Mahmut Boyuneğmez
Giriş
Belirli
bir düşünce ekolünün gerçeği nasıl kavradığını ve analiz ettiğini gösteren
temel kurallar bütününe “metodoloji” diyoruz. Bu yazıda Marksist materyalizmin
metodolojisini inceleyeceğiz.
Marksist
materyalizm, toplumsal ve doğal gerçekliğe yaklaşımını üç temel özellikle
karakterize eder: Holizm (bütünlük), Diyalektik ve Tarihsellik. Bu unsurlar,
yalnızca felsefi ilkeler olmakla kalmaz, aynı zamanda Marx’ın sosyal ve
ekonomik analizlerinde –özellikle Kapital’de– kullandığı düşünme
tarzının omurgasını oluşturur.
Bu
yazıda şu tezi savunmaktayız: Holizm, Diyalektik ve Tarihsellik, Marx’ın
kapitalizmin somut incelemesinden a posteriori (deney ve inceleme sonrası)
olarak türettiği perspektiflerdir; bunlar gerçekliği incelemeye başlamadan önce
zihne yerleştirilmiş a priori şablonlar değildir. Buna karşılık Marx’ın
kullandığı araçlar ise, toplum bilimlerinin geniş alanında kullanılan realist
ve bilimsel epistemolojik yöntemlerdir. Bu ayrım, Marksist materyalizmi,
diyalektiği bir akıl yürütme şablonu olarak kullanan idealist felsefeden kesin
olarak ayırır.
I.
Materyalizmin Temel Aksiyomları: Realist Çerçeve
Materyalist
metodoloji, varlık ve bilgiye dair iki temel aksiyom (belit) üzerinde yükselir.
Bu iki ilke, Marksist analizin realist karakterini belirler ve nesnel
gerçekliğe bilimsel yaklaşımın zeminini oluşturur:
A.
Varlığın Önceliği (Aksiyom 1)
Birincisi,
varlığın bilinçten bağımsız olarak nesnel gerçekliği oluşturduğudur. Varlık,
madde, enerji, karanlık madde ve karanlık enerji gibi formlar dâhil olmak
üzere, düşüncenin dışında olandır. Düşüncelerin yanı sıra duyumları, duyguları
da kapsayan bilinç, her zaman bilinçli bir varlığa ve onun çevresiyle
etkileşimlerine işaret eder.
B.
Bilinirliğin Kabulü (Aksiyom 2)
İkincisi
ise, toplum ve bilinç dâhil nesnel gerçekliğin öğelerinin ve sahip olduğu
ilişkilerin, etkileşimlerin ve değişimlerin insan aklı tarafından aslına uygun
olarak/doğrulukla kavranabilir olduğudur.
Bu
nedenlerle materyalizm, özü gereği bir realizm türüdür.
C.
Hakikat Arayışı ve Postmodern Eleştiri
Materyalist
Realizm, bilgi arayışında nesnel hakikati merkeze alır. Bu bağlamda, postmodern
yaklaşımların hakikati öznel deneyimlere indirgemesine karşı çıkar.
Örneğin:
Kuzey yarım küre için “Ağustos yaz ayıdır” önermesi doğru iken, güney yarım
küre için “Ağustos kış ayıdır” önermesi doğruluğa sahiptir. Ancak bu iki
gözlemcinin farklı konumlanma noktalarından elde ettiği doğrular, hakikatin
kendisi değildir. Hakikat, bu fenomenin bilimsel özüdür: Dünyanın yaklaşık 23,5
derecelik eksen eğikliği nedeniyle aynı anda farklı yerlerde farklı mevsimlerin
yaşanmasıdır. Hakikat arayışı, özü bulma çabasıdır ve bilimsel faaliyetin
karakteristik niteliği budur. Gerçeklik ise özneden bağımsız nesnel olarak var
olandır.
Postmodern
yaklaşımlar, hakikati öznel deneyimlere indirgerken; materyalizm, bu iki farklı
mevsim bilgisini birleştiren nesnel gerçekliğin bilimsel olarak
kavranabilirliğini savunur.
