İhanete
Uğrayan Sosyalizm: Sovyetler Birliği'nin Çöküşü Üzerine Bir Değerlendirme | Roger
Keeran ve Thomas Kenny
Özet
Bu
yazı, Roger Keeran ve Thomas Kenny'nin "İhanete Uğrayan Sosyalizm"
adlı eserindeki temel argümanları ve bulguları sentezleyerek Sovyetler
Birliği'nin (SSCB) çöküşünün dinamiklerini analiz etmektedir. Eserin temel
tezi, çöküşün sosyalizmin doğasında var olan kusurlardan veya kaçınılmaz bir
ekonomik krizden kaynaklanmadığı, aksine Mihail Garbaçov'un 1986'dan sonra
uyguladığı bilinçli politikaların doğrudan bir sonucu olduğudur. Bu
politikalar, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) içinde Nikolay Buharin
ve Nikita Hruşçov gibi figürlerle temsil edilen uzun süreli bir "sağ
eğilimin" doruk noktasını temsil etmektedir.
Bu
sağ eğilimin maddi zemini, özellikle Brejnev dönemindeki ideolojik durağanlık
ve gevşeklik sayesinde serpilip büyüyen "ikinci ekonomi" tarafından
oluşturulmuştur. Yasal ve yasadışı özel ekonomik faaliyetleri kapsayan bu
ikinci ekonomi, sosyalist planlı ekonomiyi baltalamış, Parti ve devlet
aygıtında derin bir yolsuzluk ağı yaratmış ve özel mülkiyet ile piyasa
mekanizmalarından çıkar sağlayan yeni bir küçük burjuva katmanının ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Garbaçov'un reformları, bu katmanın çıkarlarını
yansıtmış ve onlara meşruiyet kazandırmıştır.
Kitap,
Yuri Andropov'un kısa süreli liderliğinin, çöküşe giden yolda geçerli ve umut
vadeden bir alternatif olduğunu öne sürmektedir. Andropov'un disiplini artırma,
yolsuzlukla mücadele etme ve ekonomik verimliliği sosyalist çerçeve içinde
iyileştirme politikaları, sistemi yıkmadan reform yapmanın mümkün olduğunu
göstermiştir. Ancak Andropov'un erken ölümü bu fırsatın kaybedilmesine yol
açmıştır. Garbaçov, başlangıçta Andropov'un izinden gidiyor gibi görünse de,
1987-1988 yıllarını kapsayan dönüm noktasında radikal bir kırılma yaşayarak
Parti'nin öncü rolünü, merkezi planlamayı ve uluslararası dayanışmayı tasfiye
eden politikalara yönelmiştir. Sonuç olarak, çöküş bir "ihanet"
olarak nitelendirilmekte; dış baskılar ve iç sorunlar bir zemin hazırlamış olsa
da, nihai darbenin tepeden, bizzat Genel Sekreter ve onun müttefikleri
tarafından indirildiği savunulmaktadır.
Giriş:
Çöküşün Anlamı ve Sovyet Başarıları
Sovyetler
Birliği'nin ortadan kalkması, 20. yüzyılın en sarsıcı olaylarından biri olarak
yalnızca dünya güç dengesini değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda kapitalizme
bir alternatifin mümkün olduğuna inananlar için derin bir kayıp anlamına
gelmiştir. Çöküş, sağ kanat tarafından kapitalizmin nihai zaferi ve
"tarihin sonu" olarak ilan edilirken, sosyalist projenin
kazanımlarının göz ardı edilmesine yol açmıştır. Oysa SSCB, tüm sorunlarına
rağmen insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş başarılara imza atmıştır.
• Ekonomik
ve Sosyal Başarılar: SSCB, eski düzenin sömürücü sınıflarını ortadan
kaldırmanın yanı sıra enflasyon, işsizlik, etnik ve ulusal ayrımcılık gibi
kapitalizme özgü sorunlara son vermiştir. Elli yıl içinde sanayi üretimi
ABD'nin %12'sinden %80'ine yükselmiştir.
