Marksist Araştırmalar [MAR] | Komünizm: Tarihin Çözülen Bilmecesi

12 Kasım 2025 Çarşamba

İhanete Uğrayan Sosyalizm

İhanete Uğrayan Sosyalizm: Sovyetler Birliği'nin Çöküşü Üzerine Bir Değerlendirme | Roger Keeran ve Thomas Kenny

Özet

Bu yazı, Roger Keeran ve Thomas Kenny'nin "İhanete Uğrayan Sosyalizm" adlı eserindeki temel argümanları ve bulguları sentezleyerek Sovyetler Birliği'nin (SSCB) çöküşünün dinamiklerini analiz etmektedir. Eserin temel tezi, çöküşün sosyalizmin doğasında var olan kusurlardan veya kaçınılmaz bir ekonomik krizden kaynaklanmadığı, aksine Mihail Garbaçov'un 1986'dan sonra uyguladığı bilinçli politikaların doğrudan bir sonucu olduğudur. Bu politikalar, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) içinde Nikolay Buharin ve Nikita Hruşçov gibi figürlerle temsil edilen uzun süreli bir "sağ eğilimin" doruk noktasını temsil etmektedir.

Bu sağ eğilimin maddi zemini, özellikle Brejnev dönemindeki ideolojik durağanlık ve gevşeklik sayesinde serpilip büyüyen "ikinci ekonomi" tarafından oluşturulmuştur. Yasal ve yasadışı özel ekonomik faaliyetleri kapsayan bu ikinci ekonomi, sosyalist planlı ekonomiyi baltalamış, Parti ve devlet aygıtında derin bir yolsuzluk ağı yaratmış ve özel mülkiyet ile piyasa mekanizmalarından çıkar sağlayan yeni bir küçük burjuva katmanının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Garbaçov'un reformları, bu katmanın çıkarlarını yansıtmış ve onlara meşruiyet kazandırmıştır.

Kitap, Yuri Andropov'un kısa süreli liderliğinin, çöküşe giden yolda geçerli ve umut vadeden bir alternatif olduğunu öne sürmektedir. Andropov'un disiplini artırma, yolsuzlukla mücadele etme ve ekonomik verimliliği sosyalist çerçeve içinde iyileştirme politikaları, sistemi yıkmadan reform yapmanın mümkün olduğunu göstermiştir. Ancak Andropov'un erken ölümü bu fırsatın kaybedilmesine yol açmıştır. Garbaçov, başlangıçta Andropov'un izinden gidiyor gibi görünse de, 1987-1988 yıllarını kapsayan dönüm noktasında radikal bir kırılma yaşayarak Parti'nin öncü rolünü, merkezi planlamayı ve uluslararası dayanışmayı tasfiye eden politikalara yönelmiştir. Sonuç olarak, çöküş bir "ihanet" olarak nitelendirilmekte; dış baskılar ve iç sorunlar bir zemin hazırlamış olsa da, nihai darbenin tepeden, bizzat Genel Sekreter ve onun müttefikleri tarafından indirildiği savunulmaktadır.

Giriş: Çöküşün Anlamı ve Sovyet Başarıları

Sovyetler Birliği'nin ortadan kalkması, 20. yüzyılın en sarsıcı olaylarından biri olarak yalnızca dünya güç dengesini değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda kapitalizme bir alternatifin mümkün olduğuna inananlar için derin bir kayıp anlamına gelmiştir. Çöküş, sağ kanat tarafından kapitalizmin nihai zaferi ve "tarihin sonu" olarak ilan edilirken, sosyalist projenin kazanımlarının göz ardı edilmesine yol açmıştır. Oysa SSCB, tüm sorunlarına rağmen insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş başarılara imza atmıştır.

• Ekonomik ve Sosyal Başarılar: SSCB, eski düzenin sömürücü sınıflarını ortadan kaldırmanın yanı sıra enflasyon, işsizlik, etnik ve ulusal ayrımcılık gibi kapitalizme özgü sorunlara son vermiştir. Elli yıl içinde sanayi üretimi ABD'nin %12'sinden %80'ine yükselmiştir.

• Sosyal Refah: Tüm yurttaşlar için ücretsiz ve erişilebilir sağlık hizmeti, barınma, eğitim, tam istihdam ve kültürel olanaklar sağlanmıştır. Kira, aile bütçesinin sadece %2-3'ünü oluştururken, kamu hizmetleri %4-5'lik bir paya sahipti. Kişi başına düşen doktor sayısı ABD'dekinin iki katıydı.

