Mahmut Boyuneğmez
Yapay
Zekâ (YZ), insanlığın geleceğini şekillendirmede güçlü bir araçtır, ancak bir
“sihirli değnek” değildir. Teknolojinin insanlık lehine kullanılması, toplumsal
ilişkilerin akılcı, planlı ve eşitlikçi bir şekilde düzenlenmesine bağlıdır.
YZ, insan zekâsıyla iş birliği yaparak, kolektif refahı ve mutluluğu artırma
potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin realize edilmesi, insanlığın kendi
geleceğini bilinçli bir şekilde inşa etme iradesine ve eylemine bağlıdır.
Özet
Yapay zekâ (YZ), insan zekâsını taklit eden veya belirli görevlerde insan
performansını aşan sistemler olarak modern teknolojinin en dönüştürücü
alanlarından biridir. 1950’lerde Alan Turing’in “Makine düşünebilir mi?”
sorusuyla başlayan YZ yolculuğu, günümüzde otonom araçlardan tıbbi teşhise
kadar geniş bir yelpazede kullanıma kadar ulaşmıştır. Bu makale, YZ’nin teknik
temellerini, uygulama alanlarını, etik ve toplumsal etkilerini ve gelecekteki
potansiyelini çok boyutlu bir perspektiften incelemektedir. YZ’nin gelişimi,
makine öğrenimi, derin öğrenme ve doğal dil işleme gibi teknolojilerle hız
kazanırken, bu teknolojilerin ekonomik, toplumsal ve etik sonuçları tartışma
konusudur. Makale, YZ’nin kapitalist sistem içindeki sınırlamalarını
eleştirerek, eşitlikçi ve özgürlükçü bir toplumsal düzenin YZ’nin potansiyelini
insanlık lehine gerçekleştirebileceğini savunmaktadır.
1.
Giriş
Yapay
zekâ (YZ), insan zekâsının problem çözme, öğrenme ve karar verme gibi
özelliklerini taklit eden veya belirli görevlerde insan performansını aşan
sistemlerin geliştirilmesini ifade eder. 1950’lerde Alan Turing’in etkileyici makalesinde
sorduğu “Makine düşünebilir mi?” sorusu, YZ’nin felsefi ve teknik temellerini atmıştır
[1]. Turing’in bu sorusu, yalnızca teknolojik bir merakı değil, aynı zamanda
insan doğası ve zekânın sınırları üzerine derin bir sorgulamayı tetiklemiştir.
Günümüzde YZ, sağlık, finans, ulaşım, eğitim ve güvenlik gibi alanlarda önemli etkiler
yaratmaktadır. Ancak, bu teknolojinin kapitalist toplumsal ilişkiler içindeki
kullanımı, onun potansiyelini sınırlamakta ve etik sorunları gündeme
getirmektedir. Bu makale, YZ’nin teknik altyapısını, uygulama alanlarını, etik
ve toplumsal etkilerini ve gelecekteki potansiyelini ayrıntılı bir şekilde ele
alarak, teknolojinin insanlığın kolektif refahı için nasıl kullanılabileceğini
tartışmaktadır.
2.
Yapay Zekânın Teknik Altyapısı
YZ,
bilgisayar bilimlerinin bir alt dalı olarak, algoritmalar, veri işleme ve
hesaplama gücü üzerine inşa edilmiştir. Temel bileşenleri şunlardır:
- Makine
Öğrenimi (ML): Makine öğrenimi, veri setlerinden örüntü çıkararak tahmin
modelleri oluşturan bir yöntemdir. Denetimli öğrenme (örneğin, lineer
regresyon), denetimsiz öğrenme (örneğin, kümeleme) ve pekiştirmeli öğrenme
(örneğin, oyun oynayan algoritmalar) gibi yaklaşımlar, YZ’nin temel
taşlarını oluşturur [2]. Örneğin, bir makine öğrenimi modeli, bir firmanın
geçmiş satış verilerine dayanarak gelecekteki talebi tahmin edebilir.