• Sosyal
Refah: Tüm yurttaşlar için ücretsiz ve erişilebilir sağlık hizmeti,
barınma, eğitim, tam istihdam ve kültürel olanaklar sağlanmıştır. Kira, aile
bütçesinin sadece %2-3'ünü oluştururken, kamu hizmetleri %4-5'lik bir paya
sahipti. Kişi başına düşen doktor sayısı ABD'dekinin iki katıydı.
• Eşitlik: Ücretler
ve gelirler arasındaki fark, kapitalist ülkelere kıyasla radikal biçimde
azaltılmıştır. En yüksek gelirin ortalama işçi gelirinin yalnızca 10 katı
olduğu bir ortamda, ABD'de bu oran 115 kat (1990'larda 480 kat) düzeyindeydi.
Bu eşitleme, sübvansiyonlar ve "toplumsal ücret" (ücretsiz sosyal
haklar) ile daha da ileri taşınmıştır.
• Kültürel
Gelişim: Devlet sübvansiyonları sayesinde kitaplar, süreli yayınlar ve
kültürel etkinlikler halkın geneli için erişilebilir kılınmıştır. UNESCO
verilerine göre Sovyet yurttaşları, dünyadaki diğer bütün insanlardan daha
fazla kitap okuyor ve daha fazla film izliyordu.
Bu
başarılar, Sovyet sosyalizminin yıkılmasıyla nelerin kaybedildiğini açıkça
ortaya koymaktadır. Çöküş, aynı zamanda sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı
önemli bir denge unsurunun ortadan kalkması ve ulusal kurtuluş hareketlerinin
başlıca destekçisini yitirmesi anlamına gelmiştir.
Sovyet
Siyasetinde İki Ana Eğilim
SBKP
tarihi boyunca, sosyalizmin nasıl inşa edileceğine dair birbiriyle çatışan iki
ana siyasi eğilim varlığını sürdürmüştür. Garbaçov'un politikaları sıfırdan
yaratılmamış, bu tarihsel tartışmaların bir devamı niteliğinde olmuştur.
Sol
Gelenek: Sınıf Mücadelesi ve Merkezi Planlama
Bu
eğilim, Vladimir Lenin, Yosif Stalin ve Yuri Andropov gibi liderlerle temsil
edilmiştir. Temel ilkeleri şunlardır:
• Sınıf
Mücadelesinin Önceliği: Sosyalizmin inşası sürecinde sınıf
mücadelesinin devam ettiği ve proletarya diktatörlüğünün zorunlu olduğu kabul
edilir.
• Hızlı
Sanayileşme ve Kolektivizasyon: Ülkenin ekonomik ve askeri olarak
güçlenmesi için ağır sanayiye öncelik verilmesi ve tarımın kolektif mülkiyet
temelinde yeniden örgütlenmesi savunulur. Stalin'in "tek ülkede
sosyalizm" tezi, bu politikanın teorik temelini oluşturmuştur.
• Merkezi
Planlamanın Rolü: Ekonominin, merkezi bir plan dahilinde, ulusal
hedefler doğrultusunda yönetilmesi gerektiği savunulur.
• Ulusal
Sorun: Ezilen ulusların kendi kaderini tayin hakkı ve ulusal kurtuluş
mücadelelerinin önemi vurgulanırken, küçük burjuva milliyetçiliğinin
tehlikelerine karşı mücadele edilir.
Sağ
Gelenek: Uzlaşma ve Piyasa Mekanizmaları
Nikolay
Buharin, Nikita Hruşçov ve nihayetinde Mihail Garbaçov bu eğilimin
temsilcileridir. Bu yaklaşımın özellikleri şunlardır:
• Piyasa
ve Özel Girişime Tolerans: Kapitalizme özgü unsurların (piyasa, özel
mülkiyet, kâr güdüsü) sosyalizme entegre edilebileceği savunulur. Buharin'in
NEP'i sosyalizme giden bir yol olarak görmesi ve "Kendinizi
zenginleştirin" sloganı bu yaklaşımın erken bir örneğidir.