• Eşitlik: Ücretler ve gelirler arasındaki fark, kapitalist ülkelere kıyasla radikal biçimde azaltılmıştır. En yüksek gelirin ortalama işçi gelirinin yalnızca 10 katı olduğu bir ortamda, ABD'de bu oran 115 kat (1990'larda 480 kat) düzeyindeydi. Bu eşitleme, sübvansiyonlar ve "toplumsal ücret" (ücretsiz sosyal haklar) ile daha da ileri taşınmıştır.

• Kültürel Gelişim: Devlet sübvansiyonları sayesinde kitaplar, süreli yayınlar ve kültürel etkinlikler halkın geneli için erişilebilir kılınmıştır. UNESCO verilerine göre Sovyet yurttaşları, dünyadaki diğer bütün insanlardan daha fazla kitap okuyor ve daha fazla film izliyordu.

Bu başarılar, Sovyet sosyalizminin yıkılmasıyla nelerin kaybedildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Çöküş, aynı zamanda sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı önemli bir denge unsurunun ortadan kalkması ve ulusal kurtuluş hareketlerinin başlıca destekçisini yitirmesi anlamına gelmiştir.

Sovyet Siyasetinde İki Ana Eğilim

SBKP tarihi boyunca, sosyalizmin nasıl inşa edileceğine dair birbiriyle çatışan iki ana siyasi eğilim varlığını sürdürmüştür. Garbaçov'un politikaları sıfırdan yaratılmamış, bu tarihsel tartışmaların bir devamı niteliğinde olmuştur.

Sol Gelenek: Sınıf Mücadelesi ve Merkezi Planlama

Bu eğilim, Vladimir Lenin, Yosif Stalin ve Yuri Andropov gibi liderlerle temsil edilmiştir. Temel ilkeleri şunlardır:

• Sınıf Mücadelesinin Önceliği: Sosyalizmin inşası sürecinde sınıf mücadelesinin devam ettiği ve proletarya diktatörlüğünün zorunlu olduğu kabul edilir.

• Hızlı Sanayileşme ve Kolektivizasyon: Ülkenin ekonomik ve askeri olarak güçlenmesi için ağır sanayiye öncelik verilmesi ve tarımın kolektif mülkiyet temelinde yeniden örgütlenmesi savunulur. Stalin'in "tek ülkede sosyalizm" tezi, bu politikanın teorik temelini oluşturmuştur.

• Merkezi Planlamanın Rolü: Ekonominin, merkezi bir plan dahilinde, ulusal hedefler doğrultusunda yönetilmesi gerektiği savunulur.

• Ulusal Sorun: Ezilen ulusların kendi kaderini tayin hakkı ve ulusal kurtuluş mücadelelerinin önemi vurgulanırken, küçük burjuva milliyetçiliğinin tehlikelerine karşı mücadele edilir.

Sağ Gelenek: Uzlaşma ve Piyasa Mekanizmaları

Nikolay Buharin, Nikita Hruşçov ve nihayetinde Mihail Garbaçov bu eğilimin temsilcileridir. Bu yaklaşımın özellikleri şunlardır:

• Piyasa ve Özel Girişime Tolerans: Kapitalizme özgü unsurların (piyasa, özel mülkiyet, kâr güdüsü) sosyalizme entegre edilebileceği savunulur. Buharin'in NEP'i sosyalizme giden bir yol olarak görmesi ve "Kendinizi zenginleştirin" sloganı bu yaklaşımın erken bir örneğidir.

• Ademi Merkeziyetçilik: Ekonomik karar alma süreçlerinin yerel birimlere ve işletmelere devredilmesi gerektiği düşünülür. Hruşçov'un merkezi planlama dairelerini lağvetmesi bu politikanın bir yansımasıdır.

• Sınıf Mücadelesinin İhmali: Sınıf mücadelesinin önemini azaltır; Hruşçov'un "bütün halkın devleti" ve "bütün halkın partisi" gibi formülasyonları bu eğilimi yansıtır.

• Tüketim Odaklılık: Batı ile yaşam standartları ve tüketim malları üzerinden rekabet etme hedefi benimsenir. Bu durum, sosyalist hedeflerin "ideolojik toprak kaybına" uğramasına neden olmuştur.

Brejnev Dönemi: Durağanlık ve Biriken Sorunlar

Leonid Brejnev dönemi (1964-1982), "durağanlık" olarak nitelendirilir. Bu dönemde Hruşçov'un bazı aşırılıkları geri çevrilmiş ve merkezi planlamaya dönülmüştür. Ancak "kadrolarda istikrar" politikası, Parti aygıtının yaşlanmasına, yolsuzluğun ve verimsizliğin artmasına yol açmıştır. En önemlisi, bu dönemdeki ideolojik gevşeklik, "ikinci ekonomi"nin kontrolsüz bir şekilde büyümesi için elverişli bir ortam yaratmıştır. Ekonomik büyüme hızı yavaşlamaya başlamış olsa da, SSCB bu dönemde hâlâ önemli bir ekonomik güçtü ve askeri alanda ABD ile dengeyi sağlamıştı.