- Derin
Öğrenme (DL): Yapay sinir ağları, özellikle konvolüsyonel sinir ağları
(CNN) ve tekrarlayan sinir ağları (RNN), karmaşık görevlerde atılım
yaratmıştır. CNN’ler, görüntü tanıma görevlerinde (örneğin, tıbbi
görüntüleme) üstün performans gösterirken, RNN’ler doğal dil işleme ve
zaman serisi analizinde etkilidir [3]. Derin öğrenme, büyük miktarda veri
ve yüksek hesaplama gücü gerektirir, bu da GPU’ların ve bulut bilişimin
önemini artırmaktadır.
- Doğal
Dil İşleme (NLP): NLP, metin ve konuşma analizi yoluyla insan-makine
iletişimini kolaylaştırır. Transformer tabanlı modeller (örneğin, GPT ve
BERT), metin üretimi, çeviri ve duygu analizi gibi görevlerde çığır açmıştır
[4]. Örneğin, bir sohbet botu, kullanıcı sorularını anlayarak doğal ve
akıcı yanıtlar verebilir.
- Robotik
ve Bilgisayarlı Görü: Sensörler ve görüntü işleme algoritmaları, otonom
sistemlerin çevresel farkındalığını artırır. Bilgisayarlı görü, otonom
araçların yol işaretlerini tanımasından, endüstriyel robotların hassas
montaj görevlerini gerçekleştirmesine kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir
[5].
YZ’nin
bu bileşenleri, büyük veri, bulut bilişim ve güçlü işlemcilerle desteklenerek
ölçeklenebilir hale gelmiştir. Ancak, yüksek hesaplama gücü ihtiyacı, enerji
tüketimini artırarak çevresel sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca, veri gizliliği
ve güvenliği, YZ sistemlerinin güvenilirliğini tehdit eden önemli teknik
zorluklardır. Örneğin, bir YZ modelinin eğitimi için kullanılan verilerin kötü
niyetli kişilerce ele geçirilmesi, ciddi mahremiyet ihlallerine neden olabilir.
3.
Yapay Zekânın Uygulama Alanları
YZ,
çeşitli sektörlerde önemli etkiler oluşturmaktadır. Aşağıda, YZ’nin temel
uygulama alanları ve bu alanlardaki örnekler sunulmuştur:
- Sağlık:
YZ, tıbbi görüntüleme, teşhis ve kişiselleştirilmiş tedavi planlarında
doktorların doğruluğunu artırır. Örneğin, IBM Watson Health, kanser
teşhisinde onkologlara destek sağlamak için kullanılmaktadır [6]. Derin
öğrenme modelleri, röntgen, ultrason, BT ve MR görüntülerinden
anormallikleri tespit ederek teşhis oranlarını iyileştirebilir. Ayrıca, YZ
tabanlı giyilebilir cihazlar, kalp ritmi gibi sağlık göstergelerini gerçek
zamanlı izleyerek önleyici tıbbı destekler. Ancak, bu teknolojilere
erişim, yüksek maliyetler nedeniyle emekçileri dışarıda bırakacak şekilde
kapitalist sınıftan ayrıcalıklı gruplarla sınırlıdır. Türkiye’de YZ’nin
sağlık alanındaki uygulamaları ise emekleme dönemindedir. Örneğin, bazı
hastanelerde YZ tabanlı görüntüleme sistemleri, akciğer kanseri gibi
hastalıkların erken teşhisinde kullanılmaya başlanmıştır. Ancak,
Türkiye’de sağlık altyapısındaki bölgesel eşitsizlikler ve yüksek
maliyetler, bu teknolojinin yaygınlaşmasını sınırlamaktadır. Bu durum,
YZ’nin eşitlikçi bir sağlık sistemi içinde daha etkin kullanılabileceğini
göstermektedir.