• Ademi
Merkeziyetçilik: Ekonomik karar alma süreçlerinin yerel birimlere ve
işletmelere devredilmesi gerektiği düşünülür. Hruşçov'un merkezi planlama
dairelerini lağvetmesi bu politikanın bir yansımasıdır.
• Sınıf
Mücadelesinin İhmali: Sınıf mücadelesinin önemini azaltır; Hruşçov'un
"bütün halkın devleti" ve "bütün halkın partisi" gibi
formülasyonları bu eğilimi yansıtır.
• Tüketim
Odaklılık: Batı ile yaşam standartları ve tüketim malları üzerinden
rekabet etme hedefi benimsenir. Bu durum, sosyalist hedeflerin "ideolojik
toprak kaybına" uğramasına neden olmuştur.
Brejnev
Dönemi: Durağanlık ve Biriken Sorunlar
Leonid
Brejnev dönemi (1964-1982), "durağanlık" olarak nitelendirilir. Bu
dönemde Hruşçov'un bazı aşırılıkları geri çevrilmiş ve merkezi planlamaya
dönülmüştür. Ancak "kadrolarda istikrar" politikası, Parti aygıtının
yaşlanmasına, yolsuzluğun ve verimsizliğin artmasına yol açmıştır. En önemlisi,
bu dönemdeki ideolojik gevşeklik, "ikinci ekonomi"nin kontrolsüz bir
şekilde büyümesi için elverişli bir ortam yaratmıştır. Ekonomik büyüme hızı
yavaşlamaya başlamış olsa da, SSCB bu dönemde hâlâ önemli bir ekonomik güçtü ve
askeri alanda ABD ile dengeyi sağlamıştı.
Yuri
Andropov: Kaybedilen Bir Fırsat
Yuri
Andropov'un 15 aylık kısa genel sekreterlik dönemi (1982-1984), çöküşe giden
yolda kaçırılmış bir fırsat olarak sunulmaktadır. Andropov, sol geleneğe bağlı
kalarak, sosyalizmi yıkmadan reform yapmayı hedeflemiştir:
• Disiplin
ve Yolsuzlukla Mücadele: İş disiplinini artırmak, israfı önlemek ve
Parti içindeki yolsuzlukların üzerine gitmek için kararlı bir kampanya
başlatmıştır.
• Verimlilik
Odaklı Reform: Bilimsel ve teknolojik ilerlemenin hızlandırılması
(uskorenie), planlama ve yönetim mekanizmalarının iyileştirilmesi ve ücretlerin
performansa bağlanarak eşitlikçiliğin olumsuz etkilerinin giderilmesi
hedeflenmiştir.
• İdeolojik
Kararlılık: İkinci ekonominin yıkıcı etkilerinin farkında olarak özel
girişimciliğe ve "hak edilmemiş gelirlere" karşı net bir tavır
almıştır.
• Dış
Politikada Denge: Barış içinde bir arada yaşamayı savunurken, sınıf
mücadelesinin uluslararası alanda devam ettiğini vurgulamış ve emperyalizme
karşı tek taraflı ödünler vermeyi reddetmiştir.
Andropov'un
programı, Garbaçov'un daha sonra izleyeceği yıkıcı yola karşı geçerli bir
alternatif sunmaktaydı.
İkinci
Ekonomi: Çöküşün Maddi Zemini
SSCB'nin
çöküşünün ekonomik ve sosyal dinamiklerini anlamada merkezi bir kavram olan
"ikinci ekonomi", hem yasal hem de yasadışı yollarla özel kazanç elde
etmek amacıyla yürütülen tüm ekonomik faaliyetleri tanımlar.
Tanım
ve Kapsam
• Yasal
Faaliyet: Kolektif çiftlik üyelerinin kendi küçük arazilerinde
yaptıkları üretim ve bunun pazarlarda satışı, özel konut sahipliği, hekimlerin,
öğretmenlerin özel hizmetleri gibi faaliyetleri içerir.
