Marksist Araştırmalar [MAR] | Komünizm: Tarihin Çözülen Bilmecesi

8 Ekim 2025 Çarşamba

1917 Sovyet Devrimi

M. Gorkiy, V. Molotov, K. Voroşilov, S. Kirov, A. Jdanov, J. Stalin

Özet

Bu yazı, önce 1917 Sovyet Devrimi'ne giden süreçte Çarlık Rusyası'nın içinde bulunduğu çok yönlü krizi ve devrimci dinamiklerin gelişimini analiz etmektedir. Birinci Dünya Savaşı, Rusya'nın teknik, ekonomik ve askeri yetersizliklerini acımasızca ortaya koyarak mevcut düzenin çöküşünü hızlandıran bir katalizör işlevi görmüştür. Çarlık rejimi, Batı Avrupalı müttefiklerinin (Fransa ve İngiltere) bir piyonu olarak savaşa girmiş, Fransız bankalarından alınan borçların karşılığını milyonlarca Rus askerinin kanıyla ödemiştir. Savaşın getirdiği ağır yenilgiler, orduda topyekûn bir çözülmeye yol açarken, ülke içinde sanayi, tarım ve ulaşım sistemleri çökmüş, bu durum yaygın kıtlık ve ekonomik kaosa neden olmuştur.

Bu zemin üzerinde patlak veren Şubat 1917 Devrimi, Çarlık rejimini devirmiş ancak yerine kalıcı bir çözüm getirememiştir. Ortaya çıkan "ikili iktidar" yapısı –bir yanda burjuvazinin temsilcisi olan Geçici Hükümet, diğer yanda işçi ve askerlerin devrimci organı olan Sovyetler– ülkedeki siyasi istikrarsızlığı derinleştirmiştir. Geçici Hükümet, savaşı sürdürme, toprak reformunu erteleme ve ekonomik sorunları çözememe nedeniyle halk kitlelerinin desteğini hızla kaybetmiştir. Bu süreçte, Menşevikler ve Sosyalist Devrimciler gibi "uzlaşmacı" partiler, burjuvaziyle iş birliği yaparak devrimci potansiyeli dizginlemeye çalışmış, ancak bu tavırları kendi tabanlarında da güven erozyonuna yol açmıştır.

Bu dönemde Bolşevik Partisi, Lenin'in Nisan Tezleri ile formüle edilen net bir programla ("Bütün İktidar Sovyetlere!", savaşa son, toprağın köylüye dağıtılması) kitleler arasında hızla güç kazanmıştır. Temmuz Günleri'ndeki bastırma hareketine ve liderlerine yönelik karalama kampanyalarına rağmen parti, halk nezdindeki etkisini artırmıştır. General Kornilov'un ağustos ayındaki karşı-devrimci darbe girişimi, Geçici Hükümet'in acizliğini ve burjuvazinin niyetlerini gözler önüne sermiş, Bolşeviklerin önderliğindeki mücadele ise proletaryanın silahlanmasına ve Sovyetler içinde Bolşeviklerin çoğunluğu ele geçirmesine zemin hazırlamıştır. Ekim Devrimi arifesinde Rusya, ekonomik çöküşün, ordudaki tam çözülmenin, yaygın köylü isyanlarının ve Bolşeviklerin kitleleri arkasına alarak iktidara yürüdüğü derin bir devrimci bunalımın içindedir.

1917 güzünde, cephedeki askerlerin, topraksız köylülerin ve şehirlerdeki işçilerin Geçici Hükümet'e karşı hoşnutsuzluğu zirveye ulaşmış, ülke çapında bir kriz olgunlaşmıştır. Bu dönemde, Bolşevik Partisi lideri V. İ. Lenin, gizlendiği yerden sürekli olarak silahlı bir ayaklanma çağrısı yaparak partiyi ve kitleleri nihai mücadeleye hazırlamıştır.

Parti içinde Kamenev ve Zinovyev gibi figürlerin ayaklanmaya karşı çıkmasına rağmen, Merkez Komite Lenin'in stratejisini benimsemiş ve Petrograd'da askeri-teknik hazırlıklara başlamıştır. Petrograd Askeri Devrim Komitesi'nin kurulması, Kızıl Muhafızların seferber edilmesi ve stratejik noktaların ele geçirilmesi planlanmıştır. 24-25 Ekim (6-7 Kasım) tarihlerinde Bolşevikler, Petrograd'da kansız denilebilecek bir operasyonla iktidarı ele geçirmiş, Kışlık Saray'ı kuşatarak Geçici Hükümet üyelerini tutuklamıştır.

İktidarın ele geçirilmesi, toplanmakta olan II. Bütün Rusya Sovyetleri Kongresi tarafından meşrulaştırılmıştır. Kongre, Lenin tarafından kaleme alınan tarihi "Barış Kararnamesi" ve "Toprak Kararnamesi"ni kabul ederek devrimin temel vaatlerini yerine getirmiştir. Kongre ayrıca, Lenin'in başkanlığında ilk Sovyet Hükümeti olan Halk Komiserleri Konseyi'ni (Sovnarkom) kurmuştur.

Devrimin zaferinin ardından ülke çapında Sovyet iktidarını sağlamlaştırma süreci başlamıştır. Bu süreç, Kerenski-Krasnov kuvvetlerinin Petrograd'a yönelik karşı-devrimci saldırısının püskürtülmesi, Petrograd'daki Kadet (Junker) isyanının bastırılması ve Moskova'da altı gün süren şiddetli çatışmalar sonucunda Sovyet iktidarının kurulması gibi kritik mücadeleleri içermiştir. Bolşevikler, cephelerdeki askerler arasında da hızla etkinlik kazanarak karşı-devrimci generallerin merkez üssü olan Genel Karargah'ı etkisiz hale getirmiştir. Yeni rejim, devlet memurlarının sabotajlarıyla mücadele etmiş, eski devlet aygıtını dağıtarak yerine Sovyet organlarını kurmuş ve Stalin'in liderliğindeki Uluslar Halk Komiserliği aracılığıyla ulusal soruna çözüm getiren ilk adımları atmıştır.