- Finans:
YZ, dolandırıcılık tespiti, algoritmik ticaret ve risk analizi gibi
alanlarda yaygın olarak kullanılır. Makine öğrenimi modelleri, kredi kartı
işlemlerindeki anormallikleri tespit ederek dolandırıcılığı önler [7].
Algoritmik ticaret sistemleri, piyasa verilerini analiz ederek saniyeler
içinde yatırım kararları alabilir. Ancak, bu sistemlerin aşırı
optimizasyonu, finansal piyasalarda istikrarsızlığa yol açabilmektedir. Geleceğin
toplumundaysa finansal alanda kullanmak yerine, YZ’nin iktisadi süreçlerin
planlanmasında, ürünlerin arzının ihtiyaçları doyurmasının sağlanmasında
ve israfın önlenmesinde işlevsel kılınacağı söylenebilir.
- Ulaşım:
Otonom araçlar, Tesla ve Waymo gibi şirketlerin YZ odaklı yenilikleriyle ticarileşmektedir
[8]. Bu araçlar, sensörler, kameralar ve YZ algoritmaları kullanarak
çevreyi algılar ve trafik kurallarına uygun kararlar alır. Ancak, otonom
araçların güvenilirliği, özellikle karmaşık şehir ortamlarında, hala
geliştirilmektedir. Komünist dünya toplumunda otomobil kullanımı tümüyle
lağvedilmeden, diğer ulaşım yollarını ve araçlarını destekleyecek şekilde
belirli sınırlar dahilinde kalacak, otonom taşıtlar bu kapsamda
yaygınlaşacaktır.
- Eğitim:
YZ tabanlı kişiselleştirilmiş öğrenme platformları, öğrencilerin
ihtiyaçlarına göre uyarlanmış içerik sunar. Örneğin, adaptif öğrenme
sistemleri, bir öğrencinin zayıf yönlerini tespit ederek özel alıştırmalar
önerir [9]. Bu sistemler, eğitimde fırsat eşitliğini artırma potansiyeline
sahip olsa da kapitalist toplumsal ilişkiler dahilinde dijital altyapıya
erişimdeki eşitsizlikler bu potansiyeli sınırlamaktadır. Türkiye’de, YZ
tabanlı eğitim platformları, özellikle pandemi döneminde uzaktan eğitimde
kullanılmıştır. Örneğin, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) gibi platformlar, YZ
destekli içerik öneri sistemleriyle öğrencilerin öğrenme süreçlerini
desteklemeye çalışmıştır. Ancak, öğrencilerin kentsel ve kırsal bölgelerde
paralı olan internete erişim eksikliği ve cihaz yokluğu, bu teknolojinin
kapsayıcılığını belirgin biçimde kısıtlamaktadır. Bu, YZ’nin eğitimde
eşitlikçi bir şekilde uygulanması için kamusal altyapı yatırımlarının
önemini ortaya koymaktadır.
- Savunma
ve Güvenlik: YZ, siber güvenlik tehditlerini tespit etmek ve otonom
dronlar gibi teknolojiler geliştirmek için kullanılmaktadır [10]. Örneğin,
YZ tabanlı sistemler, ağ trafiğini analiz ederek siber saldırıları gerçek
zamanlı olarak engelleyebilir. YZ’nin askeri uygulamaları ve otonom
silahlarsa, insanlığın gündeminden geri gelmemek üzere silinip gitmelidir.
YZ’nin
bu uygulamaları, kapitalist sistem dahilinde ekonomik büyümeye katkıda
bulunurken, teknolojinin toplumsal faydaları kâr odaklı bir çerçevede
sınırlanmaktadır. Örneğin, sağlıkta YZ’nin kullanımı, yüksek maliyetli
teknolojilere erişimi olmayan topluluklar ve toplumsal sınıflar için
kısıtlıdır. Türkiye bağlamında, bölgesel ve sınıfsal eşitsizlikler ile dijital
uçurum, YZ’nin sağlık ve eğitim gibi alanlarda yaygınlaşmasını
zorlaştırmaktadır. Bu durum, YZ’nin potansiyelinin ancak eşitlikçi bir
toplumsal düzende tam anlamıyla realize edilebileceğini göstermektedir.