II.
Marx’ın İncelemelerinde Kullandığı Epistemolojik Araçlar
Marx’ın
araştırma sürecinde kullandığı araçlar, nesnel gerçekliğin iç mantığını
(diyalektiği) keşfetmeye yarayan bilimsel düşünme yöntemleridir.
A.
Genel bilimsel yöntemler
- Tümevarım
ve tümdengelim (klasik anlamda değil, sürekli birbirini besleyen ve
diyalektik bir bütünlük içinde işleyen biçimleriyle)
- Analiz
ve sentez
- Analoji,
karşılaştırma ve hipotez kurma-deneme
B.
Ollman’ın saptadığı ilişkisel soyutlama yöntemleri
Bertell
Ollman, Marx’ın Diyalektiğiyle Dans adlı eserinde Marx’ın
soyutlamalarının değişim, etkileşim ve hareket öğelerini içerdiğini gösterir. Marx,
şu soyutlama yöntemlerini de kullanır:
- Uğrak
(moment) ve biçim:
Bir süreci farklı aşamaları (uğrakları) ve bu aşamalarda aldığı farklı
görünümleri (biçimleri) içinde soyutlamak.
- Kapsam
belirleme:
İncelenen ilişkinin zamansal ve uzamsal sınırlarını belirlemek.
- Farklı
genellik düzeyleri arasında geçiş: Bireysel olaydan sınıflı toplumların genel
yasalarına, oradan kapitalizme özgü ilişkilere kadar düzey
değiştirebilmek.
- Konumlanma
noktasını (perspektifi) değiştirmek: Aynı sürece farklı taraflardan ya da farklı
uğraklardan bakabilmek.
Bu
araçların tümü, nesnel gerçekliği doğru ve bütünsel bir biçimde yansıtmayı
hedefleyen realist-bilimsel düşünme yöntemleri içinde yer alır.
C.
Soyutlama: Maddi İlişkileri Kavrama Süreci
Marx'ın
bilimsel yöntemleri kullanmasının nihai amacı, ampirik olarak gözlemlenebilen
(örneğin pazar yerindeki fiyatlar) yüzey fenomenlerinin ardındaki zorunlu ve
özsel maddi ilişkileri (örneğin değer, artı-değer) soyutlamaktır. Soyutlama,
nesnenin duyusal algıdan tamamen koparılması değil; tersine, incelenen maddi
olguyu (sosyal üretim ilişkileri) belirleyen tekil, yalıtılmış, ancak temel
unsurların zihinsel olarak ayrıştırılmasıdır. Bu soyutlamalar, bir kez
oluşturulduktan sonra, gerçekliği (somutu) yeniden inşa etmenin (sunuşun) temel
kategorileri haline gelir. Bu süreçte kritik olan, soyutlamaların maddi yaşamın
kendisinden türetilmiş olması ve idealist bir kategoriler şemasından
kaynaklanmamasıdır.
III.
Diyalektik: Ontoloji mi, Yöntem mi?
Literatürde
Ollman gibi yazarlar bu araçları bazen “diyalektik yöntem” başlığı altında
toplasa da, materyalist felsefenin temel ayrımı şöyledir:
|
Kavram |
Tanım |
Rolü |
|
Diyalektik |
Nesnel
gerçekliğin mantığı: akışkanlık, iç çelişki, hareket, dönüşüm ve karşılıklı
bağımlılık içeren evrensel örüntüler toplamı |
Gerçekliğin
ontolojik niteliği |
|
Yöntem |
Bu
ontolojik diyalektiği keşfetmek, soyutlamak ve sunmak için kullanılan
epistemolojik araçlar |
Araştırmacının
aracı |
Bu
nedenle “diyalektik yöntem” terimi, ontoloji ile epistemolojiyi karıştırdığı
için kafa karıştırıcıdır ve idealist kalıntı taşır. Terimin yaygınlaşmasında
Engels’in Anti-Dühring ve Doğanın Diyalektiği’nde diyalektiği
“evrensel yasalar” şeklinde formüle etmesi ve doğa bilimlerine uyguluyor gibi
görünmesi büyük rol oynamıştır. Engels’in iyi niyetli bu popülerleştirme çabası
eleştirilebilir, fakat karalanamaz. Bu çalışmalar, ontoloji ile epistemolojiyi birbirine
yapıştıran ve sonraki Diamat (Diyalektik Materyalizm) doktrininin temel zaafı
hâline gelen, diyalektiği bir akıl yürütme şablonu olarak algılama hatasına
kapı açan bir adımdır.