Yuri Andropov: Kaybedilen Bir Fırsat

Yuri Andropov'un 15 aylık kısa genel sekreterlik dönemi (1982-1984), çöküşe giden yolda kaçırılmış bir fırsat olarak sunulmaktadır. Andropov, sol geleneğe bağlı kalarak, sosyalizmi yıkmadan reform yapmayı hedeflemiştir:

• Disiplin ve Yolsuzlukla Mücadele: İş disiplinini artırmak, israfı önlemek ve Parti içindeki yolsuzlukların üzerine gitmek için kararlı bir kampanya başlatmıştır.

• Verimlilik Odaklı Reform: Bilimsel ve teknolojik ilerlemenin hızlandırılması (uskorenie), planlama ve yönetim mekanizmalarının iyileştirilmesi ve ücretlerin performansa bağlanarak eşitlikçiliğin olumsuz etkilerinin giderilmesi hedeflenmiştir.

• İdeolojik Kararlılık: İkinci ekonominin yıkıcı etkilerinin farkında olarak özel girişimciliğe ve "hak edilmemiş gelirlere" karşı net bir tavır almıştır.

• Dış Politikada Denge: Barış içinde bir arada yaşamayı savunurken, sınıf mücadelesinin uluslararası alanda devam ettiğini vurgulamış ve emperyalizme karşı tek taraflı ödünler vermeyi reddetmiştir.

Andropov'un programı, Garbaçov'un daha sonra izleyeceği yıkıcı yola karşı geçerli bir alternatif sunmaktaydı.

İkinci Ekonomi: Çöküşün Maddi Zemini

SSCB'nin çöküşünün ekonomik ve sosyal dinamiklerini anlamada merkezi bir kavram olan "ikinci ekonomi", hem yasal hem de yasadışı yollarla özel kazanç elde etmek amacıyla yürütülen tüm ekonomik faaliyetleri tanımlar.

Tanım ve Kapsam

• Yasal Faaliyet: Kolektif çiftlik üyelerinin kendi küçük arazilerinde yaptıkları üretim ve bunun pazarlarda satışı, özel konut sahipliği, hekimlerin, öğretmenlerin özel hizmetleri gibi faaliyetleri içerir.

• Yasadışı Faaliyet: Devletten malzeme, alet veya zaman çalmak, karaborsacılık, rüşvet, devlete ait kaynaklarla özel işler yapmak ve hatta devlete ait fabrikaların çatısı altında gizlice özel üretim yapan "yeraltı kapitalistleri"nin faaliyetlerini kapsar.

Büyüme ve Boyutlar

İkinci ekonomi, Stalin döneminde dizginlenmiş, Hruşçov döneminde yeniden canlanmış ve özellikle Brejnev dönemindeki gevşeklik sayesinde kontrolsüz bir şekilde büyümüştür.

• Ekonomik Büyüklük: Sovyet iktisatçı T. İ. Koryagina'ya göre, yasadışı ekonominin değeri 1960'larda 5 milyar ruble iken 1980'lerin sonunda 90 milyar rubleye ulaşmıştır. Bu, 1988'de ulusal gelirin yaklaşık %20'sine denk gelmektedir.

• İnsan Kapsamı: İkinci ekonomiye dahil olan insan sayısı 1974'te 17-20 milyon iken, 1989'da 30 milyona (nüfusun %12'si) yükselmiştir.

• Bölgesel Farklılıklar: İkinci ekonomi, Rusya gibi merkezi cumhuriyetlerden ziyade, güneydeki Kafkas ve Orta Asya cumhuriyetlerinde (Özbekistan, Gürcistan, Ermenistan) çok daha yaygındı.

Yıl

Ortalama Aylık Maaş (Milyar Ruble)

Toplam Harcanan ve Biriktirilen Para (Milyar Ruble)

1960

80,6

103,2

1970

122,0

223,2

1980

168,9

464,6

1988

219,8

718,4

Kaynak: T. İ. Koryagina'nın hesaplamalarına göre, harcamalardaki artışın yasal maaş artışını kat kat aşması, ikinci ekonominin büyüklüğünü göstermektedir.

 Yıkıcı Etkileri

İkinci ekonomi, Sovyet sisteminin temellerini birkaç yönden aşındırmıştır:

1. Ekonomik Tahribat: Birinci (planlı) ekonomiden kaynak (zaman, malzeme, emek) çalarak verimliliği düşürmüş, yoklukları hem hafifletir gibi görünüp hem de körüklemiş ve iktisadi planlamayı baltalamıştır.

