygulanımlar taşıyan, bir
bütünsel paradigmaya bağlanmamış Samet öğretmeni olumluyor. Samet öğretmeni,
solcu Nuray öğretmenle diyalogunda baskın ve daha haklı gösteriyor. NBC kendisinin
yönetmen olarak çektiği fotoğrafları, film içerisinde Samet öğretmene
çektiriyor ve bu öğretmen "tepeden baktığında", aslında kendisinin insanlara
kuşbakışı ve mecazi anlamda da tepelerden bir yerden baktığını ima ediyor.
Oysa insanların koşullarını,
insanları müşkül durumlarda yaşamaya iten nedenleri ve koşullayıcıları, yorumlamak/değerlendirmek
ve almaşıklara işaret etmek, ilerici bir aydının misyonu oluyor. Bunu yaparken
ise, “tepeden bakmak” yerine, “kuru otlar”dan biri olmak, fakat gelişkin ve
ilerici olanı yakalayıp, topluma anlatmak gerekiyor.
Özetle, NBC’nın gözlemleri oldukça
yüzeysel ve toplumsal arka planla birlikte bir “insan” değerlendirmesi yapmıyor.
Bu gözlemleri “sokaktaki” herkes yapıyor. NBC, gerçekçi bütünsel bir
perspektifle insana yaklaşmıyor. İnsanların güzel ve sağlıklı özelliklere de
sahip olduğu, koşullar zor olsa da, güzel insan olarak da kalabileceklerini
görmezden geliyor. Teorik bakış olmadığında, insanları yetkin ve realist
şekilde kavramak mümkün olmadığı gibi, onları geliştirecek, ilerletecek bir
perspektif de türetilemiyor. NBC’ın toplumsal aydınlanmamıza katkısı çok
sınırlı kalıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.