4.
Etik ve Toplumsal Etkiler
YZ’nin
hızlı gelişimi, bir dizi etik ve toplumsal soruyu gündeme getirmiştir. Bu
sorunlar, teknolojinin tasarımı, kullanımı ve toplumsal etkileriyle ilgilidir.
- Önyargı
ve Ayrımcılık: YZ sistemleri, eğitim verilerindeki önyargıları
yansıtabilir. Örneğin, yüz tanıma sistemlerinin ırksal ve cinsiyet temelli
önyargıları, yanlış teşhisler ve ayrımcılıkla sonuçlanmıştır [11]. Bu
sorun, veri setlerinin çeşitlendirilmesi ve algoritmaların düzenli olarak
denetlenmesiyle kısmen çözülebilir. Ancak, önyargının kökeni, genellikle
verilerin toplandığı toplumsal yapının eşitsizliklerinde yatmaktadır. Bu
nedenle, YZ’nin etik kullanımı, toplumsal adaletsizliklerin ele alınmasını
gerektirir.
- İş
Gücü ve Otomasyon: YZ, rutin işleri otomatikleştirerek iş kayıplarına yol
açabilir. Dünya Ekonomik Forumu, 2025’e kadar 85 milyon işin otomasyon
nedeniyle kaybolabileceğini, ancak aynı dönemde 97 milyon yeni işin ortaya
çıkabileceğini öngörmüştür [12]. Bu değişim, işçilerin yeniden beceri
kazanmasını gerektirir. Ancak, otomasyonu bir tehdit olarak görmek yerine,
insanlığın rutin ve yabancılaştırıcı işlerden kurtularak yaratıcı
potansiyelini gerçekleştirmesi için bir fırsat olarak değerlendirmelidir. Otomasyon,
sosyalist toplumsal ilişkiler kurulduğunda sanat, bilim ve sosyal projeler
gibi alanlara daha fazla zaman ayrılmasını sağlayacaktır.
- Gizlilik:
Büyük veri kullanımı, bireysel gizliliği tehdit edebilir. Cambridge
Analytica (CA) skandalı, kişisel verilerin siyasi manipülasyon için nasıl
kullanılabileceğini göstermiştir [13]. Bu sorun, sıkı veri koruma yasaları
ve şeffaf veri toplama süreçleriyle hafifletilebilir. Ancak, küresel
ölçekte veri etiği standartlarının oluşturulması gerekmektedir.
- Sorumluluk:
Otonom sistemlerin karar alma süreçlerinde kimin sorumlu olacağı
belirsizdir. Örneğin, bir otonom araç kazasında sorumluluk sürücüye,
üreticiye mi yoksa algoritma tasarımcısına mı aittir? [14] Bu soruya yanıt
olarak, YZ’nin insan gözetimi altında kullanılmasını önermekteyiz. YZ,
karar alma süreçlerinde doğruluğu ve kesinliği artırmak için bir araç
olarak hizmet etmeli, ancak nihai sorumluluk ve karar yetkisi onu kullanan
insanlara ait olmalıdır.
YZ’nin
kapitalist sistem içindeki kullanımı, teknolojinin potansiyelini kâr odaklı bir
çerçeveye hapsetmektedir. Örneğin, Amazon’un YZ tabanlı iş gücü izleme
sistemleri, çalışanların her hareketini (tuvalet molaları dahil) takip ederek
üretkenliği maksimize etmeyi amaçlamıştır, ancak bu, işçilerin mahremiyetini
ihlal etmekte ve çalışma koşullarını insanlık dışı hale getirmektedir [15].