2. Parti'nin Bozulması: Yasadışı faaliyetlerin sürmesi, Parti ve devlet yetkililerinin rüşvet almasını zorunlu kılmıştır. Bu durum, Özbekistan'daki "pamuk yolsuzluğu" gibi devasa skandallarla en üst düzeye ulaşmış ve Parti'nin ahlaki ve siyasi otoritesini çürütmüştür.

3. İdeolojik Erozyon: Bireycilik, açgözlülük ve "mülkiyetçi zihniyet" gibi küçük burjuva değerlerini yayarak sosyalist ideolojinin meşruiyetini zayıflatmıştır.

4. Karşı-Devrimin Maddi Tabanı: Özel girişimden çıkar sağlayan ve sayıları milyonları bulan bir küçük burjuva katmanı yaratmıştır. Bu katman, Garbaçov'un piyasalaşma ve özelleştirme politikaları için doğal bir toplumsal destek tabanı oluşturmuştur.

Mihail Garbaçov ve Perestroyka'nın Evrimi

Mihail Garbaçov'un reformları, başlangıçtaki vaatlerinden uzaklaşarak Sovyet sistemini yok eden bir sürece dönüşmüştür.

İlk Yıllar (1985-1986): Andropov Çizgisinde Reform Vaatleri

Garbaçov, göreve geldiğinde Andropov'un başlattığı reform çizgisini devam ettiriyor gibi görünüyordu:

• Ekonomi: Bilimsel ve teknolojik gelişimin hızlandırılması (uskorenie), iş disiplininin artırılması (alkol karşıtı kampanya), yolsuzluk ve "hak edilmemiş gelirlere" karşı mücadele ve ücretlerde performansa dayalı farklılaştırma gibi politikalar benimsedi.

• Siyaset: Parti içinde daha fazla açıklık (glasnost) ve Leninist çalışma tarzına dönüş çağrısı yaptı.

• Dış Politika: Barış içinde bir arada yaşama ve nükleer silahsızlanma için girişimlerde bulundu, ancak ulusal kurtuluş hareketlerine (Afganistan, ANC) desteğin süreceğini belirtti. Bu ilk dönemde politikaları Parti içinde geniş destek buldu ve önemli bir muhalefetle karşılaşmadı.

Dönüm Noktası (1987-1988): Radikal Kırılma

1987 ve 1988 yılları, perestroykanın niteliğinin kökten değiştiği bir dönüm noktası oldu.

• Siyasi ve İdeolojik Dönüşüm:

  • Glasnost'un Silah Olarak Kullanımı: Glasnost, yapıcı eleştiri aracı olmaktan çıkıp, bizzat Garbaçov ve danışmanı Aleksandr Yakovlev tarafından Parti'ye, sosyalizme ve Sovyet tarihine (özellikle Stalin dönemine) yönelik topyekûn bir saldırı aracına dönüştürüldü. Medyanın kontrolü, Parti karşıtı ve liberal eğilimli kişilere teslim edildi.
  • Nina Andreyeva Olayı (Mart-Nisan 1988): Sovyetskaya Rossiya gazetesinde yayınlanan ve glasnostun aşırılıklarını eleştiren bu mektup, Garbaçov ve Yakovlev tarafından "perestroyka karşıtı bir manifesto" olarak lanse edildi. Bu olay, sol muhalefetin lideri konumundaki Yegor Ligaçev'i itibarsızlaştırmak ve sindirmek için bir bahane olarak kullanıldı. Bu krizin sonunda ideolojinin kontrolü tamamen Yakovlev'e geçti.
  • 19. Parti Konferansı (Haziran 1988): Bu konferansta Garbaçov, Parti'nin iktidarını yeni oluşturulan devlet organlarına (Halk Temsilcileri Kongresi) devreden "radikal siyasi reformlar" önerdi. Bu, SBKP'nin öncü rolünün fiilen tasfiye edilmesinin başlangıcı oldu.

• Ekonomik Liberalizasyon:

  • Devlet İşletmeleri Yasası (1987): İşletmelere daha fazla özerklik tanıyarak ve piyasa mekanizmalarına kapı aralayarak merkezi planlamayı zayıflattı.
  • "Kooperatiflerin" Yasallaşması: Aslında özel girişimcilik anlamına gelen "kooperatifler" yasallaştırılarak ikinci ekonomiye meşruiyet kazandırıldı ve bu yapıların devlet sektöründen kaynak emmesi sağlandı.