Marx’ın
Hegel’e karşıtlığı
Marx,
Kapital’in 3. Almanca basımının sonsözünde şöyle der:
“Diyalektik
yöntemim, Hegel’inkinden yalnız farklı olmakla kalmaz, onun tam karşıtıdır da.”
Hegel’de diyalektik, mutlak fikrin kendini gerçekleştirme sürecidir; fikir
gerçek dünyanın yaratıcısıdır. Marx’ta ise diyalektik, maddi dünyanın kendi iç
mantığının insan zihnindeki yansımasıdır. Marx’ın “meine dialektische Methode”
ifadesi çoğu zaman yanlış çevrilir; burada kastettiği, Hegel’in idealist
yöntemine karşıt olarak geliştirdiği materyalist araştırma ve sunuş tarzıdır.
Tony
Smith, C. Arthur gibi “sistematik diyalektik” savunucuları, Kapital’in
kategorik gelişiminin Hegel’in Mantık’ına benzer bir içsel zorunluluk
taşıdığını iddia eder. Bu okuma, sunuşun (Darstellung) kendi diyalektik
mantığına sahip olduğunu doğru saptar; fakat bunu “diyalektik yöntem” diye
adlandırmak ontoloji-epistemoloji karışıklığına yol açar. Çünkü kategoriler
arasındaki geçişlerin mantığı, maddi gerçekliğin (değer biçimi, artı-değer
üretimi vb.) kendi iç diyalektiğinden kaynaklanır; zihinsel bir şema
dayatmasından değil.
IV.
Bir Analoji: Fotoğraf Makinesi ile Kamera
Diyalektik
ve klasik mantık arasındaki temel farkı ve yöntem/yaklaşım ayrımını
netleştirmek için fotoğraf makinesi ve film-kamera analojisi kurulabilir:
|
Özellik |
Fotoğraf
Makinesi (Klasik Mantık) |
Kamera-Film
(Diyalektik Perspektif) |
|
Gerçeklikle
Etkileşim/Zaman Boyutu |
Senkronik
(Tek bir durağan an, tek bir nokta) |
Diyakronik
(Süreç, akış) |
|
Ürün/Soyutlama
Türü |
Statik
ve Tekil Soyutlama, Sabit ve Yalıtılmış (Tek fotoğraf,
statik görüntü) |
Akış
ve Hareket, İlişkisel ve Çelişkili Bütünlük (Film/Video) |
|
Mantık |
Çelişmezlik
İlkesi: Tekil soyutlamalar arasında tutarlılık sağlanır
(Syllogism (tasım): Bu adam gülümsüyor, o halde mutludur.). Çelişki
dışlanır, bastırılır |
Diyalektik
Mantık: Gerçeklikteki çelişki, dönüşüm, gelişim, ilişki ve
etkileşim örüntülerini, oluş, beliriş ve süreçleri vd. yansıtır. |
Tablo: Kamera-film gerçeklikteki
diyalektiği yansıtır; kurgu teknikleri (yöntem) ise realist/bilimsel
araçlardır.
Kamera,
gerçeklikteki diyalektik akışı görüntüler. Sonuçta ortaya çıkan ürün, yani
teori (ya da film), tıpkı gerçekliğin kendisi gibi:
- Holistiktir: Bütünsel bir ilişki ağını
yansıtır.
- Diyalektiği
Barındırır:
Hareket, çelişki ve dönüşümün mantığını içerir.
- Tarihseldir: Süreç ve akış içinde ele
alınmıştır.