Benzer şekilde, sosyal medya platformları (örneğin, Meta ve X), kullanıcı
verilerini analiz ederek YZ algoritmalarını hedefli reklamlar sunmak ve
kullanıcı davranışlarını manipüle etmek için kullanmaktadır. Cambridge
Analytica (CA) skandalı, bu tür veri manipülasyonunun tipik bir örneği olmuştur.
CA,
Facebook üzerinden bir kişilik testi uygulaması (“This Is Your Digital Life”)
aracılığıyla yaklaşık 87 milyon kullanıcının kişisel verilerini toplamış,
sadece testi yapan kullanıcıların değil, onların Facebook arkadaşlarının da
verilerini (profil bilgileri, beğeniler, paylaşımlar vb.) kullanıcıların
bilgisi veya rızası olmadan elde etmiştir. CA, topladığı verileri kullanarak
kullanıcıların psikolojik profillerini (psikografik analiz) oluşturmuş, bu
profiller, bireylerin siyasi eğilimlerini, korkularını ve motivasyonlarını
anlamak için kullanılmıştır. Firma, bu verilere dayanarak seçmenleri mikro
hedefleme (microtargeting) yöntemiyle manipüle eden kişiselleştirilmiş siyasi
reklamlar ve propaganda kampanyaları tasarlamıştır. Örneğin, belirli seçmen
gruplarına korku veya öfke uyandıran içerikler gösterilmiştir. CA, 2016 ABD
başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın kampanyası için çalışmış, seçmen
davranışlarını etkilemek için YZ tabanlı algoritmalar kullanmıştır. Ayrıca,
Birleşik Krallık’taki Brexit referandumunda “Leave” kampanyasını desteklemek
için de benzer yöntemler uygulamıştır. Skandal, 2018’de eski CA çalışanı
Christopher Wylie’nin ifşalarıyla The Guardian ve The New York Times
tarafından kamuoyuna duyurulmuştur [13].
Bu
örnekler, YZ’nin kapitalist sistemde bireylerin denetimi ve sömürüsü için bir
araca dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Tarihsel bir bağlamda, bu durum,
Endüstriyel Devrim sırasında makinelerin emeği yoğunlaştırmak ve kârı artırmak
için kullanılmasıyla paralellik gösterir. 19. yüzyılda, buharlı makineler
işçilerin çalışma saatlerini ya uzatmış ya da emek verimliliğini artırmış,
böylelikle fabrika sistemini güçlendirmiştir; günümüzde ise YZ, dijital gözetim
ve otomasyon yoluyla benzer bir rol oynamaktadır. Endüstriyel Devrim’in
teknolojik ilerlemelerinin toplumsal mücadelelerle birleşerek işçi haklarında
iyileştirmelerle sonuçlanması gibi, YZ’nin de eşitlikçi bir toplumsal düzende
insanlığın refahı için kullanılabileceği açıktır.
5.
Gelecek Perspektifleri
YZ’nin
geleceği, kapitalist üretimin ihtiyaçları, teknolojik yenilikler, toplumsal
düzenlemeler ve felsefi tartışmalar tarafından şekillendirilecektir. Öne çıkan
eğilimler şunlardır:
- Genel
Yapay Zekâ (AGI): Mevcut dar YZ sistemleri, belirli görevlerde
uzmanlaşmıştır (örneğin, satranç oynama veya görüntü tanıma). Ancak, genel
yapay zekâ (AGI), insan düzeyinde çok yönlü zekâya sahip sistemler
geliştirmeyi hedefler [16]. AGI’nin gerçekleşmesi, bilimsel keşifleri
hızlandırabilir, ancak aynı zamanda kapitalizm koşullarında kalındığı
müddetçe etik ve güvenlik risklerini artırabilir.
- Kuantum
Bilişim: Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarlara kıyasla çok daha
hızlı hesaplama kapasitesine sahiptir. Bu teknoloji, YZ algoritmalarını
hızlandırarak karmaşık problemlerin çözümünü mümkün kılabilir [17].