Birinci Dünya Savaşı'nın Başlangıcı ve Çarlık Rusyası'nın Rolü

1. Savaşın İlanı ve Rusya'nın Yükümlülükleri

20 Temmuz 1914'te Çar II. Nikola, Almanya'ya karşı savaşı ilan eden bildiriyi yayımladı. Bu karar, Rusya'nın kendi çıkarlarından çok, Fransız bankerlerine olan mali borçları ve Fransa ile yapılan antlaşmaların bir sonucuydu. Anlaşmalar, Rusya'nın seferberliğini tamamlamadan, savaş ilanından on dört gün sonra Almanlara saldırmasını gerektiriyordu. Bu durum, henüz hasat edilmemiş tarlalar arasından, yetersiz donanımla Alman Cephesi'ne ilerleyen Rus alaylarının kaotik durumunu açıklamaktadır. Paris'ten gelen panik dolu çağrılar, Alman ordusunun batıdaki ilerleyişini durdurmak için Rusya'nın acil bir saldırı başlatmasını talep ediyordu. Paris'teki Rus askeri temsilcisi, 30 Temmuz'da gönderdiği raporda savaşın başarısının tamamen Rusya'nın hareketlerine bağlı olduğunu belirtmiştir.

2. Müttefikler İçin Fedakârlık ve Ağır Yenilgiler

Rusya'nın bu erken saldırısı, Alman Başkomutanlığı'nı Batı Cephesi'nden Doğu Cephesi'ne önemli birlikler (yedek muhafız birlikleri, 11. Piyade Kolordusu ve 2. Süvari Tümeni) kaydırmaya zorlayarak Paris'i kurtarmıştır. Ancak bu stratejik hamlenin bedeli Rus ordusu için felaket olmuştur:

  • Doğu Prusya'da Rus ordusu ağır bir yenilgiye uğradı.
  • 20.000 Rus askeri öldü, 90.000 asker esir düştü.
  • Çar'ın ordusu tüm topçu kuvvetlerini kaybetti.
  • 13. ve 15. kolordular tamamen imha edildi.

Dönemin Dışişleri Bakanı Sazonov, 30 Ağustos'ta Fransız Büyükelçisi Paleologue'a "Samsonov'un ordusu imha edildi... Fransa için bu fedakarlığı yapmak zorundaydık" diyerek Rusya'nın müttefikleri için bir "maşa" olarak kullanıldığını itiraf etmiştir. Milyukov gibi burjuva liderleri dahi yıllar sonra, Rusya'nın "yabancı bir emele hizmet etmek üzere" milyonlarca evladını siperlere gönderdiğini kabul etmiştir.

Savaşın Yıkıcı Etkileri ve Ekonomik Çöküş

1. Askeri ve Sanayi Yetersizliği

Çarlık Rusyası, savaşa hem askeri hem de sanayi altyapısı açısından tamamen hazırlıksız yakalanmıştı. Savaş Bakanlığı, çatışmaların en fazla altı ay süreceğini öngörmüş ve ikmal planlarını buna göre yapmıştı. Bu dar görüşlülük, savaşın dördüncü ayından itibaren ordunun mermisiz, silahsız ve topsuz kalmasına neden oldu. Takviye birlikleri cepheye silahsız gönderiliyordu. Savaş Bakanı Sukomlinov'un yeteneksizliği ve ihanete varan ihmalkarlığı, bu çöküşü hızlandırmış ve kendisine "General Yenilgi" lakabı takılmasına yol açmıştır.

2. Üretim ve Ulaşım Krizi

Savaş, Rus ekonomisinin tüm zayıflıklarını ortaya çıkardı.

• Yakıt Kıtlığı: Donetz kömür havzasında işçi sayısı artmasına rağmen kişi başına üretim, teçhizat bakımsızlığı nedeniyle 12.2 tondan 9.26 tona düştü. Bu durum fabrikaların durmasına ve halkın ısınmak için ev eşyalarını yakmasına neden oldu.

• Metal Kıtlığı: 1916'da 36 yüksek fırın söndürüldü ve fabrikalar savaş sanayisinin metal ihtiyacının ancak yarısını karşılayabiliyordu.

• Ulaşım Felci: Demiryolu sistemi, artan askeri ve sivil talebi karşılayamadı. 1916'da askeri fabrikaların nakliye ihtiyacının sadece %50-60'ı karşılanabiliyordu. Ülke, ekonomik olarak izole bölgelere ayrıldı ve bu durum bölgesel fiyat farklılıklarını üç katına çıkardı.

• Dış Ticaretin Durması: Baltık ve Karadeniz'in kapanmasıyla Rusya'nın dünya ile bağlantısı neredeyse tamamen koptu. İthalat ve ihracat, yetersiz kapasiteli Trans-Sibirya demiryoluna ve Archangel limanına bağımlı hale geldi. Archangel'de mallar dağlar gibi yığılıyor ve iç bölgelere taşınamıyordu.

3. Finansal Çöküş ve Dışa Bağımlılık

Savaş harcamaları devlet gelirlerini katbekat aştı. Bu açık, kontrolsüz kâğıt para basımıyla kapatılmaya çalışıldı, bu da rublenin değerini hızla düşürdü.

Çeşitli Ülkelerde Paranın Değer Kaybı (Amerikan dolarına Göre)

Ülke

1915 (%)

1918 (%)

Japonya

0

1

İngiltere

-3

-2

Fransa

-8

12

İtalya

-16

10

Almanya

-16

23

Avusturya-Macaristan

-27

33

Rusya

-29

-40

Savaş sırasında Rusya, müttefiklerinden yaklaşık 8 milyar ruble borç aldı. Bu durum, ülkenin İngiltere ve Fransa'ya olan mali bağımlılığını artırdı ve onu yarı-sömürge konumuna getirdi. Müttefikler, borçlarına güvence olarak Rusya'dan altın çekiyorlardı.

Siyasi Kriz ve Sınıflar Arası Gerilim

1. Burjuvazi ve Çarlık Arasındaki Çatlak

Savaşın ilk başlarında burjuvazi, "vatansever" gösterilerle Çar'ı destekledi. Ancak cephedeki yenilgiler ve hükümetin beceriksizliği, bu "birlik" havasını sona erdirdi. Savaş vurgunculuğu sayesinde ekonomik gücü artan burjuvazi, siyasi iktidardan daha fazla pay talep etmeye başladı. "Güven Kabinesi" kurulması talebiyle Çar'a karşı muhalefete geçtiler. Ağustos 1915'te, Duma'daki çeşitli burjuva partileri "İlerici Blok" adı altında birleşerek Çar'a karşı ortak bir cephe oluşturdular.