• Yasadışı
Faaliyet: Devletten malzeme, alet veya zaman çalmak, karaborsacılık,
rüşvet, devlete ait kaynaklarla özel işler yapmak ve hatta devlete ait
fabrikaların çatısı altında gizlice özel üretim yapan "yeraltı
kapitalistleri"nin faaliyetlerini kapsar.
Büyüme
ve Boyutlar
İkinci
ekonomi, Stalin döneminde dizginlenmiş, Hruşçov döneminde yeniden canlanmış ve
özellikle Brejnev dönemindeki gevşeklik sayesinde kontrolsüz bir şekilde
büyümüştür.
• Ekonomik
Büyüklük: Sovyet iktisatçı T. İ. Koryagina'ya göre, yasadışı
ekonominin değeri 1960'larda 5 milyar ruble iken 1980'lerin sonunda 90 milyar
rubleye ulaşmıştır. Bu, 1988'de ulusal gelirin yaklaşık %20'sine denk
gelmektedir.
• İnsan
Kapsamı: İkinci ekonomiye dahil olan insan sayısı 1974'te 17-20 milyon
iken, 1989'da 30 milyona (nüfusun %12'si) yükselmiştir.
• Bölgesel Farklılıklar: İkinci ekonomi, Rusya gibi merkezi cumhuriyetlerden ziyade, güneydeki Kafkas ve Orta Asya cumhuriyetlerinde (Özbekistan, Gürcistan, Ermenistan) çok daha yaygındı.
|
Yıl |
Ortalama
Aylık Maaş (Milyar Ruble) |
Toplam
Harcanan ve Biriktirilen Para (Milyar Ruble) |
|
1960 |
80,6 |
103,2 |
|
1970 |
122,0 |
223,2 |
|
1980 |
168,9 |
464,6 |
|
1988 |
219,8 |
718,4 |
|
Kaynak:
T. İ. Koryagina'nın hesaplamalarına göre, harcamalardaki artışın yasal maaş
artışını kat kat aşması, ikinci ekonominin büyüklüğünü göstermektedir. |
Yıkıcı Etkileri
İkinci
ekonomi, Sovyet sisteminin temellerini birkaç yönden aşındırmıştır:
1. Ekonomik
Tahribat: Birinci (planlı) ekonomiden kaynak (zaman, malzeme, emek)
çalarak verimliliği düşürmüş, yoklukları hem hafifletir gibi görünüp hem de
körüklemiş ve iktisadi planlamayı baltalamıştır.
2. Parti'nin
Bozulması: Yasadışı faaliyetlerin sürmesi, Parti ve devlet
yetkililerinin rüşvet almasını zorunlu kılmıştır. Bu durum, Özbekistan'daki
"pamuk yolsuzluğu" gibi devasa skandallarla en üst düzeye ulaşmış ve
Parti'nin ahlaki ve siyasi otoritesini çürütmüştür.
3. İdeolojik
Erozyon: Bireycilik, açgözlülük ve "mülkiyetçi zihniyet"
gibi küçük burjuva değerlerini yayarak sosyalist ideolojinin meşruiyetini
zayıflatmıştır.
4. Karşı-Devrimin
Maddi Tabanı: Özel girişimden çıkar sağlayan ve sayıları milyonları
bulan bir küçük burjuva katmanı yaratmıştır. Bu katman, Garbaçov'un piyasalaşma
ve özelleştirme politikaları için doğal bir toplumsal destek tabanı
oluşturmuştur.
Mihail
Garbaçov ve Perestroyka'nın Evrimi
Mihail
Garbaçov'un reformları, başlangıçtaki vaatlerinden uzaklaşarak Sovyet sistemini
yok eden bir sürece dönüşmüştür.
İlk
Yıllar (1985-1986): Andropov Çizgisinde Reform Vaatleri
Garbaçov,
göreve geldiğinde Andropov'un başlattığı reform çizgisini devam ettiriyor gibi
görünüyordu:
• Ekonomi: Bilimsel
ve teknolojik gelişimin hızlandırılması (uskorenie), iş disiplininin
artırılması (alkol karşıtı kampanya), yolsuzluk ve "hak edilmemiş
gelirlere" karşı mücadele ve ücretlerde performansa dayalı farklılaştırma
gibi politikalar benimsedi.