Örneğin, kuantum destekli YZ, ilaç geliştirme süreçlerini dramatik bir
şekilde kısaltabilir.
- Sürdürülebilir
YZ: YZ’nin çevresel etkisi, özellikle enerji tüketimi, önemli bir tartışma
konusudur. Örneğin, büyük dil modellerinin eğitimi, tonlarca karbon
emisyonu üretmektedir [18]. Yeşil YZ girişimleri şimdiden, enerji verimli
algoritmalar ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak bu sorunu ele
almayı amaçlamaktadır.
YZ’nin
güvenli ve adil bir şekilde yaygınlaşması, kapitalist toplumsal ilişkilerin
yerini eşitlikçi, özgürlükçü ve insan kardeşliğini temel alan bir toplumsal
sisteme bırakmasıyla mümkündür. Eşitlikçi bir toplumsal düzende YZ’nin
yönetimi, kamusal YZ platformlarıyla sağlanabilir. Örneğin sosyalist bir
toplumda kamusal YZ platformları, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerde
ücretsiz ve eşit erişim sunarlar. Toplumcu bir düzende mühendisler, işçiler ve
toplumun diğer kesimlerinin YZ projelerine kolektif katılımı teşvik edilerek
teknolojinin demokratik bir şekilde tasarlanması sağlanır.
6.
Sonuç ve Öneriler
Yapay
zekâ, insanlığın karşılaştığı en dönüştürücü teknolojilerden biridir. Teknik
başarıları, ekonomik ve toplumsal faydaları kadar etik ve düzenleyici
zorlukları da beraberinde getirmiştir. Ancak, tarihte sorunlar belirdiğinde,
çözümler için potansiyel olanaklar da filizlenir. YZ’nin potansiyelinden tam
anlamıyla yararlanmak için şu öneriler dikkate alınmalıdır:
- Etik
ve Yasal Çerçeveler: YZ’nin geliştirilmesi ve kullanımında evrensel etik
ilkeler benimsenmelidir. Kapitalist devletlerin ve tekellerin YZ’yi
savaşlarda, bireylerin sömürülmesinde ve denetiminde, ayrıca eşitsizlikleri
derinleştirmek için kullanmasının önüne geçilmelidir.
- Çalışma
Saatlerini Minimum Düzeye İndirme: Otomasyon ve YZ, rutin işleri ortadan
kaldırarak çalışma saatlerini dramatik bir şekilde azaltabilir, bireylerin
yaratıcı ve anlamlı faaliyetlere odaklanmasını sağlayabilir.
- Şeffaflık
ve Sorumluluk: YZ sistemlerinin karar alma süreçleri şeffaf olmalı ve
kritik kararlar insan denetimine tabi tutulmalıdır.
- Dünya
Çapında Standartlar ve Düzenlemeler: YZ’nin toplumsal ilişkiler içindeki
yeri, küresel ölçekte standartlar ve düzenlemelerle yönetilmelidir.
YZ,
insanlığın geleceğini şekillendirmede güçlü bir araçtır, ancak bir “sihirli
değnek” değildir. Teknolojinin insanlık lehine kullanılması, toplumsal
ilişkilerin akılcı, planlı ve eşitlikçi bir şekilde düzenlenmesine bağlıdır.
YZ, insan zekâsıyla iş birliği yaparak, kolektif refahı ve mutluluğu artırma
potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin realize edilmesi, insanlığın kendi
geleceğini bilinçli bir şekilde inşa etme iradesine ve eylemine bağlıdır.
Not: Bu makalenin yazımında insanlığın
“kolektif zekâsı” olan YZ’nin toparladığı bilgilerden ve görüşlerden
yararlanılmış, kendi perspektifimiz ve değerlendirmelerimiz işlenmiş ve
böylelikle oluşturduğumuz ürünle ortak mirasa katkı sunulmaya çalışılmıştır.