2. Duma'daki Siyasi Partiler ve Gruplar

IV. Duma, toprak beyleri ve büyük burjuvazinin ezici çoğunlukta olduğu bir yapıya sahipti.

Parti/Grup

Temsil Ettiği Sınıf/Görüş

Kilit İsimler/Özellikler

Sağcılar (Kara Yüzler)

En gerici toprak beyleri, polis şefleri, küçük esnaf.

V. M. Puruskeviç, II. Markov. Mutlak otokrasi, tek ve bölünmez Rusya, Yahudi karşıtı kıyımlar.

Oktobristler (17 Ekim Birliği)

Büyük sanayiciler, kapitalist toprak sahipleri.

A. I. Guçkov, M. V. Rodzyanko. Anayasal monarşiyi savunur gibi görünseler de otokrasiyi desteklediler.

Kadetler (Anayasal Demokratlar)

Liberal burjuvazi, aydınlar (avukatlar, profesörler).

P. N. Milyukov, A. I. Şingaryov. Liberal söylemlerine rağmen emperyalist dış politikayı desteklediler.

Trudovikler (Emek Grubu)

Küçük burjuvazi, köylüler, çalışan aydınlar.

A. F. Kerenski. Toprak reformu talep ediyor, ancak kapitalist sistemin korunmasını istiyorlardı.

Sosyalist Devrimciler (SR'lar)

Köylülük (özellikle zengin köylüler - Kulaklar).

V. M. Çernov, N. D. Avksentyev. "Toprağın sosyalizasyonu" ve bireysel terörizmi savundular.

Menşevikler

İşçi sınıfının reformist kanadı, küçük burjuvazi.

G. Plehanov, F. I. Dan, N. S. Çehidze, Martov. Savaşa destek verdiler, Bolşeviklere karşı çıktılar.

Bolşevikler

Proletaryanın devrimci kanadı.

G. İ. Petrovski, M. K. Muranov (Duma'daki vekilleri). Emperyalist savaşın iç savaşa dönüştürülmesini savundular.

3. Çarlık Rejiminin Yozlaşması: Rasputinizm

Saray, "Rasputinizm" olarak adlandırılan bir yozlaşma, batıl inanç ve ahlaki çöküntü içindeydi. Rasputin, Çariçe üzerindeki etkisiyle bakan atamalarından askeri kararlara kadar her şeye müdahale ediyordu. Bu durum, hem burjuvazinin hem de halkın gözünde rejimin itibarını tamamen yok etti. Bakanların sık sık değiştirilmesi ("Bakan Sıçraması"), yönetimin tam bir kaos içinde olduğunu gösteriyordu.

Ordu ve Cephede Çözülme

1. Askerlerin Yaşam Koşulları ve Moralsizlik

Cephedeki askerler açlık, pislik, bit ve soğukla mücadele ediyordu. Bir asker mektubunda durumu, "Açlıktan düpedüz kırılıyoruz" şeklinde ifade ediyordu. Yetersiz silahlar, beceriksiz generaller ve yolsuzluklar sürekli yenilgilere yol açıyor, bu da askerlerin komutanlarına olan güvenini yok ediyordu. Askerler arasında itaatsizlik, saldırıya geçmeyi reddetme ve firarlar yaygınlaştı. Bazı durumlarda askerler, nefret ettikleri subayları muharebe sırasında öldürüyordu.

2. Bolşevik Propagandası ve Devrimci Uyanış

Çarlık hükümeti, fabrikalardaki "memnuniyetsiz" işçileri ve Bolşevik sempatizanlarını cepheye sürerek devrimci unsurları tasfiye etmeye çalıştı. Ancak bu politika ters tepti. Sanayi işçilerinin %40'ının askere alınması, devrimci fikirlerin ordu içinde yayılmasına neden oldu.

• Bolşevikler, ordu içinde gizli örgütlenmeler kurarak propaganda yürüttüler.

• Askerlerin öfkesini Çarlık hükümetine ve burjuvaziye yönlendirdiler.

• Lenin'in "emperyalist savaşı iç savaşa dönüştürme" sloganı, askerlerin barış özlemiyle birleşerek güçlü bir karşılık buldu.

• Bolşevikler, askerlere mevcut durumdan çıkış için net bir program sundular: hükümetin devrilmesi, cumhuriyetin kurulması ve savaşın sona erdirilmesi.

"Uluslar Hapishanesi": Ezilen Halklar Sorunu

1. Çarlık Politikası: Fetih ve Ruslaştırma

Çarlık Rusyası, Lenin'in deyimiyle bir "uluslar hapishanesi"ydi. İmparatorluk, Ukrayna'dan Sibirya'ya, Kafkasya'dan Orta Asya'ya kadar çok sayıda ulusu askeri fetihlerle boyunduruk altına almıştı. Bu politika, "Böl ve Yönet" ilkesine dayanıyordu.

• Ekonomik Sömürü: İlhak edilen bölgeler, Rus sanayisi için hammadde kaynağı ve sömürge pazarları haline getirildi (Ukrayna'dan kömür, Kafkasya'dan petrol, Orta Asya'dan pamuk).

• Kültürel Baskı: Ortodoks Kilisesi ve Rus devlet okulları aracılığıyla acımasız bir Ruslaştırma politikası uygulandı. Yerel diller yasaklandı (Polonya'da Lehçe konuşmanın yasaklanması gibi), camiler kapatıldı (Kazan'da 536 camiden 414'ü yıkıldı) ve halk zorla Hristiyanlaştırılmaya çalışıldı.

• Siyasi Eşitsizlik: Rus olmayan halklar ("inorodtsi" veya "yabancılar"), en temel medeni haklardan bile mahrum bırakıldı. Bu halklar, rüşvetçi ve zalim Rus memurları tarafından acımasızca sömürüldü.

2. Savaş ve Ulusal Hareketlerin Yükselişi

Savaş, ezilen uluslar üzerindeki baskıyı daha da artırdı. Ancak Rusya'nın yenilgileri ve merkezi otoritenin zayıflaması, ulusal kurtuluş hareketlerine güçlü bir ivme kazandırdı.