• Dış Politikada Geri Adımlar:

  • "Yeni Düşünce": Sınıf mücadelesi ilkesi terk edilerek yerine "evrensel insanlık değerleri" konuldu. Bu, dış politikanın "ideolojiden arındırılması" anlamına geliyordu.
  • Tek Taraflı Ödünler: ABD ve Batı'ya karşılığında somut bir kazanım olmaksızın askeri (orta menzilli füzeler) ve siyasi ödünler verilmeye başlandı.
  • Afganistan'dan Çekilme: Uluslararası dayanışma görevi terk edilerek, Afganistan'daki devrimci rejim ABD destekli güçlerin insafına bırakıldı. Bu karar, Batı ile ilişkileri iyileştirme uğruna alınmıştı.

Bu dönüm noktasından sonra perestroyka, sosyalizmi iyileştirme projesi olmaktan çıkıp, onu tasfiye eden bir yıkım projesine dönüştü. Garbaçov'un politikaları, Parti'nin otoritesini, ekonominin merkezî yapısını ve SSCB'nin toprak bütünlüğünü geri döndürülemez bir şekilde aşındırdı.

10 Kasım 2025 Pazartesi

Sovyetler Birliği'nde Yaşam, Emek ve İşçi Sağlığı

Özet

Bu yazı, 1937 tarihli "Sovyetler Birliği'nde Yaşam ve Emek" broşürü ile SSCB'nin ilk yıllarındaki İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSG) uygulamalarına dair ek metinleri sentezleyerek, Sovyetler Birliği'ndeki emekçilerin koşullarına ilişkin bir analiz sunmaktadır. Temel tez, 1917 Ekim Devrimi'nin, Çarlık Rusyası'nın ağır sömürü koşullarına kıyasla işçi sınıfı için köklü ve olumlu bir dönüşüm yarattığıdır.

Temel Bulgular:

1. Ekonomik Refah Artışı: Sovyetler Birliği'nde ücretler, devrim öncesi döneme göre hem nominal olarak katlanarak artmış hem de perakende fiyatlarındaki düşüşlerle reel alım gücü yükselmiştir. Gıda, giyim ve mobilya gibi tüketim mallarına yapılan harcamalarda belirgin artışlar kaydedilmiştir.

2. "Sosyalleştirilmiş Ücretler": Nakit ücretlerin ötesinde, işçiler ulusal gelirden ayrılan fonlarla finanse edilen geniş kapsamlı sosyal hizmetlerden yararlanmıştır. Bu hizmetler; ücretsiz sağlık, sanatoryumlar, dinlenme evleri, kreşler ve eğitim olanaklarını içermekte olup, işçinin toplam gelirinin yaklaşık üçte birini oluşturmuştur.

3. Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi: Çarlık dönemindeki 10 saati aşan iş günü, Sovyetler Birliği'nde 7 saate, tehlikeli işlerde ise 6 hatta 4 saate indirilmiştir. Fazla mesai sendika iznine tabi kılınmış, yıllık ücretli izinler standart hale getirilmiş ve tehlikeli işlerde çalışanlar için uzatılmıştır.

4. Üretkenlik ve Stakhanov Hareketi: Emek üretkenliğinin artırılması, sosyalizmin temel bir hedefi olarak benimsenmiştir. Stakhanov Hareketi gibi işçi inisiyatifleri, sömürü aracı olarak değil, daha rasyonel çalışma yöntemleriyle hem bireysel kazancı hem de toplumsal refahı artırmanın bir yolu olarak sunulmuştur. Bu sistem, yetenekli işçilerin müdürlük gibi üst düzey pozisyonlara yükselmesini sağlayarak sosyal hareketliliği teşvik etmiştir.

5. Sendikaların Merkezi Rolü: Çarlık döneminde yasa dışı olan sendikalar, Sovyet sisteminde devletin temel kurumlarından birine dönüşmüştür. Sendikalar; sosyal sigorta fonlarının yönetimi, fabrika teftişi, iş güvenliği kurallarının uygulanması, toplu sözleşmeler, kültürel faaliyetler ve üretim planlaması gibi geniş yetkilerle donatılmıştır.

6. Kapsamlı İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Sistemi: SSCB, devrimden hemen sonra dünyadaki en kapsamlı sosyal sigorta sistemlerinden birini kurmuştur. İSG, genel sağlık hizmetleriyle bütünleşik, önleyici hekimliği merkeze alan, sendikaların tam denetiminde ve devlet tarafından finanse edilen bir yapıya kavuşturulmuştur. Bilimsel enstitüler, işyerlerindeki riskleri azaltmak için standartlar belirlemiş ve bu standartlar Batı ülkelerindekinden daha katı olacak şekilde uygulanmıştır.