Film
Yapma Teknikleri ve Metodoloji
Filmin
oluşturulmasında kullanılan teknikler ve kurgu yöntemleri (örneğin flashback,
kesmeler, kurgusal sıçramalar) ise felsefi metodolojiye karşılık gelir. Tıpkı
Marx’ın soyutlamalarını yaparken kullandığı analiz/sentez yöntemleri ve
soyuttan somuta yükselme tarzı gibi; yönetmen de bilim insanı gibi, elindeki
ham akışı (gerçekliği) anlamlandırmak ve sunmak için belirli teknikleri
(metotları) kullanır.
V.
Materyalist Yaklaşımın Üç Temel Özelliği: A Posteriori Karakteri
Holizm,
Diyalektik ve Tarihsellik, Marx’ın kapitalizm analizinin sonuçları olarak
ortaya çıkmış, gerçeklikte var olan ilişkilerin zihne yerleşmiş yansımalarıdır.
Bunlar a priori şablonlar değildir.
|
Perspektif |
Tanım |
İşlevi |
|
Holizm |
Olguyu
yalıtılmış değil, diğer olgularla sürekli değişen ve iç içe geçmiş ilişkiler
bütünü (totality) olarak görme |
Bütünlüğün
ve karşılıklı belirlenimin kavranmasıdır |
|
Diyalektik |
Bir
sistemin itici gücünün karşıtların birliği ve mücadelesi ile çelişkiler
olduğunu kabul etme |
Hareketin
ve dönüşümün içsel kaynağının açığa çıkarılmasıdır |
|
Tarihsellik |
İncelenen
olgunun en gelişkin biçiminden yola çıkarak, onun kökenini, gelişim sürecini
ve geçmişe ait izlerini sürmek |
Statik
değil, dinamik ve potansiyeller barındıran bir analiz yaklaşımıdır |
Tarihsel
Analiz İlkesi: Gelişmiş Formdan Geriye Doğru İnceleme
Marx’ın
en çarpıcı aforizmalarından biri şöyledir:
“İnsan
anatomisi maymun anatomisine bir anahtar olduğu gibi, burjuva ekonomisi de
önceki ekonomik formların anlaşılması için bir anahtar sağlar.”
Bu
ilke bir “teknik” ya da “soyutlama yöntemi” değil, analiz sırasını ve odak
noktasını belirleyen tarihsel-materyalist bir perspektiftir. Kapitalizm, önceki
üretim tarzlarının tüm potansiyellerini en açık biçimde ortaya koyar; bu
gelişkinlik anı kavrandıktan sonra geriye doğru gidilerek geçmiş formlar
yeniden yorumlanır.
Araştırma
ile Sunuş Ayrımı
Marx’ın
Kapital’deki “soyuttan somuta yükselme” sunuş tarzı (Darstellung),
araştırma sürecinin (Forschung) tersine çevrilmiş bir yansımasıdır.
Araştırma gerçeklikten (somuttan) soyuta doğru gider; sunuş ise okurun zihninde
bu süreci yeniden üretmek için en basit soyutlamadan (meta) başlar ve giderek
düşünülmüş somuta yükselir. Bu, keşfedilen maddi diyalektiğin zihinde tutarlı
ve pedagojik olarak yeniden inşa edilmesidir; a priori bir Hegelci şema
değildir.
Bu
sürecin nihai hedefi, Holizm perspektifinin gereği olarak düşünülmüş somuta
ulaşmaktır. Marx, somutu şöyle tanımlar: “Somut, birçok belirlemenin birliğinde
somuttur, dolayısıyla çeşitliliğin birliğinde.” İşte teori (film) bu nedenle
holistiktir; tek bir soyutlamayı değil, birçok farklı ve çelişkili belirlemenin
(sermaye, ücret, kâr, rekabet) birliğini yansıtır.
VI.
Sonuç
Marksist
materyalizmde diyalektik, gerçekliğin ontolojik niteliğidir; “diyalektik
yöntem” diye bir şey yoktur. Var olan, diyalektik gerçekliği doğru soyutlayıp
sunabilecek bilimsel-epistemolojik araçlar ve bu araçların kapitalizm
incelemesinden sonra kazanılan holistik, diyalektik ve tarihsel perspektiflerle
yönlendirilmesidir.