• 1916'da Orta Asya'da (Kazakistan ve Türkistan) yaygın bir isyan patlak verdi.

• Polonya, Finlandiya ve Ukrayna'da ayrılıkçı eğilimler güçlendi.

• Savaşan emperyalist güçler (Almanya ve İtilaf Devletleri), düşmanlarını zayıflatmak için bu ulusal hareketleri kendi çıkarları doğrultusunda kışkırtmaya çalıştılar. Bu durum, "Birleşmiş ve Bölünemez Bir Rusya" ilkesini temelinden sarstı ve devrim için uygun bir zemin hazırladı.

Şubat Devrimi ve İkili İktidarın Doğuşu

1. Devrimin Patlak Vermesi ve Ordunun Katılımı

Şubat 1917'de Petrograd'da yiyecek kıtlığı ve savaş karşıtı duygular, kitlesel grevlere ve gösterilere yol açtı. 23 Şubat'ta (8 Mart) kadınların başlattığı eylemler hızla yayıldı. Hükümetin göstericilere ateş açma emri, devrimin dönüm noktası oldu.

• Pavlovski Yedek Alayı'nın 4. takımı gibi bazı birlikler, işçilere ateş açan polise karşı ateş açtı.

• 27 Şubat'ta Volinia Alayı'nın isyanı, diğer alaylara da yayıldı. Askerler kışlalarından çıkarak silahlarıyla işçilere katıldılar.

• 26 Şubat'ta 600 olan isyancı asker sayısı, 1 Mart'a gelindiğinde 170.000'e ulaştı.

• Polis karakolları yakıldı, hapishanelerdeki siyasi tutuklular serbest bırakıldı.

2. İkili İktidar: Geçici Hükümet ve Sovyetler

Devrimin zaferi, iki ayrı iktidar merkezinin ortaya çıkmasına neden oldu:

1. Geçici Hükümet: Devlet Duması'ndaki burjuva partileri tarafından, monarşiyi kurtarmak veya en azından düzeni kendi kontrolleri altında yeniden kurmak amacıyla oluşturuldu. Prens Lvov başkanlığında, Milyukov ve Guçkov gibi burjuva liderlerinden oluşuyordu.

2. Petrograd İşçi ve Asker Vekilleri Sovyeti: Devrimin ilk günlerinde işçiler ve askerler tarafından kurulan bu organ, fiili iktidarı elinde tutuyordu. Demiryolları, posta-telgraf hizmetleri ve askeri birlikler üzerinde kontrol sahibiydi. Sovyet'in yayımladığı 1 Numaralı Emir, ordudaki subay otoritesini yıkarak birliklerin siyasi olarak Sovyet'e bağlanmasını sağladı.

Menşevik ve Sosyalist Devrimci liderlerin çoğunlukta olduğu Sovyet Yürütme Komitesi, iktidarı tek başına almaktan çekinerek, burjuvaziyle uzlaşma yoluna gitti ve iktidarı belirli şartlar altında Geçici Hükümet'e devretti. Bu durum, tarihte "ikili iktidar" olarak bilinen istikrarsız yapıyı ortaya çıkardı.

Geçici Hükümet ve Çözülmeyen Sorunlar

1. Savaş, Toprak ve Ekonomi Politikaları

Geçici Hükümet, devrimin temel taleplerini karşılamada başarısız oldu:

• Savaş: Emperyalist savaşı "zafere kadar" sürdürme politikasını devam ettirdi. Dışişleri Bakanı Milyukov, Çarlık rejiminin İstanbul ve Boğazlar'ı ilhak etme hedeflerini sürdürdüğünü açıkça belirtti.

• Toprak: Toprak sorununun çözümünü belirsiz bir tarihte toplanacak Kurucu Meclis'e erteledi. Köylülerin topraklara el koyma girişimlerini askeri güçle bastırdı.

• Ekonomi: Ekonomik çöküşü durdurmak için hiçbir ciddi önlem almadı. Aksine, kapitalistlerin sabotajlarına (lokavtlar) ve spekülasyonlarına göz yumdu. Bu durum, kıtlığı ve enflasyonu daha da artırdı.

2. Bolşevik Partisi'nin Yükselişi ve Nisan Tezleri

Sürgünden dönen Lenin'in 4 Nisan'da açıkladığı Nisan Tezleri, Bolşevik Partisi için yeni bir stratejik yönelim belirledi:

1. Geçici Hükümet'e Hiçbir Destek Verilmemesi: Hükümetin emperyalist ve burjuva karakterinin teşhir edilmesi.

2. "Bütün İktidar Sovyetlere!" Sloganı: Parlamenter bir cumhuriyetin geriye bir adım olacağı, tek meşru devrimci hükümet biçiminin Sovyetler olduğu vurgulandı.

3. Savaşa Son: Emperyalist savaşın sona erdirilmesi ve bunun ancak iktidarın proletaryanın eline geçmesiyle mümkün olacağının anlatılması.

4. Toprakların Ulusallaştırılması: Bütün toprakların derhal kamulaştırılması ve yerel Köylü Sovyetleri'nin denetimine verilmesi.

Bu net program, barış, toprak ve ekmek isteyen kitleler arasında hızla karşılık buldu ve Bolşeviklerin etkisini artırdı.

Temmuz Günleri ve Kornilov Ayaklanması

1. Temmuz Günleri: Baskı ve Siyasi Kriz

Haziran ayında cephede başlatılan saldırının başarısızlığı ve hükümetin politikaları, Petrograd'da yeni bir devrimci dalga yarattı. 3-4 Temmuz'da işçiler, askerler ve Kronstadt denizcileri, "Bütün İktidar Sovyetlere!" sloganıyla kitlesel gösteriler düzenledi. Bolşevik Partisi, bu eylemi erken bulmasına rağmen, hareketi örgütsüz bir katliamdan korumak için başına geçti. Geçici Hükümet, cepheden getirdiği sadık birliklerle gösterileri kanlı bir şekilde bastırdı. Bolşevik Partisi yasadışı ilan edildi, liderleri hakkında tutuklama kararı çıkarıldı ve Lenin gizlenmek zorunda kaldı. Bu olay, devrimin barışçıl gelişim döneminin sonu oldu.