1. İki Dönemin Karşılaştırılması: Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği

1917 Ekim Devrimi öncesi Çarlık Rusyası ile 1930'ların Sovyetler Birliği arasında keskin tezat bulunmaktadır. Çarlık dönemi; düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, sağlıksız barınma koşulları, yetersiz işçi koruma yasaları ve baskı altındaki sendikal faaliyetlerle karakterize edilir. Buna karşılık, Sovyetler Birliği işçilere daha yüksek bir yaşam standardı, daha iyi çalışma koşulları, kapsamlı sosyal güvenceler ve toplumun yönetiminde aktif roller sunmuştur. Bu karşılaştırma, devrimin işçi sınıfına getirdiği kazanımları vurgulamaktadır.

2. Ekonomik ve Sosyal Koşulların İyileştirilmesi

Ücretler ve Yaşam Standartları

Devrim öncesi Rusya'da ücretler oldukça düşük olup, 1913'te ortalama yıllık gelir 291 rubleydi. Sovyet döneminde ise ücretler hızla artmıştır. Birinci Beş Yıllık Plan (1928-1932) döneminde ikiye katlanan ücretler, İkinci Beş Yıllık Plan'ın ilk dört yılında bir kez daha neredeyse ikiye katlanarak 1936'da ortalama 2.770 rubleye ulaşmıştır.

Sovyetler Birliği'nde Ortalama Yıllık Kazançlar, 1928-1936 (Ruble)

Yıl

Bütün İşletmeler ve Kurumlar

Temel Sanayi Kolları

İnşaat

Ulaşım

1928

703

870

996

861

1930

936

1.035

1.082

1.064

1932

1.427

1.473

1.509

1.506

1934

1.858

1.927

2.042

1.954

1935

2.269

2.375

2.497

2.389

1936

2.770

2.864

...

...

Reel ücretlerdeki artış daha da belirgindir. 1935'ten 1936'ya ortalama kazançlar %12 artarken, temel gıda maddelerinin fiyatları %10'dan fazla düşmüştür. Bu durum, aile bütçelerinde gıdaya ayrılan payın azalmasına, giyim, mobilya ve kültürel etkinliklere ayrılan payın ise önemli ölçüde artmasına yol açmıştır.

Ortalama İşçi Ailesi Harcamalarındaki Artış (1935-1936)

• Gıda Harcamaları: + %15,3

• Giyim: + %50,8

• Mobilya: + %48,4

• Kültürel Etkinlikler: + %47,5

"Sosyalleştirilmiş Ücretler" Kavramı

Sovyet işçisinin geliri sadece nakit ücretten ibaret değildir. "Sosyalleştirilmiş ücretler" olarak adlandırılan ve ulusal gelirden ayrılan fonlarla finanse edilen ek mal ve hizmetler, işçinin toplam refahında önemli bir paya sahiptir. 1935 verilerine göre bu sosyal gelirler, bir işçinin nakit ücretinin %34,5'ine denk gelmektedir. Bu fonlar şu hizmetleri finanse eder:

• Kreşler ve anaokulları

• Dinlenme evleri ve sanatoryumlar

• Sosyal sigorta, hastalık yardımları ve emeklilik

• Eğitim ve kültürel yardımlar (kulüpler, teknik okullar vb.)

• Hamilelik ve doğum sırasında kadınlara yapılan yardımlar

Barınma ve Sağlık Hizmetleri

• Barınma: Çarlık döneminde işçiler, oda başına 11'den fazla kişinin yaşadığı kalabalık ve sağlıksız gecekondu mahallelerinde veya fabrika barakalarında yaşarken, Sovyetler Birliği'nde yeni ve modern konutlar inşa edilmiştir. Kira harcamalarının aile gelirindeki payı devrim öncesi %15-20 seviyesinden, 1935'te %5'in altına düşmüştür. Şehirlerde elektrik, su ve kanalizasyon gibi belediye hizmetleri yaygınlaştırılmıştır.

• Sağlık: Sağlık hizmetleri herkes için ücretsiz ve erişilebilir hale getirilmiştir. 1913'te hiç bulunmayan fabrika sağlık klinikleri, 1935'te 7.587'ye ulaşmıştır. Hastane yatak sayısı 1913'te 175.600 iken 1937'de 619.800'e, doktor sayısı ise 19.875'ten 85.900'e (1934) yükselmiştir. Bu gelişmeler, tüberküloz gibi yoksullukla ilişkili hastalıkların görülme sıklığında dramatik düşüşlere yol açmıştır.