Bu
ayrımı netleştirmek, günümüzde Marksist teori için hayati önem taşır:
Diyalektiği bir “mantık şablonu” ya da “evrensel yasa cetveli” haline
getirdiğimiz anda, idealizme geri düşeriz. Oysa Marx’ın yaptığı, kapitalizmin
somut maddi hareketini inceleyerek gerçekliğin kendi diyalektik mantığını
keşfetmek ve bu mantığı okuyucunun zihninde en tutarlı biçimde yeniden
üretmektir. Diyalektik, bizim icat ettiğimiz bir yöntem değil; kapitalizmin –ve
genel olarak maddi dünyanın– bize dayattığı gerçekliğin ta kendisidir. Diyalektiği
yöntem sanan, eninde sonunda Hegel’in kapısına geri döner; diyalektiği
gerçekliğin mantığı olarak kavrayan ise Marx’ın yolunda yürümeye devam eder.
Nota
Bene: Kavram Ayrımları
Makale
boyunca dikkatle ayrılmaya çalışılan temel kavramlar ve bunların Marksist
materyalizmdeki kesin konumları:
- Yöntem
(Methode):
Araştırmacının elindeki somut epistemolojik araçlar.
Tümevarım-tümdengelim, analiz-sentez, analoji, karşılaştırma, modelleme, Ollman’ın
dört soyutlama süreci, hipotez kurma-deneme vb. Bunlar bilimsel-realist
düşünmenin evrensel araçlarıdır; diyalektik değildir.
- Tarz
/ Sunuş tarzı (Darstellungsweise): Keşfedilen maddi diyalektiğin zihinde ve eserde
yeniden üretilme biçimi. Kapital’de “soyuttan somuta yükselme” bir
sunuş tarzıdır; araştırma sürecinin tersine çevrilmiş yansımasıdır, a
priori şablon değildir.
- Perspektif: Kapitalizm incelemesinin a
posteriori sonucu olarak analistin düşüncesine yerleşen üç temel bakış
açısı:
- Holizm
(totality olarak görme zorunluluğu)
- Diyalektik
(örneğin çelişkiyi hareketin kaynağı olarak kabul)
- Tarihsellik
(gelişmiş formdan geriye doğru iz sürme)
Bunlar
gerçeklikte var olduğu için keşfedilmiş ve zihne yerleşmiştir; araştırmaya
önceden dayatılan şablonlar değildir.
- Çerçeve: Materyalist realizmin iki temel
aksiyomu tarafından çizilen ontolojik-epistemolojik sınır (varlığın
önceliği + bilinirlik). Bütün Marksist analizin zorunlu zemini.
- Yaklaşım: Yukarıdaki perspektiflerin ve
çerçevenin toplamıdır; analistin gerçekliğe yönelirken aldığı genel duruş.
- İlke: Perspektiflerin somut analizde
kendini dışa vuran zorunlu yönelimleri. Örneğin “gelişmiş formdan geriye
doğru inceleme ilkesi” bir teknikten ziyade tarihsel-materyalist
perspektifin analize yansımasıdır.
Kısaca:
- Diyalektik
→ gerçekliğin ontolojisidir
- Yöntem
→ diyalektiği keşfeden ve sunan araçlardır
- Perspektif/ilke/tarz
→ diyalektiğin keşfinden sonra analistin düşüncesine yerleşen a posteriori
sonuçlardır
Bu ayrımı kaybettiğimiz anda “diyalektik yöntem” söylemiyle birlikte idealizme geri düşeriz. Marx’ta diyalektik, bizim icat ettiğimiz bir akıl yürütme şablonu değil; maddi dünyanın kendi mantığıdır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google hesabıyla yorum yapmak istemiyorsanız, yorum yazmadan önce Ad/Url seçeneğinde, sadece ad kısmını doldurabilirsiniz.