2. Kornilov Ayaklanması: Karşı-Devrimin Başarısızlığı

Temmuz baskısından güç alan karşı-devrimci burjuvazi, askeri bir diktatörlük kurmak için harekete geçti. Başkomutan General Kornilov, "Vahşi Tümen" ve Kazak birliklerini Petrograd üzerine sürdü. Başbakan Kerenski'nin bu komplodaki rolü belirsiz ve ikircikliydi; başlangıçta Kornilov'u destekler gibi görünse de, daha sonra onu "vatan haini" ilan etti. Kornilov tehlikesi karşısında, Bolşevik Partisi direnişin örgütlenmesinde başrolü oynadı. Kızıl Muhafızlar silahlandırıldı, demiryolu işçileri Kornilov'un birliklerinin ilerleyişini sabote etti ve Bolşevik ajitatörler darbeci askerleri devrim saflarına çekti. Kornilov'un darbesi, tek bir kurşun atılmadan başarısız oldu. Bu olay, devrim sürecinde bir dönüm noktasıydı:

• Geçici Hükümet ve Kerenski'nin itibarı tamamen sarsıldı.

• Menşevik ve Sosyalist Devrimcilerin burjuvaziyle iş birliğinin tehlikeleri açığa çıktı.

• Proletarya silahlandı ve Kızıl Muhafızlar önemli bir güç haline geldi.

• Kitleler, tek gerçek devrimci gücün Bolşevikler olduğuna ikna oldu ve Sovyetlerde Bolşevikler çoğunluğu ele geçirmeye başladı.

Ekim Devrimi Arifesinde Durum

1917 sonbaharında Rusya, derin bir ekonomik ve siyasi krizin içindeydi. Kornilov olayından sonra devrimci bunalım zirveye ulaştı. Ülke tam bir çöküşün eşiğindeydi. Bu kriz devrimin olgunlaştığının temel göstergesiydi:

• Ekonomik Felaket: Sanayi üretimi durma noktasındaydı, demiryolları iflas etmişti, kentlerde açlık kol geziyordu ve mali sistem çökmüştü.

· Şehirlerde: Grevler dalga dalga yayılıyordu. Sanayi merkezlerindeki Sovyetlerde Bolşeviklerin etkisi hızla artıyordu.

• Köylü İsyanları: Toprak vaadinin yerine getirilmemesi üzerine umudunu yitiren köylüler, soyluların malikanelerini yakıyor, çiftlik mallarını paylaşıyor ve topraklara el koyuyorlardı. Bu hareket, kitlesel bir köylü ayaklanmasına dönüşüyordu. Hükümetin bastırma girişimleri başarısız oluyordu.

• Ordunun Çöküşü: Milyonlarca asker, dördüncü bir kışı daha siperlerde geçirme ihtimali karşısında Geçici Hükümet'e lanetler yağdırıyordu. Askerler arasında itaatsizlik yaygınlaşmış, subaylara karşı isyanlar başlamış ve birçok alay kendi komutanlarını seçer hale gelmişti. Baltık Donanması'ndaki denizciler, subaylarını gemilerden atmıştı. Cephedeki askerler toplu halde savaşı reddediyor, subayları dinlemiyor ve barış talep ediyordu. Ordu artık bir savaş gücü olmaktan çıkmıştı.

• Bolşeviklerin Yükselişi: Bolşevikler, Petrograd ve Moskova Sovyetleri başta olmak üzere ülke genelindeki kilit Sovyetlerde çoğunluğu ele geçirdiler. "Bütün İktidar Sovyetlere!" sloganı, milyonların talebi haline geldi.

· Karşı-devrimci güçler: Kazak bölgelerinde ve sadık subay birlikleri etrafında son bir direniş hazırlığı yaparken, Geçici Hükümet Petrograd'ı Almanlara teslim etme ve başkenti Moskova'ya taşıma gibi planlar yapıyordu.

• Uluslar Sorunu: Baskı altındaki ulusların emekçi sınıfları, burjuva milliyetçi örgütlerden uzaklaşarak Bolşeviklerle bağ kurmaya başlamıştı.

Toplum iki keskin kampa ayırmıştı: Bir yanda burjuvazi, toprak sahipleri ve Kulaklardan oluşan, Menşevikler ve Sosyalist Devrimcilerle iş birliği yapan karşı-devrim kampı; diğer yanda ise işçi sınıfı, yoksul köylüler ve onlara gittikçe daha fazla yönelen orta köylülükten oluşan ve Bolşevik Partisi tarafından yönlendirilen devrim kampı.

Lenin'in Liderliği ve Ayaklanma Stratejisi

Temmuz 1917 olaylarından sonra hakkında tutuklama emri çıkarılan Lenin, gizlenmek zorunda kalmıştı. Bu süreçte devrimin stratejisini şekillendirmeye devam etti:

• Gizlenme ve Çalışma: Lenin, ilk olarak Petrograd'da S. Y. Alliluyev'in dairesinde, ardından Sestroretsk yakınlarında bir tırpancı kılığında derme çatma bir kulübede ve son olarak Finlandiya'da (Jalkala ve Helsingfors) saklandı. Bu dönemde sürekli olarak gazeteleri takip etti, makaleler yazdı ve partinin Merkez Komitesi ile iletişimini sürdürdü. En önemli eserlerinden biri olan Devlet ve Devrim'i bu süreçte kaleme aldı.

• Ayaklanma Çağrısı: Eylül ayının ortalarında Lenin, Merkez Komite'ye, Petrograd ve Moskova Komitelerine gönderdiği mektuplarda, "Bolşevikler siyasi iktidarı ele alabilirler ve almalıdırlar" diyerek silahlı ayaklanma için derhal hazırlıklara başlanması talimatını verdi. Lenin'e göre ayaklanmanın koşulları olgunlaşmıştı:

    1. Bolşevikler, Petrograd ve Moskova Sovyetlerinde çoğunluğu ele geçirmişti.

    2. Kornilov isyanının bastırılması, halkın Geçici Hükümet'e olan güvenini tamamen sarstığını göstermişti.

    3. Uluslararası alanda, özellikle Alman donanmasındaki isyan gibi olaylar, devrimci bir dalganın habercisiydi.

• Teknik Plan: Lenin, ayaklanmanın "bir sanat gibi" ele alınması gerektiğini vurgulayarak somut bir plan önerdi: Sadık alayların en önemli noktalara yerleştirilmesi, Aleksandrinski Tiyatrosu'nun kuşatılması, Peter ve Paul Kalesi'nin işgal edilmesi, Telgraf Bürosu ve Telefon Merkezi'nin ele geçirilmesi.