Kaynaklar
[1]
Turing, A. M. (1950). Computing Machinery and Intelligence. Mind, 59(236),
433-460.
[2]
Mitchell, T. M. (1997). Machine Learning. McGraw-Hill.
[3]
Goodfellow, I., Bengio, Y., & Courville, A. (2016). Deep Learning. MIT
Press.
[4]
Vaswani, A., et al. (2017). Attention is All You Need. Advances in Neural
Information Processing Systems, 30.
[5]
Siciliano, B., & Khatib, O. (2008). Springer Handbook of Robotics.
Springer.
[6]
Somashekhar, S. P., et al. (2018). Watson for Oncology and Breast Cancer
Treatment Recommendations. Journal of Clinical Oncology, 36(15).
[7]
Heaton, J. B., Polson, N. G., & Witte, J. H. (2017). Deep Learning for
Finance. Quantitative Finance, 17(9).
[8]
Litman, T. (2020). Autonomous Vehicle Implementation Predictions. Victoria
Transport Policy Institute.
[9]
Woolf, B. P., et al. (2013). AI and Education: Celebrating 30 Years of
Marriage. AI Magazine, 34(4).
[10]
Allen, G., & Chan, T. (2017). Artificial Intelligence and National
Security. Belfer Center for Science and International Affairs.
[11]
Buolamwini, J., & Gebru, T. (2018). Gender Shades: Intersectional Accuracy
Disparities in Commercial Gender Classification. Proceedings of Machine
Learning Research, 81.
[12]
World Economic Forum. (2020). The Future of Jobs Report 2020.
[13]
Cadwalladr, C., & Graham-Harrison, E. (2018). Revealed: 50 Million Facebook
Profiles Harvested for Cambridge Analytica. The Guardian.
[14]
Lin, P. (2016). Why Ethics Matters for Autonomous Cars. In Autonomous Driving
(pp. 69-85). Springer.
[15]
Kantor, J., & Streitfeld, D. (2021). Inside Amazon: Wrestling Big Ideas in
a Bruising Workplace. The New York Times.
[16]
Bostrom, N. (2014). Superintelligence: Paths, Dangers, Strategies. Oxford
University Press.
[17]
Biamonte, J., et al. (2017). Quantum Machine Learning. Nature, 549(7671).
[18]
Schwartz, R., et al. (2020). Green AI. Communications of the ACM, 63(12).
Konu tam da WEF in ve kurucusu Klaus Schwab ın odağında. Konuya fazla dalmak istemem ama Schwab konu üzerinde ve birkaç branşta özel eğitim almış biri. Geçen hafta sonu Yönetim kurulu Başkanlığını bıraktı. 1937 doğumlu mu ne. Kadrosu daha genç. Ama hepsinin kafası ön programlı. :-)
YanıtlaSilÇin şu anda, milyar küsür kişi arasından yeni ve modern eğitilmiş binlerce, belki milyonlarca genç bilim insanı ile atakta, ve artık cılız kalan WEF çalışmalarının çok önüne geçti. Bu nedenle içim biraz rahat.
Konu aslında bıçak sırtında olan bir konu. Her an KÖTÜ ellere geçebilir. Ne var ki geriye dönüş yok. Esas olan iyinin birliğidir. Bu sağlanmalıdır..
Klaus Schwabb Hitlerin Kabinesinde görev yapmış fakat Nürnbergde yargılanmamış bir bilim adamı. Öğlu babasının Rüyasını gerçekleştirmeye çalışıyordu. Son haberlere göre Rockfeller (yalan olabilir) yani BlackRock desteğini çekmiş. Bunların sağı solu belli olmuyor.
Bu konudaki çalışmalar hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Kanadalı Think-TANK akademik kuruluşlarından, https://www.globalresearch.ca/ adresine uğramanızı salık veririm. Kendi Tercümesine de pek güvenmeyim.