3. Çalışma Hayatının Dönüşümü

Çalışma Saatleri, İzinler ve Emeğin Korunması

Özellik

Çarlık Rusyası (1913)

Sovyetler Birliği (1930'lar)

Ortalama İş Günü

10 saat (sanayide 9,92 saat)

7 saatten az (sanayide 6,98 saat)

Tehlikeli İşler

Aynı veya daha uzun saatler

6 saat, bazı durumlarda 4 saat

Fazla Mesai

Kısıtlı değildi, ek ücret ödenmiyordu

Yılda 120 saat ile sınırlı, sendika izni gerekli, %150-200 ek ücret

Yıllık İzin

Yok

Asgari 12 iş günü ücretli izin (tehlikeli işlerde 36 güne kadar)

Emeğin Korunması

Yetersiz ve uygulanmayan yasalar, işveren lehine para cezaları

Kapsamlı İş Kanunu, sendika denetiminde güvenlik ve sanitasyon

Çocuk İşçiliği

12 yaşından büyüklere izin veriliyordu

16 yaşından küçüklere yasak (istisnalar hariç)

Sovyet İş Kanunu, tüm çalışanları kapsamakta ve uygulanması sendikalara emanet edilmiştir. Sendika müfettişleri, iş güvenliği kurallarını ihlal eden yönetimlere para cezası verme yetkisine sahiptir.

Ücret Ödeme Yöntemleri ve Parça Başı Çalışma

Sovyetler Birliği'nde ücretler, yapılan işin niteliğine ve niceliğine göre belirlenir ve ücret eşitliği (uravnilovka) uygulaması, vasıfsızlaşmaya yol açtığı ve üretkenliği düşürdüğü gerekçesiyle terk edilmiştir. Bu bağlamda, parça başı çalışma yöntemi yaygınlaşmıştır.

Belgede, kapitalist ülkelerde bir sömürü aracı olarak görülen parça başı çalışmanın, Sovyetler Birliği'nde farklı bir nitelik taşıdığı savunulur:

• Amaç: İşçileri hızlandırmak yerine, emek organizasyonunu iyileştirmek ve üretkenlik artışını ödüllendirmektir.

• Koşullar: Kısa iş günü (6-7 saat), sıkı güvenlik yasaları ve işsizliğin olmaması gibi koşullar altında uygulanır.

• Sonuç: Ücretlerin düşmesine değil, artmasına yol açar. Artan üretkenlik işten çıkarmalara neden olmaz.

4. Üretkenlik ve İşçinin Yeni Rolü

Sovyet işçisinin kendisi, sınıfı ve toplumu için çalıştığı, bu nedenle işine karşı yaratıcı ve sahiplenici bir tutum geliştirdiği vurgulanır. Bu tutum, çeşitli kitle hareketlerinde somutlaşmıştır.

Sosyalist Rekabet ve Stakhanov Hareketi

• Sosyalist Rekabet ve Şok Tugayları: Beş Yıllık Planların başarısı için fabrikalarda üretimi artırmayı hedefleyen, işçiler arası yarışmalardır.

• Stakhanov Hareketi: 1935'te madenci Aleksey Stakhanov ile başlayan bu hareket, mevcut tekniğin daha verimli kullanılmasına dayanır. İşçiler, bireysel inisiyatifleriyle iş süreçlerini rasyonelleştirerek (gereksiz hareketleri elemek, iş bölümünü iyileştirmek vb.) üretim rekorları kırmışlardır. Bu hareket, fiziksel efordan çok, aklın ve tekniğin kullanımına dayanır ve yüksek üretkenlik, doğrudan daha yüksek ücretlerle ödüllendirilir.

"Fırsat Ülkesi": Sosyal Hareketlilik

Sovyetler Birliği'nin, yetenekli işçilere yükselme fırsatı sunan bir "fırsat ülkesi" olduğu belirtilir. Sıradan bir yüksek fırın işçisi olan Korabov'un, eğitim alarak mühendisliğe, şefliğe ve nihayetinde devasa Magnitogorsk fabrikasının müdürlüğüne yükselmesi örnek olarak verilir. Bu, eski rejimde mümkün olmayan bir sosyal hareketliliğin kapılarının açıldığını göstermektedir.

5. Sendikaların Merkezi Rolü

Tarihsel Gelişim ve Büyüme

Çarlık döneminde yasa dışı ve üyeleri sürgüne gönderilen sendikalar, devrim sonrası dönemde muazzam bir büyüme göstermiştir. 1917'de birkaç bin olan üye sayısı, 1937'de 22 milyonu aşarak Sovyet sendikalarını dünyanın en büyük işçi örgütü haline getirmiştir. Üyelik zorunlu olmasa da sağladığı avantajlar nedeniyle sendikalaşma oranı %83'e ulaşmıştır.