Parti İçindeki Muhalefet ve Karşı-Devrim Kampı

Lenin'in ayaklanma çağrısı, parti içinde bir direnişle karşılaştı.

• Kamenev ve Zinovyev: Merkez Komite'nin 10 Ekim tarihli tarihi toplantısında, sadece Kamenev ve Zinovyev ayaklanma kararına karşı oy kullandı. Onlara göre uluslararası durum elverişsizdi, işçi sınıfından yeterli destek gelmeyebilirdi ve Bolşevikler henüz çoğunluğa sahip değildi. Savunmada kalmayı ve Kurucu Meclis'te "Sol" Sosyalist Devrimcilerle bir blok oluşturmayı önerdiler. Kamenev ile Zinovyev, parti planlarını partiye ait olmayan bir gazetede ifşa ederek devrime ihanet ettiler.

• Troçki: Troçki, ayaklanma kararının Sovyetler Kongresi'ne kadar ertelenmesini önerdi.

Karşı-devrim kampı ise, Kornilov isyanının bastırılmasından sonra yeniden güç toplamaya çalışıyordu. Planları şunları içeriyordu:

• Askeri Güç Toplama: Kornilov ve destekçileri, çeyrek milyona yakın bir gücü seferber etmeye çalışıyordu. Bu güç, özel "şok birlikleri", harp okulları, Kazak birlikleri ve Beyaz Rusya'da oluşturulan Leh Kıtası gibi unsurlardan oluşuyordu.

• "Ön Parlamento" (Preparlamento): Menşevikler ve Sosyalist Devrimciler, Demokratik Konferans'ı bir "Ön Parlamento"ya dönüştürerek halk arasında burjuva parlamentarizmi yoluna girildiği izlenimini yaratmaya çalıştılar. Stalin bu yapıyı "Kornilovcu düşük" olarak adlandırmıştır. Bolşevikler, bu kurumdan çekilerek devrimci hazırlıklara odaklanmıştır.

Ayaklanmanın Örgütlenmesi ve Petrograd'da Zafer

Merkez Komite, Lenin'in talimatları doğrultusunda ayaklanma için kapsamlı örgütsel ve askeri hazırlıklara girişti. Bu süreçte Stalin ve Sverdlov kilit rol oynadı.

1. Teknik ve Askeri Hazırlıklar

• Askeri Devrim Komitesi (ADK): Ayaklanmayı yönetmek üzere Petrograd Sovyeti'ne bağlı olarak kuruldu. Kısa sürede tüm Petrograd garnizonu üzerindeki kontrolü ele geçirdi ve Bölge Genelkurmayı'nın emirlerinin ancak kendi onayıyla geçerli olacağını ilan etti.

• Parti Merkezi: Merkez Komite, ayaklanmayı siyasi olarak yönlendirmek üzere Stalin liderliğinde Sverdlov, Dzerzhinski ve Uritski'den oluşan bir parti merkezi (Politbüro) kurdu.

• Kızıl Muhafızlar: Fabrikalardaki işçilerden oluşan Kızıl Muhafız birlikleri hızla silahlandırıldı ve eğitildi. Petrograd'da bu birliklerin sayısı 20 bini aşıyordu. Putilov, Stari Parviainen gibi fabrikalar adeta silahlı kamplara dönüştü.

• Kilit Noktaların Tespiti: Ayaklanma planı, hükümet binaları, tren istasyonları, posta ve telgraf merkezleri, telefon santrali ve Neva üzerindeki köprüler gibi stratejik noktaların hızla ele geçirilmesine dayanıyordu.

2. Kuzey Bölgesi Sovyetleri Kongresi

11 Ekim'de toplanan bu kongre, ayaklanma için bir prova niteliğindeydi. Lenin, kongreye gönderdiği mektupta Bütün Rusya Sovyetleri Kongresi'ni beklemeden iktidarın alınması gerektiğini belirtti. Kongreye katılan asker, denizci ve işçi delegeler, "Bütün İktidar Sovyetlere!" sloganını benimseyerek Geçici Hükümet'e karşı kesin bir tavır aldılar.

3. 24-25 Ekim Olayları: İktidarın Ele Geçirilmesi

Ayaklanma 24 Ekim gecesi başladı. Olaylar, kaynak metne göre hızla ve planlı bir şekilde gelişti:

• 24 Ekim:

    ◦ Geçici Hükümet, Bolşevik gazetelerini kapatarak ve köprüleri açarak karşı bir hamle yapmaya çalıştı.

    ◦ ADK, bu hamlelere derhal karşılık verdi. Matbaalar yeniden açıldı, köprüler devrimci birlikler tarafından kontrol altına alındı.

    ◦ Lenin, gizlendiği yerden ayrılarak Smolni Enstitüsü'ndeki devrim karargahına geldi ve operasyonun yönetimini bizzat üstlendi.

• 24 Ekim Gecesi ve 25 Ekim Sabahı:

    ◦ Kızıl Muhafızlar, askerler ve Baltık Filosu denizcilerinden oluşan birlikler, stratejik noktaları neredeyse hiç direnişle karşılaşmadan ele geçirdiler.

    ◦ Saat 01:25'te Merkez Postanesi, 02:00'de Nikolayevski ve Baltık tren istasyonları işgal edildi.

    ◦ Aurora kruvazörü, Neva'ya demirleyerek Nikolayevski köprüsünü kontrol altına aldı ve Kışlık Saray'a yönelik operasyonda kilit rol oynadı.

    ◦ Sabah saat 10:00'da ADK, Geçici Hükümet'in devrildiğini ve iktidarın Sovyetlere geçtiğini ilan eden bildirisini yayınladı.

4. Kışlık Saray'ın Kuşatılması ve Düşüşü

25 Ekim günü direnen tek nokta, Geçici Hükümet bakanlarının sığındığı Kışlık Saray'dı. Saray, Kadetler (askeri okul öğrencileri), bir kadın taburu ve az sayıda Kazak tarafından savunuluyordu.

• ADK, saraya teslim olması için bir ültimatom verdi. Ültimatom reddedilince kuşatma başladı.