• Siyaset: Parti
içinde daha fazla açıklık (glasnost) ve Leninist çalışma tarzına dönüş çağrısı
yaptı.
• Dış
Politika: Barış içinde bir arada yaşama ve nükleer silahsızlanma için
girişimlerde bulundu, ancak ulusal kurtuluş hareketlerine (Afganistan, ANC)
desteğin süreceğini belirtti. Bu ilk dönemde politikaları Parti içinde
geniş destek buldu ve önemli bir muhalefetle karşılaşmadı.
Dönüm
Noktası (1987-1988): Radikal Kırılma
1987
ve 1988 yılları, perestroykanın niteliğinin kökten değiştiği bir dönüm noktası
oldu.
• Siyasi
ve İdeolojik Dönüşüm:
- Glasnost'un Silah Olarak Kullanımı: Glasnost, yapıcı eleştiri aracı olmaktan çıkıp, bizzat Garbaçov ve danışmanı Aleksandr Yakovlev tarafından Parti'ye, sosyalizme ve Sovyet tarihine (özellikle Stalin dönemine) yönelik topyekûn bir saldırı aracına dönüştürüldü. Medyanın kontrolü, Parti karşıtı ve liberal eğilimli kişilere teslim edildi.
- Nina Andreyeva Olayı (Mart-Nisan 1988): Sovyetskaya Rossiya gazetesinde yayınlanan ve glasnostun aşırılıklarını eleştiren bu mektup, Garbaçov ve Yakovlev tarafından "perestroyka karşıtı bir manifesto" olarak lanse edildi. Bu olay, sol muhalefetin lideri konumundaki Yegor Ligaçev'i itibarsızlaştırmak ve sindirmek için bir bahane olarak kullanıldı. Bu krizin sonunda ideolojinin kontrolü tamamen Yakovlev'e geçti.
- 19. Parti Konferansı (Haziran 1988): Bu konferansta Garbaçov, Parti'nin iktidarını yeni oluşturulan devlet organlarına (Halk Temsilcileri Kongresi) devreden "radikal siyasi reformlar" önerdi. Bu, SBKP'nin öncü rolünün fiilen tasfiye edilmesinin başlangıcı oldu.
• Ekonomik
Liberalizasyon:
- Devlet İşletmeleri Yasası (1987): İşletmelere daha fazla özerklik tanıyarak ve piyasa mekanizmalarına kapı aralayarak merkezi planlamayı zayıflattı.
- "Kooperatiflerin" Yasallaşması: Aslında özel girişimcilik anlamına gelen "kooperatifler" yasallaştırılarak ikinci ekonomiye meşruiyet kazandırıldı ve bu yapıların devlet sektöründen kaynak emmesi sağlandı.
• Dış
Politikada Geri Adımlar:
- "Yeni Düşünce": Sınıf mücadelesi ilkesi terk edilerek yerine "evrensel insanlık değerleri" konuldu. Bu, dış politikanın "ideolojiden arındırılması" anlamına geliyordu.
- Tek Taraflı Ödünler: ABD ve Batı'ya karşılığında somut bir kazanım olmaksızın askeri (orta menzilli füzeler) ve siyasi ödünler verilmeye başlandı.
- Afganistan'dan Çekilme: Uluslararası dayanışma görevi terk edilerek, Afganistan'daki devrimci rejim ABD destekli güçlerin insafına bırakıldı. Bu karar, Batı ile ilişkileri iyileştirme uğruna alınmıştı.
Bu
dönüm noktasından sonra perestroyka, sosyalizmi iyileştirme projesi olmaktan
çıkıp, onu tasfiye eden bir yıkım projesine dönüştü. Garbaçov'un politikaları,
Parti'nin otoritesini, ekonominin merkezî yapısını ve SSCB'nin toprak
bütünlüğünü geri döndürülemez bir şekilde aşındırdı.