Genişletilmiş İşlevler

Sovyet sendikaları, Batılı muadillerinden çok farklı ve daha geniş işlevlere sahiptir:

1. Sosyal Sigorta Yönetimi: 1933'te Çalışma Komiserliği lağvedilmiş ve tüm sosyal sigorta fonlarının (hastalık, emeklilik, tatil vb.) yönetimi sendikalara devredilmiştir.

2. Fabrika Denetimi: İş güvenliği ve İş Kanunu'nun uygulanmasını denetleyen fabrika müfettişleri doğrudan sendikalar tarafından seçilir ve geri çağrılabilir.

3. Toplu Pazarlık: Ücretler, çalışma koşulları ve sosyal fonlar, sendikalar ile işletme yönetimleri arasında yapılan toplu sözleşmelerle belirlenir.

4. Üretim Planlaması: Sendikalar, Devlet Planlama Komisyonu'nun planlarına temel teşkil eden verileri hazırlar ve fabrika düzeyinde "karşı planlama" yaparak üretim hedeflerinin belirlenmesine katılırlar.

5. Kültürel ve Eğitsel Faaliyetler: Kulüpler, kütüphaneler, dersler ve spor etkinlikleri aracılığıyla işçilerin kültürel ve teknik gelişimini teşvik ederler.

6. İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Sisteminin Kurulması

Devrim Öncesi ve Sonrası

Çarlık döneminde İSG çabaları yetersiz ve yasal düzenlemeler etkisizdi. 1917 Ekim Devrimi'nden hemen sonra, 13 Kasım 1917'de yayınlanan bir kararname ile "Ücretli Emekçiler için Tam Sosyal Sigorta" getirilmiştir. Bu sistem; hastalık, kaza, yaşlılık, işsizlik gibi tüm riskleri kapsıyor, maliyeti tamamen işveren tarafından karşılanıyor ve sigortalıların tam kontrolünü öngörüyordu.

Sovyet İSG Modelinin Temel İlkeleri

• Önleyicilik: Sistem, tedavi edici hizmetlerden çok koruyucu ve önleyici hizmetlere odaklanmıştır. Sovyet sağlık bütçesinin %60'ı bu alana ayrılmıştır.

• Bütüncül Yaklaşım: İşçi sağlığı, genel sağlık hizmetlerinden ayrı tutulmamış, Sağlık Bakanlığı'na (Narkomzdraw) bağlı bütünleşik bir yapı içinde ele alınmıştır.

• Bilimsel Temel: İş Hijyeni ve Meslek Hastalıkları Enstitüleri gibi kurumlar, meslek hastalıkları ve endüstriyel hijyen üzerine araştırmalar yapmış, çalışma ortamlarındaki toksik maddeler için bilimsel temelli "Makul Azami Konsantrasyon" (MAK) değerleri belirlemiştir.

• Sendika Denetimi: İSG hizmetlerinin uygulanması ve denetlenmesi tamamen sendikaların sorumluluğundadır. Sosyal sigorta fonlarının sendikalara devredilmesiyle bu kontrol pekiştirilmiştir.

• Ücretsiz ve Kapsayıcı Hizmet: Tüm sağlık hizmetleri devlet tarafından ücretsiz olarak sunulmuş ve sadece işçiyi değil, ailesini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Kurumsal Yapılanma

• İşyeri Sağlık Birimleri: 250'den fazla işçi çalıştıran her işyerinde sağlık merkezi (dispanser, poliklinik, ambulatoryum) kurulması zorunludur. Bu birimler, işe giriş ve periyodik muayeneler, ilk yardım ve atölyelerin hijyen denetimi gibi görevleri yerine getirir.

• SANEPİD İstasyonları: Çevre ve işyeri sağlığı standartlarının uygulanmasını denetleyen sanitasyon-epidemiyoloji istasyonları, sistemin belkemiğini oluşturmuştur.

• Meslek Hastalıkları Enstitüleri: Meslek hastalıklarının etiyolojisi, önlenmesi ve tedavisi üzerine uzmanlaşmış araştırma ve tedavi merkezleridir.

• Çekoslovakya Modeli: Benzer bir model, Çekoslovakya'da da uygulanmıştır. İşyerleri tehlike seviyesine göre sınıflandırılmış, işçi sağlığı hizmetleri bu sınıflandırmaya göre örgütlenmiş ve sistemin merkezine "işyeri hekimi" yerleştirilmiştir.

Yararlanılan Kaynak: Sovyetler Birliği'nde Yaşam ve Emek, Robert W. Dunn ve George Wallace, Çeviren: Akif Akalın, New York: International Publishers, 1937

[MAR] YOUTUBE KANALI

LİDER

Karl Marx - Kapital

Kısa Sovyet Film ve Belgeseller [Türkçe]