• Peter ve Paul Kalesi'nden ve Aurora kruvazöründen yapılan top atışları (manevra mermileriyle) saraydaki direnişi kırdı.

• Gece saatlerinde Kızıl Muhafızlar ve devrimci askerler saraya girdiler.

• 26 Ekim sabaha karşı saat 02:10'da Kışlık Saray tamamen ele geçirildi ve Geçici Hükümet bakanları tutuklandı. Başbakan Kerenski, daha önce bir Amerikan elçilik arabasıyla Petrograd'dan kaçmıştı.

 İkinci Sovyetler Kongresi ve Yeni Hükümetin Kuruluşu

Ayaklanma sürerken, 25 Ekim akşamı Smolni'de II. Bütün Rusya İşçi ve Asker Vekilleri Sovyetleri Kongresi toplandı.

• Meşruiyetin Sağlanması: Kongre, iktidarın Sovyetlere geçtiğini ilan ederek devrime meşruiyet kazandırdı. Kışlık Saray'ın bombalandığı haberleri üzerine Menşevikler ve Sağ Sosyalist Devrimciler, "devrimin suç ortağı olmayacaklarını" belirterek protesto amacıyla salonu terk ettiler. Bu, Bolşeviklerin ve "Sol" Sosyalist Devrimcilerin kongrede mutlak çoğunluğu sağlamasına yol açtı.

• Barış Kararnamesi: Lenin'in sunduğu ilk kararname, tüm savaşan ülkelere "ilhak ve tazminat olmaksızın derhal adil ve demokratik bir barış" için müzakerelere başlama çağrısı yapıyordu. Gizli diplomasinin kaldırıldığı ve tüm gizli anlaşmaların yayınlanacağı ilan edildi.

• Toprak Kararnamesi: Bu kararname, toprak üzerindeki özel mülkiyeti derhal ve bedelsiz olarak kaldırıyordu. Toprak ağalarına, manastırlara ve kiliseye ait tüm araziler, halkın malı ilan edilerek yerel Toprak Komiteleri ve Köylü Sovyetleri'nin denetimine veriliyordu. Kararnamenin temeli, Sosyalist Devrimcilerin daha önce hazırladığı ancak uygulamadığı 242 yerel köylü talimatına dayanıyordu.

• Halk Komiserleri Konseyi (Sovnarkom): Kongre, tamamen Bolşeviklerden oluşan ilk Sovyet Hükümeti'ni kurdu. Hükümetin adı "Halk Komiserleri Konseyi" olarak belirlendi ve başkanlığına Lenin seçildi. Dışişleri'nden Troçki, Uluslar'dan ise Stalin sorumluydu.

Sovyet İktidarının Ülke Çapında Yayılması ve Sağlamlaştırılması

Petrograd'daki zaferin ardından, devrimin kaderi karşı-devrimci saldırıların püskürtülmesine ve Sovyet iktidarının tüm ülkeye yayılmasına bağlıydı.

1. Karşı-Devrimci Girişimlerin Bastırılması

• Kerenski-Krasnov Saldırısı: Petrograd'dan kaçan Kerenski, General Krasnov komutasındaki Kazak birlikleriyle başkente doğru bir saldırı başlattı. 28 Ekim'de Tsarskoye Selo'yu ele geçirdiler. Ancak Pulkova tepelerinde Kızıl Muhafızlar, denizciler ve devrimci askerlerden oluşan birlikler tarafından 30 Ekim'de kesin bir yenilgiye uğratıldılar.

• Petrograd'daki Kadet (Junker) İsyanı: 29 Ekim'de, "Ülkenin ve Devrimin Kurtuluşu Komitesi" adlı karşı-devrimci örgüt tarafından yönetilen askeri okul öğrencileri (Kadetler) Petrograd'da bir isyan başlattı. Telefon santralini ve bazı askeri okulları ele geçirdiler. Ancak isyan, devrimci güçler tarafından aynı gün içinde kanlı bir şekilde bastırıldı.

2. Moskova'da Çatışmalar

Moskova'da iktidar mücadelesi Petrograd'a göre daha uzun ve kanlı oldu.

• İlk Adımlar ve Müzakereler: 25 Ekim'de Moskova Bolşevikleri bir Askeri Devrim Komitesi kurdu. Ancak karşı-devrimci güçler, Şehir Duması etrafında "Kamu Güvenliği Komitesi" adı altında örgütlenmişti. Bolşevik liderliğindeki bazı tereddütler ve Menşeviklerin arabuluculuk girişimleri, karşı-devrimcilere zaman kazandırdı.

• Beyazların Saldırısı: 28 Ekim'de Albay Ryabtsev komutasındaki Kadetler, bir ültimatomun ardından Kremlin'i ele geçirdi ve oradaki silahsız devrimci askerleri katletti. Şehrin merkezi Beyazların kontrolüne geçti.

• Bölgelerin Ayaklanması: Bu olay üzerine Moskova'nın işçi bölgeleri (Zamoskvoreçye, Presnya, Sokolniki vb.) topyekûn ayaklandı. Fabrikalardan binlerce Kızıl Muhafız silahlandı. Şehirde şiddetli sokak çatışmaları ve barikat savaşları başladı.

• Zafer: Petrograd'dan ve çevre sanayi şehirlerinden (Şuya, Vladimir vb.) gelen devrimci takviye kuvvetlerinin yardımıyla, Kızıl birlikler üstünlüğü ele geçirdi. Kremlin topa tutuldu. 2 Kasım'da "Kamu Güvenliği Komitesi" teslim oldu ve Moskova'da Sovyet iktidarı kuruldu.

3. İktidarın Bölgelere ve Cephelere Yayılması

Bölge

Öne Çıkan Gelişmeler ve Kişiler

Volga Bölgesi

Bolşevikler, sanayi merkezleri olan Samara, Saratov ve Çaritsin'de hızla güç kazandı. Valeryan Kuybişev (Samara) ve Kliment Voroşilov (Çaritsin) önemli liderlerdi.

Urallar

J. M. Sverdlov'un önceden yürüttüğü çalışmalar sayesinde güçlü bir Bolşevik örgüte sahipti. Ekaterinburg ve diğer sanayi merkezlerinde Sovyetler hızla Bolşevikleşti.

Sibirya

Geniş coğrafya ve zayıf iletişim, mücadeleyi zorlaştırdı. Krasnoyarsk, Bolşeviklerin en güçlü olduğu merkezdi.

Ukrayna

Mücadele, Ukrayna milliyetçisi Merkez Rada'ya karşı da yürütüldü. Donets Havzası, Harkov ve Ekaterinoslav gibi sanayi bölgeleri devrimin kalesi oldu. Artyom (F. A. Sergeyev) ve Voroşilov öne çıkan isimlerdi.

Kuzey Kafkaslar

Karmaşık etnik yapı ve Kazak karşı-devrimi mücadeleyi zorlaştırdı. Sergey Kirov, Vladikafkas ve Grozni'de Bolşevik etkisini artırmada kilit rol oynadı.

Beyaz Rusya

Cepheye yakınlığı nedeniyle stratejik öneme sahipti. Mihail Frunze ve A. F. Myasnikov liderliğindeki Minsk Bolşevikleri, askerler arasında yoğun bir çalışma yürüttü.

Baltık Eyaletleri

Letonya ve Estonya'daki güçlü proletarya sayesinde Bolşevikler hızla hakimiyet kurdu. Riga, Reval ve Narva Sovyetleri devrimin ilk günlerinden itibaren Bolşeviklerin kontrolündeydi.

Cepheler

Kuzey ve Batı Cepheleri, Petrograd'a yakınlıkları ve Bolşevik propagandasının yoğunluğu sayesinde hızla devrimin yanında yer aldı. Güneybatı, Romanya ve Kafkasya Cepheleri'nde ise milliyetçi hareketler ve uzlaşmacı komitelerin direnişi nedeniyle Sovyet iktidarının kurulması daha uzun sürdü.

Son olarak, karşı-devrimin son kalesi olan Mogilev'deki Genel Karargah, devrimci birliklerin ilerlemesi ve içerideki Bolşevik faaliyetler sonucunda 20 Kasım'da Başkomutan General Duhonin'in linç edilmesiyle dağıtıldı.

4. Yeni Devlet Aygıtının İnşası

Sovyet Hükümeti, iktidarı ele aldıktan sonra eski devlet mekanizmasını dağıtma ve yerine yeni bir proleter devlet aygıtı kurma göreviyle karşı karşıya kaldı.

5. Sabotajla Mücadele

Eski bakanlıklardaki memurların büyük çoğunluğu, Anayasal Demokratlar, Menşevikler ve Sosyalist Devrimcilerin çağrısıyla greve giderek sabotaj eylemlerine başladı. Amaçları, Sovyet Hükümeti'ni işleyemez hale getirmekti.

• Sabotajcılar, bakanlıkların kasalarını boşalttı, belgeleri yok etti ve işleyişi durdurdu.

• Sovyet Hükümeti, bu sabotajı kırmak için devrimci kararlılık gösterdi. Bankalara el konuldu, sabotajcı liderler tutuklandı.

• Boşalan kadrolar, fabrikalardan ve askeri birliklerden gelen bilinçli işçiler, askerler ve alt düzey memurlarla dolduruldu. Bu süreç, eski bürokratik aygıtın fiilen dağılmasını ve yeni, halka dayalı bir yönetimin kurulmasını hızlandırdı.

6. Ulusal Sorun ve Stalin'in Rolü

J. V. Stalin'in başına geçtiği Uluslar Halk Komiserliği, devrimin en acil sorunlarından birine çözüm bulmak için harekete geçti.

• Rusya Halklarının Hakları Bildirgesi (2 Kasım 1917): Bu tarihi belge, Sovyet Hükümeti'nin ulusal politikasının dört temel ilkesini ilan etti:

    1. Rusya halklarının eşitliği ve egemenliği.

    2. Halkların kendi kaderini tayin hakkı (ayrılma ve bağımsız devlet kurma dahil).

    3. Tüm ulusal ve dinsel imtiyazların ve kısıtlamaların kaldırılması.

    4. Rusya topraklarında yaşayan ulusal azınlıkların ve etnik grupların özgürce gelişmesi.

• Doğu'nun Emekçi Müslümanlarına Çağrı (20 Kasım 1917): Bu bildiriyle Sovyet Hükümeti, Çarlık Rusyası'nın sömürgeci ve ilhakçı politikalarına son verdiğini ilan etti ve Müslüman halkların ulusal ve kültürel kurumlarının dokunulmaz olduğunu duyurdu.

• Finlandiya'nın bağımsızlığı tanındı ve Anadolu’daki Ermenilerin kendi kaderini tayin hakkı desteklendi.

7. Kurucu Meclis'in Dağıtılması

Ekim Devrimi'nden önce belirlenen Kurucu Meclis seçimleri, devrimden sonra yapıldı. Seçim listeleri devrim öncesi koşullara göre hazırlandığı için, Bolşevikler mecliste çoğunluğu sağlayamadı.

• Karşı-devrimci partiler (Anayasal Demokratlar, Sağ SR'ler), Kurucu Meclis'i Sovyet iktidarına karşı bir bayrak olarak kullanmaya çalıştılar.

• 28 Kasım'da Anayasal Demokrat Parti, "halk düşmanı" ilan edildi ve liderleri tutuklandı.

• 5 Ocak 1918'de toplanan Kurucu Meclis, Sovyet Hükümeti'nin kararnamelerini tanımayı reddedince, Bütün Rusya Merkez Yürütme Komitesi tarafından aynı gün dağıtıldı.

8. Yeni Ekonomik ve Sosyal Politikalar

Sovyet Hükümeti, sosyalist bir düzen kurma yolunda ilk adımlarını attı:

• İşçi Denetimi: Sanayide üretimin ve dağıtımın kontrolü, fabrika komiteleri aracılığıyla işçilere verildi.

• Ulusal Ekonomi Yüksek Konseyi (VSNKh): Ülke ekonomisini merkezi olarak planlamak ve yönetmek amacıyla kuruldu.

• Sosyal Reformlar: Sınıf ayrımları, unvanlar ve rütbeler kaldırıldı. Tüm yurttaşlar için "Rusya Cumhuriyeti vatandaşı" unvanı kabul edildi. Eski mahkemeler lağvedilerek yerine halk mahkemeleri kuruldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.

[MAR] YOUTUBE KANALI

LİDER

Karl Marx - Kapital

Kısa Sovyet Film ve Belgeseller [Türkçe]